Aşağıdaki yazım “Kimlik kartı numarası sorulunca T.C Nüfus cüzdanını gösterenleri Kıbrıslı saymıyorum” diyen Çiğdem Dürüst hanıma ithafımdır…

UNUTULMUŞ DİPKARPAZLI’NIN FERYADI

Ben Dipkarpaz’lıyım heey ,
Asker olurum,
Vergi veririm,
Kemer sıkarım,
Ben emir kuluyum bey!
Yükseklerimden yel,
Alçaklarımdan sel,
Başımdan el eksik olmaz ey!
Evim kerpiç,
hanem susuz,
Köyüm yolsuz!
Devlete isyan mı, hâşâ!
Biz buyuz bey!
Acı, otağ kurmuş avlumda
Aç mıyım tok muyum kimin umurunda!
Ben Dipkarpazlıyım heeey!

*** ***

Dipkarpaz KKTC’nin en uzak diyarı,
Uzak dediysek kilometre ile değil hesabımız,
Uzaklık, mesafede değil gönüllerde,
Can Yücel boşuna dememiş;
“En uzak mesafe ne Afrika’dır, ne Çin Ne Hindistan,
Ne seyyareler Ne de geceleri ışıldayan yıldızlar
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan.
Dipkarpaz, bu yüzden bu ülkeye en uzak mesafededir.
Batıda yaşayanlar anlamaz Dipkarpaz’lıyı,
Karpaz’lı ancak seçimden seçime hatırlanır,
bir de bir eşek vurulduğunda çıkar gazete manşetlerine.
Lefkoşa’lı, Girne’li hayatlarında hiç gitmedikleri Karpaz yarımadası için hayali ağıtlar dizerler.
Karpaz eşeğinin hakları daha çoktur onların gözünde,
Karpaz’da yaşayan insandan..
Bu yüzden Kaprazlı öksüzdür, gariptir ve açtır.
Yazık ki Karpaz’ lım kendi alın yazgısını her seçimde kendi yazmıştır.