Güncel

Meclis devam ediyor

Meclis Genel Kurulu’nda ilk güncel konuşmayı TDP Milletvekili Zeki Çeler, İş Yasasında yapılmak istenen değişikliklerle ilgili yaptı.
Toplu iş sözleşmelerinin imzalanmaması halinde 1 yıl uzayacağı ve ardından da imzalanmama ihtimali olduğunu belirten Çeler, TC ile imzalanan protokolle ise “TC’de bile olmayan bir değişikliğin buraya getirilmeye çalışıldığını” söyledi.


“İŞ YASASI’NDAKİ DEĞİŞİKLİKLER SENDİKALAŞMAYA ENGEL” 
Çeler, “sona eren toplu iş sözleşmelerinin yenisi girene kadar eskisi ebedi geçerlidir” maddesinin çıkarılarak yerine konulan “1 yıl geçerlidir” maddesinin büyük sıkıntılara sebep olacağını, bu maddelerin de sendikalaşmaya engel olacağını savundu.
Çeler, özel sektörde bile sendikalaşmayı güçlendirme çabasına gidilmesi gerekirken kamudaki hakları kırpmanın doğru olmadığını ifade ederek, kendi bakanlık döneminde de aynı önerinin yapıldığını ve bunun kabul edilebilir olmadığını anlattıklarını söyledi.
Özel sektör sendikalaşmış olsaydı, farklı noktalarda Sağlık Bakanlığı üzerindeki yükün hafiflemiş olacağını, sağlık kontrolü ve PCR testlerinin de daha sağlıklı kontrol edilebileceğini söyledi.
Çeler, sendikaların sürekli grev yaptığı algısının yanlış olduğunu, Güney Kıbrıs’ta tüm sektörlerin sendikalı olduğunu, greve gerek kalınmadığının görüldüğünü belirtti. 


“TASARI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ”
Çeler, bu tasarının derhal geri çekilmesini talep ettiklerini, bunun tek yönteminin de bu şartlarda Başbakanın geri çekmesi olduğunu anlattı.
Yerinden söz alan Bakan Çağman da, Çeler’in işaret ettiği maddeleri yeniden değerlendireceklerini söyledi.
İNCİRLİ
CTP milletvekili Sıla Usar İncirli de “Pandemi ve ülkemizin geleceği” başlıklı konuşma yaptı.
İyi bir yönetimin üç bacağı olduğunu ve iletişim sağlanmazsa hükümetlerin savrulup gideceğini söyleyen İncirli, üçgenin kenarlarının, hükümet, çalışan ve halktan oluştuğunu belirtti.
Bir yıldır sürekli teşekkür edilen hekimlerin sorunlarının çözülmediğine işaret eden İncirli, kamudaki hekimlerin yarıya yakının iş güvencesiz çalıştığına işaret ederek, “hükümet bunu mu reva görüyor” diye sordu.
2016 yılında bu sorunun çözüldüğünü hatırlatan İncirli, bu sorunun zaman içinde yeniden bu noktaya gelindiğini ve bu sorunu çözmenin hükümetin görevi olduğunu belirtti.
İncirli, 3 günde çözülebilecek sorunu 1 ayda çözemediklerini, bu sabah konuyla ilgili olumlu haberler aldıklarını ancak 1 aydır hem çalışanlara hem de hastalara eziyet çektirildiğini söyledi.


“DOĞRULARI BULMAK HÜKÜMETİN ÇOK ZAMANINI ALIYOR”
Antijen testlerini sonbaharda söylemeye başladıklarını ve “sudan bazı endişelerle” geciktirildiğini hatırlatan İncirli, “doğruları bulmak hükümetin çok zamanını alıyor” dedi.
Aşının ileriki zamanlardaki belirsizliğin kendisini çok endişelendirdiğini, personelin yeterli olduğunu ancak aşı olmadığına işaret eden İncirli, sinovac aşısı olan vatandaşların sonbahar aylarında yeniden aşılanmaları gerekeceğini de hatırlattı.
İncirli, çoğu ülkenin durumu karma aşılarla toparlamaya çalıştığını da söyledi.
Sadece sağlıkta değil her konuda vatandaşların eziyet çektiğini ileri sürerek, pandeminin en az 1 yıl daha devam edeceğini ve bu durumun gittikçe kötüleşebileceğini gördüklerini kaydeden İncirli, sağlık hizmetlerinin kapsamının ve kalitesinin arttırılması zorunluluğunun da herkes tarafından görüldüğünü kaydetti.
İncirli, insanların sağlığını sadece pandeminin bozmadığını, ihtiyaçları görmezden gelmenin de sorunlara sebep olduğunu ifade ederek, kötü yönetimin de insanları hastalandırdığı ve Covid19 kadar ölümcül sonuçlar yarattığını vurguladı.
Sıla Usar İncirli, Hükümeti, bilgiler doğrultusunda davranmaya ve ihtiyaçları görmezden gelmekten vazgeçmeye çağırı.


