Sahibine Mesajlar

Sayın Ersin Tatar, günlük yaşamda geçim zorlaşırken devletin ödediği Hayat pahalılığı da devenin kulağı kadar kalacak diyorsun. Yani hayat yüzde yirmi altı artarken hayat pahalılığı bazı şeyler gizlenerek hükümet tarafından yüzde altı olarak açıklanacak demeye getiriyorsun.  Yani bir başka deyişle devlet vatandaşına yalan söyleyecek imasında bulunuyorsun. Çok merak ediyorum dünyada böyle Ali Cengiz oyunları yaparak halkını çivileme yere çakarken, koltukta oturanları bundo bundo yukarılara taşıyan başka bir hükümet varmı?

Sayın Barbaros Savaşcı, KKTC denilen coğrafyada gerçekleşen eylemlerde bugüne kadar hiçbir Polis Müdürü yere düşürülmedi. Eylemciler size bir ilki yaşattı. Hele hele bir eyleme copsuz, tüfeksiz ve çevik kuvvetsiz giden  iyi niyetli bir Müdüre bu yapılmamalıydı diyen birçok vatandaş var. Ama mavro beytambal galsın bu pahalılığın ve geçim sıkıntısını. İnsanı en sevdiği ve saydığı kişilerin karşısında bile gözünü kör ediyor. Ne dersiniz? 

Sayın Yılmaz Öztürk Yönetim Kurulu üyesi olduğun Kıb-Tek, 2014 yılının ilk saatlerinde bizi karanlıkta bıraktı. Ama boş ver mum ışığı altında daha romantik dakikalar yaşadık. Vallahi sizin sayenizde ülkenin nüfusu artacak. Mum, romantizm derken en az 1000 çocuk garantidir. Ne dersin? Haaa bazı ‘Galligalar’ elektrik kesintileri olunca bıktık, bestesinin özelleştirsinler bu iş bitsin nakaratını tekrarlamaya başladılar. Ah be Yılmaz gardaş bizim kıb-tek’e olan aşkımız sagır bir ressamın , kristal bir yüzeye düsen gülün sesini çizdigi zaman biter. Yaaa.

Sayın Cenk Seren, Mehmetçik Beloediyesi Başkanlığı için çift dikiş atmaya başlamışsın. Bizim Minik Kuşlar Cenk, arkasını sağlam duvara dayadı diyor. Bu duvar kaya gibi serttir ve hiç yıkılmaz diyor. Sağlam duvar derken neyi kasttettiklerini pek anlayamadım. Demekki güçlü bir destek var değilmi? Vallahi bu kaya gibi sağlam ve yıkılmaz denilen duvarı doğrusu merak ettim. Haaaa bu akşam ‘Cumhurbaşkanı’ Derviş Eroğlu ile birlikte baş başa yiyeceğin yemek için de afiyet olsun.

Sayın Oğuz Köse, hemşirelerin yerini artık refakatçiler almaya başlamış diyorlar. Refakatçiler için birde bu işi örgütleyen bir çetenin varlığından söz ediliyor. Sevgili Oğuz, sağlık eğitimi almayan. Hatta bazılarının çalışma izni bile olmayan refakatçiler hastalara ‘Yontma taş devrinen’ kalma bakım şartlarına göre bakar? Eee peki bizim siyasiler de bu refakatçilere andilla koyarak uzaktan öyle bakar? Bakar dersen bende kusura bakmazsan bu memleketin sağlığından b...k akar diyeceyim. Kolları sıva ve ‘Bandofla’lar ile bu siyasilerin ağzından gir burnundan çık be Oğuz’um.

Sayın Hüseyin Yalyalı Müdürü olduğunuz Türk Haber Ajansı bir haberinde Başkentin adını "Lefkoşe" olarak yazmış. Senin için sende mi Brütüs demekten kendimi alamazken baktım birileri benden önce davaranarak Sizin için büyük gaf yaptılar yakıştırmasını yaptılar. Tabi bu yakıştırmayı yapan som ağızlılar Analarının mümtaz evlatlarının sürekli olarak Lefkoşe demelerini veya ismini Magosa olarak değiştirdikleri Mağusa’nın  nasıl Magosa’ya dönüştürdüklerini görmezden gelmelerine hiç kızmıyorum. Bu yağdanlık ve grasocular takımı yarın Girne’yi de Gerne’ yaparlarsa hiç şaşırmayacayım.

