Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, kontrolsüz nüfus ve kaçak iş gücü sorununa köklü çözüm bulunmasını;  vatandaşlıklara sınırlama getirilmesini istedi.

Özkardaş yazılı açıklamasında, kontrolsüz nüfus ve kaçak iş gücünün ülkeye “başta ekonomik sorunlar, işsizlik, haksız rekabet, çevre tahribatı, kriminal olaylar, iş kazalarındaki artışlar ve emek sömürüsü, sağlık ve eğitim gibi hizmetlerin kalitesinin düşmesi ile sosyal çatışma riskinin giderek artması gibi sorunlar” yüklediğini belirterek “bunlara çare üretmekte aciz kalan hükümet, tam aksine oldu bittilerle yeni vatandaşlıklar ve ‘kaçaklara af’ gibi konuları ısrarla gündeminde tutmaktadır” dedi.
 
Hükümetin, aylar önce “Yasa Gücünde Kararname” ile kaçak durumunda olanlara “Af” çıkartmaya çalıştığı ancak  “Anayasaya aykırı olan bu dayatmaya karşı Sendikası ve Sivil toplum örgütlerinin ısrarlı karşı duruşu ve kamuoyunun duyarlılığı sonucu, kaçaklara af konusunu Yasa gücünde Kararname ile yapmaktan vazgeçtiği” görüşünü savunan Özkardaş, hükümetin  21 Eylül tarih ve 158 sayılı “Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısı” hazırlayarak, mecliste görüşülmek üzere halkın bilgisine sunduğunu belirtti.

Yasa Gücünde Kararname ile yeni Yasa Tasarısı arasında bazı faklar bulunduğunu belirterek her iki taslaktan alıntılar da yapan Özkardaş, “yasa tasarısında kaçaklara yapılan afla birlikte ülkeye girişlerde pasaportla giriş şartı getirilmesi” ile ilgili düzenlemeyi “olumlu bir adım” olarak değerlendirdi.

Özkardaş şunları ifade etti:

“Ancak ya bundan sonra çalışmak için gelecekler ne olacaklardır? Kimlikle girmeye ve de hiçbir kriter, ustalık belgesi, nitelik ve koşul aramaksızın isteyen girecek ve ‘sorma gir hanı’ olmaya devam mı olunacaktır…?
 
Bizce soruna köklü çözüm bulunmalı vatandaşlıklara sınırlama getirilmeli ve artık yabancı iş gücü bizim taleplerimizle ve koşullarımızla, bizim istediğimiz sayı, nitelik ve kriterlerde gelmelidir. Gelen iş gücü artık üç-beş ay sonra tüm ailesini getirme hakkına sahip olmamalı, belli bir uyumlaşma sürecinden geçtikten, sağlıklı bir konutta oturma imkanı bulduktan ve yaşamını sürdürebileceği bir geliri olduktan sonra ailesine izin verilmelidir.

Aksi durumda bir bu sorunun altında eziliriz.”