Dünya

Orta Çağ’da ki 15 Korkunç İşkence Aleti


Orta Çağ’da ki 15 Korkunç İşkence Aleti

Orta Çağ’da kullanılan işkence aletlerini gördüğünüzde o dönemde yaşamanın ne kadar acı verici ve zor olduğunu daha iyi anlayacaksınız.

15) Testere

Testere adı verilen bu işkence yöntemi isyan, büyücülük ve askeri itaatsizlik gibi geniş bir alanda cezalandırılacak olan insanlara uygulanıyor ve Avrupa’da yaygın olarak kullanılıyordu.

Beyne yeterli oksijen gitmesini ve bilincini kaybetmemesini sağlamak için ters asılan kurban, böylece ölümünden önce uzun süre acıya maruz bırakılıyordu.

14) Engizisyon Sandalyeleri

Ortaçağ İşkence Müzesi, San Gimignano, İtalya.

Arka kısmı, oturağı ve dirseklik kısımları sivri demir ile kaplı olan bu sandalyeler, değişik şekillerde inşa edilir ve kullanılırdı. Sivri demirler, kurbanın etini delmesi ve daha derine işlemesi için bir çeşit vida sistemi ile tutturulur ve bar sistemiyle de kurban hareketsiz hale getirilirdi.

Engizisyon sandalyelerini; Almanya ve İtalya 19. yüzyıl, İspanya 1700’lerin sonuna kadar, Fransa ve diğer Orta Avrupa ülkeleri ise 1800’lü yılların sonlarına kadar kullanılmaya devam etmişti.

13) Boğaz Sıkma Aracı


İspanyada her yerde ölüm cezasının en yaygın uygulanış biçimiydi. Kökeni çok eskilere dayanan bu işkence aleti, bir kısmı toprağa dayalı, diğer ucu da kurbanın boynuna dolanan bir sistemle çalışırdı. Omuriliği ezilen mahkûmun nefessizlikten ölmesine neden olurdu.

Tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılan bu yöntem, İspanyollar tarafından aracın hareket edebilmesi için bir takım mekanizmalar eklenerek kusursuz hale getirilmişti.

12) Lahit

Bu işkence cihazının adı, Nürnberg kentinde yeniden inşa edilen bir prototipten gelmektedir.

Lahit, içinde koyulan insanın bedenindeki farklı bölümleri deler ve kurbanın canlı canlı üzerinde çiviler ile dik bir şekilde asılı kalmasına sebep olurdu. Hem ön hem de arka taraftan kapalı olan lahit ,kurbanın kaçmasını tamamen engellerken, hiçbir çığlığın da dışarıdan duyulmamasını sağlardı.

11) Giyotin

Adını mucidi olan Fransız doktor Ignace Giyotin’den alan bu alet, eski çağların infaz yöntemleri arasından en bilinenidir. Popüler kültürde de sıkça rastlanır.

Çoğu Almanca olan bazı gravürler, iki dikey ve birbirine paralel sütun arasında düşen bir bıçak ile kurbanın kafasının bedeninden ayrıldığını anlatır.

10) Kafa Ezici


Kafanın üst bölüme yerleştirilmesinin ardından çene alt kısma koyulur üstteki vida yavaşça sıkıştırılırdı. İlk olarak dişler ve çeneyi parçalayan bu alet, daha sonra da gözlerin yuvalarından fırlamasına neden olurdu. Son olarak ise kafatası çatlamaya başlar ve içindekiler bu kırıklardan dışarı dökülürdü.

9) Kedi Patisi


Genelde işkencecinin elinde takılı olan bu kedi patisi benzeri alet, kurbanın vücudunun herhangi bir yerindeki etini kemikten ayırmak için kullanılırdı.

8) Diz Kırıcı

Engizisyon döneminin popüler işkence aracının ismi ve görüntüsü neredeyse her şeyi anlatıyor: Dizleri kırarak bedenden ayıran bu alet, bacakları tamamen kullanılmaz hale getirirdi. Dikenli iki odun parçasından oluşan diz kırıcı, kurbanın dizinin ön ve arkasına yerleştirilerek kullanılırdı.

Vidaların sıkıştırılması ile birbirine kenetlenen bu iki blok, dizi ikiye ayırıyordu. Bu alet kurbanın diğer bölgelerinde de kullanılabiliyordu.

7) Çöpçünün Kızı

“Çöpçünün Kızı” adı verilen bu işkence aleti, Londra Kulesi’nin Teğmeni William Skevington tarafından icat edilmişti.

Kurban, metal bir çerçeveden oluşan aletin ortasına resimdeki gibi oturtulduktan sonra çerçeve kurbanın ağzından ve burnundan kan gelinceye kadar sıkıştırılmaya devam ediliyordu.

6) Judas Sandalyesi

Kurban demir bir kemer ile üst bel çevresinden asılır ve el ile ayakları bağlanarak piramit şeklindeki kutuya oturtulurdu. Oturum esnasında piramitin en sivri noktası anüs veya vajinaya denk getirilir ve bağlı olduğu iplerden yavaşça aşağı doğru çekilerek vücuda büyük bir yara açılırdı.


Kurban genellikle yaranın enfeksiyon kapması sonucu acılar içinde ölürdü.




5) İspanyol Eşeği

İspanyol eşeği, tepesi sivriltilmiş tahta bir bloktan oluşuyordu. Kurban çıplak olarak sivri kısma eşeğe biner gibi oturtuluyor ve ayaklarına da ağırlıklar bağlanıyordu.

Bu ağırlıklar kurbana uygulanmak istenen cezaya göre arttırılıp azaltılabiliyordu.

4) Istırap Armudu

Ortaçağ İşkence Müzesi, San Gimignano, İtalya.

Bu alet, bir vida yoluyla açılarak konuşmayı engellemek veya anüs yoluyla işkence yapmak için kullanılırdı. Genellikle iki veya üç açılan mekanizması bulunurdu.

Bu enstrüman ağza ya da erkeklerde anüs, kadınlarda ise vajina içine takılır ve ayarlanabilir vidalar yoluyla ne kadar açılıp kapanacağı ayarlanırdı. Bu ceza rektal, oral veya vajinal uygulanırdı. Erkeklere oğlancılık suçu, kadınlara ise zina suçu üzerine kullanılırdı.

3) Kurşun Süzgeci

Kurşun süzgeci aslında bir sapın ucuna takılı süzgeçten oluşuyor. İki yarısı da ayrılabilen bu aletin alt yarısının içine erimiş metal, kaynar su veya yağ dolduruluyordu. Daha sonra delikli kısmı takılıyordu. Süzgeci kurbana doğru sallayarak veya titreterek kurban, aletin içindeki kaynar sıvılara maruz bırakılıyordu.

2) Göğüs Koparıcı

Bu alet hem ceza hem de sorgulama için kullanılırdı. Genellikle cezalandırma için ateşte kızdırılır ve evlilik dışı çocuk sahibi olan kadınları işaretlemek için kullanılırdı.

Kıskaçlar sıcak veya soğuk olarak çıplak göğüse uygulanır ve göğüsleri kanlı et parçalarına çevirirdi.

1) Timsah Makası

Timsah makasları, genellikle hükümdarları öldürmeye çalışan ve başarılı olan suikastçıları cezalandırmak için kullanılırdı.


Pense mantığından yola çıkan bu makasların iç kısımları sivri jiletlerle doluydu. Ateşte kızartılan bu demir makas ile kurbanın penisi koparılıp ciddi kan kaybı sonrası ölüme sebebiyet verirdi.