Sayın Eyüp Zafer Gökbilen MOK yine karıştı. Sen başkanlıktan vazgeçince senin koltuğu paylaşamıyorlar. Senden sonra Serdar Savim geldi onu da al aşağı ettiler. Bazı Zahar Gulicikleri bir şinyanın arkasına sinip zamanı gelince havlamayamı başlıyorlar? Eyüp gitsin dediler gitti. Gidince sular duruldumu? Yoksa yedi şiddetinde deprem MOK’un altını üstüne mi getirdi? Birileri seni yeşil G...ü mum ile arıyormuş. Bulunca geri dön geri dön şarkısını ayaklarının dibinde okumaya başlayacakmış. Haberin olsun.

Sayın Oshan Sabırlı, senin leyleği havada gördüğünü söylüyorlar. Bir uçaktan inmeden diğer uçağa biniyormuşsun. O tatil kenti senin bu tatil kenti benim diyerek basmadık yer bırakmıyormuşsun. Vallahi gardaş sen sıngılıyı sıyırıp eski saraya gandil asarken biz şöminenin başında zeytin, hellim kebap edip gabiracığa da dişi bastık. Gaylesini sen çek.

Sayın İbrahim Elbasan, çok değerli aile büyüğünüz, babanız Ahmet Elbasan’ın izinden gitmek için kolları sıvamışsın. Erken seçim olursa erken seçime, olmazsa normal zamanda yapılacak Milletvekili seçimlerine mutlaka katılacağım diyormuşsun. Vallahi ne diyeyim İbrahim, baban çok sevilen çok sayılan bir Milletvekilimizdi. Sanırım onun adını Meclis koltuklarına taşıma zamanı da geldi. Allah bize yürü ya kulum dedi arabamızı sattık. Şimdi ‘Tabanvaya’ talim ediyoruz. Sana yürü ya kulum derse ‘Elbasan’ soy ismi ile son model araba gibi uçar gidersin be koçum..

Sayın Esat Varoğlu, siyasetin duayenlerinden birisisiniz. Ama son günlerde bakıyoruz siyaset arenasındaki ununuzu elediniz. Eleğinizi de duvara astınız. Angoniler ile vakit geçirmeyi tercih eder oldunuz. Ülke akıntıya kapıldı gidiyor. Niyagara Şelalesi gibi heybetli bir şelaleye yuvarlanmaya ramak kaldı.  Eve kapanıp giydiğiniz bandoflaları çıkartıp çizmeleri giymeyi düşünüyormusunuz? Sizde ekmek daha çok. Bir Gommadicik de bu siyasetçiyim diyenlere dağıtsanız ne dersiniz?

Sayın Kubilay Kurukafa, İskele Belediye Başkanı Halil Orun gönderdiği mesajda eşim ile benim Face Book’ta yayınlanan fotoğrafımız  için herkesi gıpta ettirecek güzel mutlu bir aile tablosu ama önünüzde yiyecek bir tabak humus çorbası bile yok . Kubilay ın adamlığı çok ama bakarsın artık çorba yapmam der ve 2015 e kalırsın diyor. Kubilay gardaş bak ben sana defalarca sana şu bizim pastırmalı humus çorbasını hazır et gelelim diye haber yolladım. Ama Allah iki kulak verdi birinden giriyor diğerinden çıkıyor. Bak Halil başkan bile bir humus çorban bile yok diyor. Bak bizi ‘Bullaga’ piriliye döndürdün. Tatari topaç gibi dönüp duruyoruz. Başkanın diline düştük. Aloo demeni bekliyorum

Sayın Halil Orun bakıyorum İskele Belediyesi bölge okullarında öğrenim gören çocukları Yeni Yılda yine unutmadınız.Yeni Yıl dolayısıyla her yıl olduğu gibi bu yılda kent sınırları içerisinde öğrenim gören çocuklara çeşitli hediyeler dağıtmışsınız..Bak başkan senin bölgenin meşhur pastırmalı humus çorbası ile tostu bile bize ‘Mehel’ görmezken onlarca çocuğa oyuncak dağıtman gücüme gitti. Üzüntüden akşam yalın ayak yattım haberin olsun.