ÜSTEL: “SAĞLIKTA POLİTİKA OLMAZ… DOĞRULARI SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİM”
Sağlık Bakanı Ünal Üstel de, “sağlıkta politika olmaz” söylemini yineleyerek, birlik beraberlik içinde çalışılırsa sorunların çözüleceğini kaydetti.
Doğruları söylemeye devam edeceğini, bakan olduğu günden beri herkesle istişare içinde olduğunu ve hekimlerin sorunlarıyla bire bir ilgilendiğini belirten Üstel, 2017 yılından beri çözülemeyen kadro sorununu  bir ayda çözmüş olmalarının hata olamayacağını söyledi.
Üstel, bugün kadroların gittiğini, ek mesai ücretlerinin kalanlarının da ileriki günlerde ödeneceğini belirtti.
Bakan Üstel, ilk günden beri PCR testlerini arttırma yoluna gittiklerini ve 10 binlere çıkardıklarını da hatırlatarak, pandemi sürecinde tüm dünyanın dengesini kaybettiğini, KKTC’de de ekonominin daralmasının çok normal olduğunu, sıkıntıların da normal olduğunu anlattı.
En iyisini yapmaya çalıştıklarını, bundan sonra da bunun için çabalayacaklarını belirterek, antijen testlerinde ülkedeki tüm laboratuvardan da hizmet almayı hedeflediklerini söyledi.
Aşının istedikleri hızda olmadığını ama sistemin çalıştığını anlatan Üstel, eldeki aşılar bitene kadar devam edeceklerini ifade etti.
Üstel, bugüne kadar 140 bin Türkiye’den, 20 bin Güney’den aşı geldiğini hatırlatarak, aşıların aksamadan gelmesi halinde bu sürecin hızlanabileceğini kaydetti.


ROGERS: “HER YER AÇILIRKEN OKULLARIN AÇILMASI  ÖNCELİKLİ TUTULMADI”
HP Milletvekili Jale Refik Rogers, “pandemiyle eğitimde açılan yara” başlıklı konuşma yaptı.
Pandemiyle eş zamanlı başlayan ve gittikçe artan sorunlar meydana geldiğini kaydeden Rogers, dünyada okula giden öğrencilerin yüzde 91’inin pandemiden etkilendiğini, sürecin uzamasıyla eğitimin yanında psikolojik sorunları da beraberinde getirdiğini söyledi.
Her yer açılırken okulların açılmasının öncelikli tutulmadığını, müzik spor gibi aktivitelerin de yasaklandığını anımsatarak, çocukların bir yıl daha yüz yüze eğitimden uzak tutulmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Dünyada son 1 yıldır eğitim alanında uygulanan sistemlere örnekler veren Rogers, bu yıl sadece 78 gün yüz yüze eğitim verildiğini ve bu sayıların tahribatın büyüklüğünü ortaya koyduğunu söyledi.
Rogers, özel ve kamudan eğitim alan farklı sınıflarla ilgili bilgi vererek, yüz yüze eğitim olmamasının yanı sıra sosyal ve duygusal gelişimin de geciktiğini söyledi. Rogers, değişik yaş ve sınıftaki çocukların pandemi döneminde yaşamak durumunda kaldığı  sıkıntılara örnekler verdi.
Özellikle çocukların gelişiminde rutinlerin önemli yer tuttuğunu, bunun olmayışının büyük sorunlar yarattığını ve okula gidemeyen çocukların çok çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldığını da söyledi.
Rogers bu yılın kaçırıldığını, sonraki yılların bu yıl gibi olmamasının sağlanabileceğini belirterek, aşının da artık okulları açmamak için gerçekçi olamayacağını kaydetti.


