2015 KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimi Öncesi…

2014’de KKTC Belediye Başkanlıkları, Belediye Meclis üyelikleri ve Muhtarlık seçimlerini yeni atlattığımız bugünlerde artık KKTC’de 2015 seçimleri için yavaş yavaş adaylar ortaya çıkmaya başladı. Mahalli İdareler kapsamında seçim sonuçları incelendiğinde; vatandaşların tercihlerini artık siyasi kimliği temiz ve genç olan adaylar arasında yoğunlaştırdığını söyleyebiliriz. Bu arada seçime katılım oranının düşük olması yine seçimlerde önemli bir kıstas olarak önümüze gelmiştir. Özellikle CTP, UBP ve DP-UG içinde yaşanan iç hesaplaşmalar ve bildik diğer siyasi aktörlerin, kamuoyunu destekledikleri adaylara yönlendirme çabalarını dikkate almaz isek, Mehmet Harmancı’nın amiral gemisi Lefkoşa’nın yeni belediye başkanı olması seçmenlerin eğilimlerinde ciddi değişiklik meydana getirdiğini bize göstermiştir.

Bununla birlikte; “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı” 40’ıncısını kutlamaya hazırlandığımız şu günlerde, mevcut statükodan hoşnut olmayan ciddi bir kitlenin de olduğu gözümüzden kaçmaması gerekir. Senelerce ve belirli aralıklarla sürekli olarak büyük umutlar pompalanarak Rum tarafı ile sürdürülen barış görüşmelerinin hep yerinde sayması, konuyla ilgili sorumluluk alan liderlerin asgari müşterekte buluşamamaları artık her iki toplumda kabak tadı vermeye başladı.

Küçücük bir Ada’da; çevre, ekonomi, eğitim, adalet sistemi, yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları, özel şirketler bir türlü arzu ettiğimiz kalite ve hizmet seviyelerine ulaşmamaktadır. Sorun ne olursa olsun, bunları çözecek yetenekte insanlarımız olmasına rağmen, yıllarca KKTC’de mahkûm olduğumuz Hükümet – Cumhurbaşkanı çatışmaları bizi maalesef yerimizde saymaya mahkûm etmiştir. Bu çatışmaların demokratik parlamenter sistemlerde gösterilen olgunlukta ve herkesin bulunduğu makamın sınır ve hudutlarını bilerek aşılması esas olmalıdır.

Yukarıda belirtiğim çerçevede seçilecek olan Cumhurbaşkanı, öncelikle “Tarafsız” bir yapıda olmalıdır. Bir kesimin değil, tüm vatandaşların Cumhurbaşkanı olmak esas olmalıdır. Vizyon sahibi olmalıdır. Özellikle Kıbrıs Türk toplumun küreselleşmenin yarattığı bilgi çağında, siyasi, ekonomik ve uluslararası hukukun açtığı koridorlarda ilerlemesi için kişiliği ve bilgisi ile itici bir güç olmalıdır.

Değerlendirmeme göre 2015 yılında; Sayın Derviş Eroğlu, Sayın Mehmet Ali Talat, Sayın Mustafa Akıncı ve Sayın Kudret Özersay arasında bir yarış muhtemeldir. Aday sayısının fazlalığı özellikle sol oyların bölünmesine yol açacağı şimdiden öngörülebilir. Bu durumda Sayın Derviş Eroğlu’nun kuvvetle muhtemel tekrar Cumhurbaşkanı seçilebileceği sadık seçmen sayılarına bakıldığında söylenebilir.

Burada özellikle CTP’nin vereceği kritik bir karar durumu değiştirebilir. CTP’nin, TDP ile uzlaşarak Sayın Mustafa AKINCI veya Sayın Mehmet Ali Talat isimlerinden birisi üzerinde uzlaşması halinde, Sayın Derviş Eroğlu’nun seçimi kazanma olasılığını oldukça düşürebileceğini öngörmekteyim.
Bunun gerçekleşmesi halinde Sayın Eroğlu yaşı itibariyle muhtemelen ya siyaseti bırakır ya da UBP’ne aktif siyaset için geri döner.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için şimdiden derinden derine hazırlanan adayların artık şunu farkında olması gerekir. Eski usullerle artık seçim kazanma dönemi bitmiştir. “Seni şu göreve verelim, sen bizim için çalış” mantığı size eskiden 4 oy getirirken, aynı saniyede Twitter’de konunun gündeme gelmesi halinde kaybedeceğiniz oy miktarı 4000 oy olur. Artık modern seçim kampanyaları ancak adaylara seçim kazandırabilir.
Sağlıklı Hedef Kitle analizleri, kampanya planının şimdiden hazırlanması, kanaat önderlerinin ve özellikle vatandaşların son dakika değil şimdiden hatırlanması çok önemlidir.
Ama bu ifade ettiklerimin dışında özellikle yerel seçimden çıkan siyasi partilen geçmişi unutması ve yaralarını acil sarması gerekmektedir. Yoksa desteklediğiniz adayların bu yolculukta hedefe ulaşması ancak hayal olur.
Tüm adayların ülkemizi temsil edecek kabiliyette oldukları şüphesizdir, ancak biz yine de en iyisini başımıza Cumhurbaşkanı seçelim…

Metin Bulut