Sayın Ahmet Noyan, Noyanlar Group olarak Kuzey Kıbrıs’ın Sahil Kasabası olan İskele Kenti’nin el değmemiş eşsiz kumsalı, tertemiz denizi ile herkesin gözbebeği Long Beach Sahili’nde Noyanlar Group’un  yatırımlarına hız verdiğini görüyoruz. .Geleceğin tatil merkezi olmaya aday Long Beach etrafında yapılan muhteşem binarı görünce kıskanmadık dersek yalan olur. Ahmet bey yani biz Lefkoşa’da kısıldıysak bu suçmu? Sizin o güzel villalarınızda oturamama lanetinemi uğradık. Herkes sizin yaptığınız vilalardan bahsederken biz ‘Andilla’ koyarak bakma şansızlığı hastalığına mı yakalandık?

Sayın Kadri Fellahoğlu, dere yatağına dönen Lefkoşa’nın birçok sokağındaki asvaltları yamalamaya başlamışsınız. Asvalt yamalama işinin yanısıra çalışanlarda bakıyorum aylıcıklarını trink alıyorlar. Ne diyeyim be başkan kör istemiş bir göz siz veriyorsunuz iki göz. Ünlü düşünürler İşleyen kafa pas, çok işleyen kafa tarak tutmaz der. Vallahi sizin saçlar tarağı tutmasına tutuyor da çalışırken aklınızın hızının ölçüsünü kimse tutamıyor..

Sayın Erol Atakan, ipekom’a yaptığınız ek ambarlardan sonra Ermataş’ın merkez binası yanına yaptırdığınız binalar da hayırlı ve uğurlu olsun. Ermataş adım adım değil, fuleli koşarak giderken, eskinden başkanlığını yaptığınız K.Kaymaklı da Mehteran Takımı gibi iki öne bir geriye gidiyor. Eskiden beri Gommanız olan Ali Başman Başkan’a destek verip Kaymağı tekrar tadına doyum olmaz bir duruma getirseniz sevdiğiniz takımınız adına çok güzel olacak deniyor. Ne dersiniz?

Sayın Ejder Aslanbaba, geçen mesajımda  ‘Resti’ çektikten sonra kolları sıvadığınızı ve bukez Halil Orun elimden kurtulamayacak derken, televizyonları da mesken tuttuğunuzü gördüğümüzü size yazmış ve Belediye Başkanlığı dışarıdan gül bahçesi gibi görünebilir. Kokusu dışardaki insanı cezbedebilir. Ama bu gül bahçesinin dikenleri battımı fena acıtır. Çöp, su, temizlik şu bu derken dikenler öyle bir batarki ‘Vayy Anam ‘ bile diyemezsin demiştim. Müsadenle eksik bıraktığım bir sözü de söylediklerime ilave edeyim istersen. Atalarımız her kuşun eti yenmez der.  Doğru da hele hele Halil Orun’un eti gibi olursa hiç deneme derim. Gel sen bükemeyeceğin eli öp ve bu işten vazgeç.  Kadayıfın üstü kızardı ama ortası hala daha hamur be Ejder.

Sayın Oktay Kayalp Gazimağusa Belediyesi olarak Boney M’i getirmiş ve Mağusa’lılara güzel bir müzik ziyafeti çekmişsin. Namık Kemal Meydanı’nda kurulan sahnede eğlenceli müziklerle başlayan meydan kutlamaları, saat 23:00’dan itibaren meydanı dolduran binlerin eşliğinde Boney M şarkılarını söyledi diyorlar.  Mağusa’lıların hem kulakları hemde gözleri bayram ederken diğer belediyelerin sana dişlerini gıcırdattıklarını ben dahil Ama şarkıcı Metin Şentürk bile gördü. Diş gıcırtısını sağır sultan bile duydu. Aman  dikkat et.

Sayın Hasan Kurumanastırlı, KKTC Hasan’ı aladık da TC Kurumanastırlıyı anlayamadık. Hem KKTC Bayrağını hemde Türk Bayrağını sevmeni saymanı anladık. Ana’ya sevgi nişanesi olarak    Vatan, Millet, Sakarya, Nurlu Ufuklar kitabından pasajlar okumanı da anladık ama KKTC için birşeyler söylememeni anlayamadık. Birde senin gibi Maşallah’lığı olan birisinin bilek güreşinde elinin masadan kalkmamasına da bir yorum katamadık. Bence bilek güreşi esnasında İstiklal Marşını okumuş olsaydın herkes birden saygı duruşuna geçeceği için rakibin elini masaya yapıştırabilirdin.