AMCAOĞLU: “BAKANLIK ELİNDEKİ İMKANLARIN ÇOK ÜZERİNDE ADIMLAR ATTI”
Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu da, sağlık üst komitesinin önerileri doğrultusunda karar alındığını, açma kapama kararını kendilerinin vermediğini herkesin bildiğini söyledi.
Finansal açıdan yaptıklarını sıralayan ve hizmete koymak için adım atılan okulları ve ön görülen projeleri sıralayan Amcaoğlu, devlet özel eşitsizliğini ortadan kaldırmak için, internet  ve tablet gibi olanaklar sağladıklarını anlattı. 
Amcaoğlu, geçen hafta başlanan uluslararası sınavlara katılım ve bayram sonrası, 6-11. sınıflarının eksik sınavlarının tamamlanarak yılı bitirmeyi planladıklarını kaydetti.
Amcaoğlu, bakanlığın elindeki imkanların çok üzerinde adım attığını ve ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini kaydetti.

ATAKAN
Güncel konuşmalar kapsamında daha sonra HP milletvekili Tolga Atakan kürsüye çıktı. “Hükümet Duyarsızlığı Perspektifinden Yasama Faaliyetleri” başlıklı konuşma yapan Atakan, Türkiye ile imzalanan protokollere işaret ederek, gerekli yasa çalışmalarının hala Meclis’te olmadığını, hatta bununla ilgili bir takvimin bile ortada olmadığını dile getirdi. 
Atakan, bir önceki hükümet döneminde başlatılan yasa süreçlerinin tamamlanması için de gerekli adımların atılmadığını söyledi, örnekler vererek, bu durumun nedenini sordu. 
Trafik, vatandaşlık, yerel yönetimler gibi konularda ufak çalışmalarla Meclis’e sevk edilebilecek yasa çalışmaları olduğunu söyleyen Atakan, bunların yapılmaması nedeniyle yaşanan kayıpların telafisinin kolay olmayacağını dile getirdi. 
Atakan, hükümete “açın gözünüzü uyandırın canınızı bu ülkenin kaybedecek tek bir dakikası yoktur” dedi. 


ŞAHALİ
Ardından Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali, “Gündeme Dair Notlar” ile ilgili güncel konuşma yaptı. 
Şahali, Türkiye’den aktarılan kaynakların kullanımına dair bilgi talep etti.
Spor Dairesi Yönetim Kurulu’nun toplanmadığını, gerekli kararların alınamadığını kaydeden ve bunun ülke sporuna ciddi zarar verdiğini söyleyen Şahali, futbol kulüplerinin faaliyete geçememesi nedeniyle oyuncuların bireysel çözüm arayışına girdiğini kaydetti. 
Elektrik fiyatlarıyla ilgili nizamnamenin uygulanmadığını söyleyen Şahali, bu konuda muhalefete ve Sayıştay’a sorumluluk yüklenmemesi gerektiğini belirtti. 
Hayvancıların sorunlarının çözülmesi için gerekli adımların atılmadığını ifade eden Şahali, devlet ciddiyetiyle konuya yaklaşarak hareket etmek gerektiğini anlattı.
Şahali, devlet bankaları yönetim kurullarına yapılan atamaları da eleştirdi. 
Sanatçılara her zamankinden fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde hükümetin bunu görmediğini ve müzisyenleri açlığa terk ettiğini anlatan Şahali, bu durumu eleştirdi.
Ercan Havaalanında oluşan cirodan devletin alacağı payın alınmaması ve ötelenmesi kararını eleştiren Şahali, bunun “yurttaşın 3 kuruş ile hayatını idame ettirme durumunda olduğu bir dönemde” yapıldığına işaret etti. 
Jet raporu konusunun hala çözülmediğini ifade eden Şahali, bu ve benzeri araştırmalarla ilgili sonuçların açıklanması gerektiğini anlattı. 
Bu kadar sıkıntı içindeyken pasaport meselelerinin gündeme getirildiğini anlatan Şahali, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, konuyla ilgili atılan, “Rumları efendisi olarak görenler” ifadelerini içeren mesajları retweetlediğine işaret ederek, bu durumun kabul edilebilir olmadığını belirtti. 
Ercan Havaalanının adının değiştirilmesi konusunda, bu ismin hangi otoritelerce belirlendiğinin belli olduğunu söyleyen Şahali,  bu konunun kiminle istişare edilmesi gerektiğinin de belli olduğunu ifade etti.


