Güzelyurt-Lefkoşa karayolu üzerinde Mevlevi mevkiinde, 24 Temmuz 2014 tarihinde meydana gelen banka aracı soygunu sonrası özellikle KKTC’de bu gibi hadiselerin önlenmesi açısından alınması gereken güvenlik tedbirleri ile ilgili olarak genel bir değerlendirme yapmak istedim. Konuyla ilgili bilinçli olarak bu tür suçlara meyilli kişilere nakit taşımacılığı konusundaki güvenlik açıklarını göstermemek maksadıyla çok fazla teknik detaya girmedim.

Ancak, bu olayla ilgili bir can kaybı yaşanmamasına rağmen konuyla ilgili süratle alınması gereken tedbirleri de gündeme getirmiştir.

C.I.T. (CASH IN TRANSIT) nakit ve değerli eşya taşıma işinin Türkiye’de yaklaşık yüzde 60’ını özel şirketlere devreden bankalar, nakit yönetiminin yüzde 90’ını ise ellerinde tutuyor. Bu durum KKTC açısından değerlendirildiğinde; ada genelinde bulunan toplam 22 bankanın yaklaşık 13-14’ünün, bazılarının kendi bünyelerinde bulundurdukları özel zırhlı araç ve personel ile diğerlerinin ise bu hizmeti nakit taşımacılığı konusunda uzman profesyonel bir şirketten sağladıkları, diğer kalan 8 bankanın ise bu konuda aldıkları tedbirlerin daha düşük düzeyde bulunduğu bilinmektedir.

Günümüzde artık bankaların aşçı, çaycı, temizlikçi çalıştırdığı dönemler sona ermiştir. Bu kapsamda artık bu türlü hizmetler özel sektör tarafından karşılanmaktadır. Ancak iş parayı yönetmeye gelince bankaların o kadar da istekli olmadıklarını görüyoruz. Özellikle ABD ve Avrupa ülkelerinde nakit taşıma ve nakit yönetimi on yıllarca önce özel şirketlere devredilmiş olduğu da bir gerçektir.

Burada nakit yönetimi dediğimiz paranın sayılması, işlenmesi, depolanması hala büyük bir oranda bankalar tarafından yapılmaktadır. Güvenlik tehditlerinin gerek ekonomik gerekse sosyolojik sebeplerle her geçen gün artış gösterdiği bir ortamda, risk gurubu içinde bulunan bankaların ve kuyumcuların güvenlik tedbirleri konusunda artık proaktif (önleyici tedbirler alarak) bir yaklaşım sergilemeleri artık bir zorunluluktur. Olay başınıza gelmeden tedbir almak konusunda daha istekli ve gayretli olunmalıdır.

Bu alanlarda belirlemeye başlayan güvenlik riskleri önceden profesyonel risk analizleri ile tespit edilmelidir. Özellikle nakit taşımacılığında risk analizi içinde değerlendirilmesi gereken çeşitli unsurlar var. Güvenlik açısından yapılan değerlendirme özellikle karayollarında nakit taşımacılığı, bankacılık ve özellikle Merkez Bankası tarafından belirlenen prosedürlerin sağlam bir hukuki zemine oturtulması elzem bir konudur. Yine özellikle Güney Kıbrıs kolluk kuvvetleri ile bu türden suçlarla mücadele ve bu suçları önlemeye yönelik artık günümüzde karşılıklı bir işbirliği protokollü gündeme gelmelidir.

Nakit taşımacılığı konusunda görevlendirilen personelin silahlı, araçların zırhlı ve her türlü saldırıya karşı mukavemetli olması ve söz konusu sistemlerin teknolojik takip sistemleri ile donatılması hayati öneme haizdir. Tehdit algılanmasının doğru yapılıp risklerin minimize edilmesi çok önemlidir. CIT hizmetlerinin her aşamasında olası tüm risklere karşı uluslararası kabul edilmiş standartlarda güvenlik, önlem ve prosedürlerin uygulanması ile ancak bu süreçler güvence altına alınabilir..

​​​​​​​Metin Bulut
​​​​​​​Güvenlik sistemleri Uzmanı
​​​​​​​AYRA Güvenlik Genel Müdürü