 

Sayın Asım Akansoy eskiden yapılan yanlışlıklara UUU Beeee Peee der suçu hep Peee’lere atardık. Ancak şimdi yaşananlara Uuuu derken Beee ama deyip sonunda Peee bile diyemiyoruz. Geçen gün evi boyayım dedim. Kırmızı boyanın yanına yeşil boyayı da koymuştum. Acemlik ya, boyalara çarpıp devirdim. Karışan boya güzel olursa duvarları boyayım dedim. Birinci, ikinci fırça derken duvardan yansıyan o abuk subuk renk inan hiç hoşuma gitmedi. Lütfen yeni bir karışım önerirmisin. Bıyıklılar Pasajında iyi boyalar var diyorlar. Ne dersiniz?

Sayın Hüseyin Cumaoğlu, Mehmetçik Belediyesi başkanlığı için özellikle bölge köylerinden sana yönelik büyük destek olduğu söyleniyor. Mehmetçik dahilinde ise desteğin bir ayağının sakatlandığı ve topal eşek gibi yol aldığı söyleniyor. Oralara bir el atsan diyorum. Haaa birde bu akşam Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Mehmetçik’e geliyormuş. Cenk ile fırın kebabı partisinde bir araya geliyormuş. Mehmetçik girişine küçük çaplı mıhları serpiştirip lastikçileri sevindirsen ve fırın kebabı partisini gerçekleştiremeyecek olan Cenk’i üzerken sende sevinsen diyorum.

Sayın Erkut Yılmabaşar, Yeni yıldan sonra yerel yönetim seçimleri  için çizmeleri sandukadan çıkartıp giyeceğiniz konuşuluyordu. Özellikle İskele Belediye seçimi için flaş bir adaya teklif götürdüğünüz  ve cevap beklediğiniz de söyleniyordu.  Teklif götürdüğünüz aday size ‘Yes be Annem’mi dedi. Yoksa yahu Erkut şimdilik bu çivisi çıkan memlekette ben belediye başkan adaylığı yapmam diyerek ‘Sory be Annem’mi dedi. Sevgili Erkut bu işin peşini bırakma ve ‘Tamam be Annem’ dedirtene kadar baskıyı sürdür.

 

Sayın Mehmet  Demirci , UBP limanından ayrıldıktan sonra rotayı çevirdiğin DP limanına vasıl oldun mu?  Bak başkan Haziran fırtınasına çok az bir zaman kaldı. Bu fırtınaya limana vasıl olmadan yakalanırsan yandı gülüm keten helva. Ne yelken nede mendirek kalır haberin olsun.  Birde tayfalar arasında kaybedeceğine yönelik kanaat oluşursa işte o zaman Adios Muçaços El Koltukços.

 

Sayın  Suphi Coşkun, CTP-BG Dipkarpaz belediye başkan adaylığınız için olumlu söylentiler Lefkoşa’ya kadar gelmeye başladı. Hele hükümet motorunu takınca tomofilin motoru daha fazla güçlendi diyorlar. Birde kendini yenilemeyip, çağa ayak uydurmayan kömür ve odun ile çalışan Demirci şilebinin rotasını kaybetmesi ve hangi limana demir atacağını kestirememesi de işinize yaramış. Rotasını şaşıran şilep ‘Mercan Kayalıklarına’ doğru seyrederken kayalıklara oturursa Allah değme benim gamlı yaslı gönlüme şarkısını meydanda okuyacağınız söyleniyor. Ne dersiniz?

 

 

 

Günün Sözü

Eğer sizi üzen kişilere hala selam verebiliyorsanız,bu vicdanınızın sadakasıdır“


Reçete

Kadının biri, eczaneye dalar ve bir şişe arsenik ister.

Eczacı, kadına arsenikle ne yapacağını sorar.

Kadın:

-Kocamı öldüreceğim! diye cevap verir.

Eczacı:

-Kusura bakmayın ama size bu sebeple arsenik satmam olanaksız, der.

Bunun üzerine kadın, çantasına uzanır ve içinden kendi kocasıyla eczacının karısının birlikte çekilmiş fotoğrafını çıkarır.

Eczacı fotoğrafa bakar:

-Reçeteniz olduğunu neden daha önce söylemediniz! der.