OĞUZ
Hükümet adına cevap vermek üzere Maliye Bakanı Dursun Oğuz kürsüye çıktı. Şahali’nin Türkiye’den aktarılan kaynakla ilgili sorusuna yanıt veren Oğuz, gelen kaynağın 226 milyon 528 bininin bütçeye girdiğini anlattı.
Ay sonundaki kaynak açıklarının sadece maaşlarla ilişkilendirilmemesi gerektiğini ifade eden Oğuz, ay sonuna denk geldiği için bu şekilde anlaşıldığını kaydetti. 
Maliye gelirlerinde beklendiği gibi bir gerileme olduğunu, ödemelerin bir kısmının ötelenmek durumunda kaldığını ifade eden Oğuz, Maliye’nin borçlarıyla ilgili bilgi verdi. 
Gelirleri artırmak için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Oğuz, tasarruf yapmak zorunda kalındığını anlattı. 
PCR kapasitesini artırmak için adımların atıldığını ifade eden Oğuz, hızlı kitler için de hizmet alımı yapılacağını belirtti. 
Otellerdeki karantina ve temaslı giderlerinin devam ettiğini anlatan Oğuz, vaka artışının ödenen rakamları da artırdığını söyledi. 
Covid desteklerinin ödenmeye devam ettiğini kaydeden Oğuz, elektrik kurumuna 25 kuruşlarla ilgili ödemenin henüz yapılamadığını dile getirdi. 
Oğuz, hayat pahalılığı kaleminin gerekli yerlere harcanacağını da belirtti. 
Ercan’dan gelen gelirin 3 ayda 3 milyon TL olduğunu ifade eden Oğuz, havaalanıyla ilgili anlaşmalarda mücbir sebep maddesi olduğunu, pandeminin de bu kapsama girdiğini söyledi. 


TOROS
Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Fikri Toros, “5+BM Toplantısı Sonrası Kıbrıs Çözüm Süreci” ile ilgili güncel konuşma yaptı. 
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve sonrasında yaşananlara işaret eden Toros, Kıbrıslı Türklerin “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin ortak sahibi olduğunu söyledi. 
Bu konuda son günlerde zeminsiz bir tartışma başlatıldığını kaydeden Toros, Kıbrıslı Türklerin de Kıbrıslı Rumların da bu doğrultuda pasaport sahibi olma hakkı olduğunu kaydetti.
Buna sahip olan 90 bin Kıbrıslı Türkü ötekileştirmeye ve küçük düşürmeye yönelik açıklamaları sahiplerine iade ettiğini belirten Toros, kimsenin bu kimliği taşıyarak suç işlemediğini, ya da etik dışı hareket etmediğini belirtti. 
Müzakereler çerçevesinde belirlenen BM parametrelerine işaret eden Toros, müzakere tarihini özetledi. 
Kıbrıs Türk halkının çözümsüzlükten en çok zarar gören taraf olduğunu belirten Toros, Kıbrıs Türk tarafının toplumdan koparıldığını anlattı. 
Meşru BM zeminini terk etmekle  “kapsamlı çözüm öncesi yürütülen çabalara çomak sokulduğunu” ifade eden Toros, bugüne kadar yürütülen tüm müzakerelerin BM zemininde yürütüldüğünü, böylece eşit muamele görüldüğünü söyledi. 
Kıbrıs Türk tarafının mevcut statükonun devamını ister bir pozisyona düştüğünü anlatan Toros, bunun izole edilmek anlamına geldiğini ve bu durumun bedelinin de büyük olduğunu ifade etti.
Toros, BM Güvenlik Konseyi’nin bu gelişmeler sonrası büyük ihtimalle Kıbrıs Türk tarafının sunduğu önerileri şiddetle reddedeceğini söyledi.
Toros, konuşması sırasında milletvekillerinin kendisine soruduğu soruları da yanıtladı. 


BÜYÜKOĞLU
Ardından Bağımsız Güzelyurt Milletvekili Hasan Büyükoğlu “Lefke ve Güzelyurt’un Sorunları” ile ilgili güncel konuşma yaptı.
Büyükoğlu, konuşmasına, UBP milletvekili Zorlu Töre’ye başsağlığı dileyerek başladı. Büyükoğlu ayrıca Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın değiştirilmesi gerektiği yönündeki düşüncesini dile getirdi. 
Güzelyurt girişinde bulunan tren istasyonunun birinci etabının tamamlandığını söyleyen Büyükoğlu, projenin tamamlanmasının bölgeye yarar sağlayacağını söyledi. 
Güzelyurt için bir devlet konağına ihtiyaç olduğunu belirten Büyükoğlu, bölgedeki kömür ocaklarının taşınması için gerekli adımların atılmasını istedi. 
Türkiye’den gelen suya işaret den Büyükoğlu, suyun bu bölgelere ne zaman geleceği ve nasıl kullanılacağı konusunda planlama yapılması gerektiğini belirtti. 
Büyükoğlu, Gaziveren sahillerindeki yürüyüş yolları gibi projelerin bürokratik engellerin kaldırılarak desteklenmesini de istedi.