Ohio State Üniversitesi’nden uzmanların yarasalarla ilgili yaptığı bir araştırma, ‘Davranışsal Ekoloji’ adlı bilim dergisinde yayımlandı.

Araştırmacılar, bir ağacın kovuğunda yaşayan bir grup yarasaya küçük alıcılar yerleştirerek, birbirleriyle nasıl sosyalleştiklerini izledi.

Uzmanlar, çalışmanın bir parçası olarak 16 yarasaya, davranışlarının değişip değişmediğini görmek için, bağışıklık sistemlerinin geçici olarak hastaymış gibi tepki vermesine yol açan lipopolisakkarit adlı maddeyi enjekte etti.

Ağaçta toplamda 31 yarasa vardı ve geriye kalan 15 yarasaya bağışıklık sistemlerine herhangi bir etkisi bulunmayan tuzlu su enjeksiyonları yapıldı. Uzmanlar, deney sırasında yarasalara herhangi bir zarar verilmediğini söyledi.

DAHA AZ İLİŞKİ KURUYORLAR

Bilim insanları, bağışıklık sistemleri bir enfeksiyonla mücadele ediyormuş gibi harekete geçirilen “hasta” yarasaların sağlıklı yarasalara kıyasla, ortalama dört daha az yarasayla ilişki kurduklarını saptadı.

Bu yarasaların, sosyalleşmek için yaptıkları tımarlamaya katılmak istemedikleri, etrafta daha az dolaştıkları ve diğerlerinden daha uykulu görüldükleri belirtildi.

Bu davranışsal farklılıklar, enjeksiyondan altı saat sonra, yarasalar uyurken ya da dışarıda yiyecek ararken azaldı. 48 saat sonra yani yaklaşık 2 gün sonra, enjeksiyonun etkileri tamamen geçti ve yarasalar yeniden sosyalleşmeye başladı.

Böylece, yarasaların hasta olduklarında sağlıklı yarasalarla daha az zaman geçirdikleri için, gerçek virüsleri yayma ihtimalinin azaldığı belirtiliyor.

Araştırmayı yapan ekibin başı Simon Ripperger bunu “pasif sosyal mesafe” diye tanımladı ve hayvanlar aleminde sandığımızdan daha yaygın olduğuna inandığını söyledi.

YATAKTAN ÇIKMADAN DİNLENMEK GİBİ

Ripperger “Alıcılar sayesinde, bu yarasaların davranışların bir saatten diğerine, hatta gece ve gündüz, bir ağaç kovuğunun karanlığında saklanırlarken bile, dakika dakika nasıl değiştiğini görmek adına yeni bir pencere açıldı” dedi.

Pasif sosyal mesafe, insanların iyi hissetmediklerinde diğer insanlarla vakit geçirmek yerine, yatakta kalmak istemelerine benzetiliyor.