Cumhuriyet Meclisi’nin dün başlayıp bugün de devam eden Sosyal Güvenlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nı görüştüğü toplantısında olağanüstü saatler ve olaylar yaşadı. TDP Genel Başkanı Mehmet

Çakıcı’nın 13 saatle en uzun süre kürsüde konuşma rekoru kırdığı toplantıda bir ara kavga da çıktı. CTP’nin, tasarının görüşülmesinin gelecek haftaya ertelenmesi önerisi UBP’nin oylarıyla reddedilirken

muhalefet toplantıyı uzatma ve uzun konuşma kararı aldı.

Katip koltuğunda oturan UBP İskele Milletvekili Ahmet Zengin, Çakıcı’ya “gevezelik yapıyorsun” deyince muhalefet milletvekillerinden tepki gördü. Zengin, kendisine tepki gösterenlerden biri olan ve

başkanlık kürsüsüne doğru yürüyen TDP Gazimağusa Milletvekili Mustafa Emiroğluları’na önündeki bardağı savurunca başlayan kavga nedeniyle toplantıya kısa süreli ara verildi.

Sendikaların ve muhalefet partilerinin karşı çıktığı Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın görüşülmesi sırasında, tasarının yasallaşmasını engellemek adına uzun konuşma eylemi yapan Çakıcı, 13 saatlik

konuşmasıyla, 1989’da dönemin TKP Genel Başkanı Alpay Durduran’ın 10.5 saatlik konuşma rekorunu kırmış oldu.

Yorucu geçen meclis toplantısını bazı sendikacılar da izledi. Uzun toplantının özellikle gece yarısından sonraki bölümünde birçok milletvekilinin yorgunluğu gözlerden kaçmadı.

Cumhurbaşkanı’na vekalet ettiği için toplantıya Meclis Başkanı Hasan Bozer katılmazken, başkanlık görevini Meclis Başkan Vekili Mustafa Yektaoğlu yanında en yaşlı üye sıfatıyla diğer birçok

milletvekili yürüttü. Katiplik koltuğunun da defalarca değiştiği gözlemlendi.

Uzun toplantıda milletvekilleri zaman zaman gergin anlar ve tartışmalar yaşasa da, bol bol da esprilerle güldü. Toplantının öğleden sonraki bölümüne ÖRP milletvekilleri katılmadı.

ÇAKICI ARADAN SONRA DA KONUŞTU

Kavga nedeniyle verilen aranın ardından konuşmasına devam eden TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, katip koltuğundaki bir kişinin adam öldürmeye teşebbüs edecek şekilde bardak fırlattığını, bunun bir milletvekilinin yaralanmasına neden olabileceğini söyledi.

Çakıcı, kontrolsüz davranışın olmaması gerektiğini belirterek, “Bu meclis adına utanç verici bir durumdur. Arkadaşlarınızla iletişimi bile beceremiyorsunuz” dedi.

Mehmet Çakıcı, “10 dakika sonra inecektim ama bu rezilliği gördükten sonra konuşmaya devam edeceğim” diye konuştu.

“Öfkenin sebebini anlamak için çocukluk çağına kadar inip inceleme yapmak gerektiğini” kaydeden Çakıcı, UBP Başkanı’nın milletvekillerine sahip çıkmasını istedi.

Çakıcı, Ahmet Zengin aleyhine dava açacağını açıkladı. Çakıcı, “Niçin bardağı fırlattığını, kendini niçin kontrol edemediğini gelip mahkemede anlatacak. Hukukçularımızla görüşüp gerekeni yapacağım” dedi.

TDP Genel Başkanı Çakıcı konuşmasının devamında eleştiri ve önerilerini sürdürdü.

Kıbrıs Türk halkının üzerinden ölü toprağını atıp mücadeleye devam etmesi gerektiğini ifade eden Çakıcı, bütün örgütlerin bir mücadele içinde olması gerektiğini söyledi. Çakıcı, toplumsal mücadeleye karşı, öfkesini kontrol edemeyenlerin saldırı yaptığını belirtti.

Birleşik faiz yasasının değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Çakıcı, kamu bankalarının da özerk yapıya kavuşmasının önemine işaret etti.

Mehmet Çakıcı, trafik kazalarına değinirken, eğlence merkezlerinden çıkışlarda meydana gelen trafik kazalarına karşı daha çok gençlerin bulunduğu mekanlarda kontrollerin artırılması gerektiğini söyledi. Çakıcı, hükümeti trafik politikası olmamakla suçladı.

TDP Genel Başkanı Çakıcı, iradesi olmayan hükümetin halktan almadığı bir yetki kullandığı için erken seçime gitmesi gerektiği görüşünü ifade etti. Çakıcı, bütün protestolarının da bu noktada toplandığını söyledi.

Halkının üzerine polisi saldırtan yapıyı kınadığını ifade eden Çakıcı, Kıbrıs Türk halkının mücadele içinde olması gerektiğini belirtti.

Çakıcı, mecliste uzun konuşarak demokratik bir eylem yaptığını söyledi.

TDP lideri Mehmet Çakıcı, “Hep birlikte karar verirsek Meclisten çıkmaya da hazırız. Bu koltuklar babamızın malı değil, devraldık, başkalarına devredeceğiz. Toplumsal mücadeleyi etkin şekilde vermeye hazırız. Yeter ki birlikte hareket edelim” diye konuştu.

Çakıcı konuşmasını saat 03.36’da tamamladı.

YORGANCIOĞLU ERTELEME ÖNERDİ, UBP REDDETTİ

Tekrar söz alan CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, saatin ilerlemesine dikkat çekti ve bu saatten sonra yasaların oylanmasının sağlıklı olmayacağını; yasanın Ocak 2012’de yürürlüğe gireceğini söyledi.

Yorgancıoğlu, CTP grubu olarak tasarının görüşülmesinin bir sonraki yasama gününe ertelenmesini önerdiklerini açıkladı.

UBP Grup Başkan Vekili Hasan Taçoy da öneriyi değerlendirmek üzere ara talep etti. Bunun üzerine oturumu yöneten UBP Milletvekili Ahmet Eti, oturuma 10 dakika ara verdi.

Aranın ardından yeniden toplanan Meclis Genel Kurulu’nda CTP’nin erteleme önerisi oyçokluğuyla reddedildi.

DENKTAŞ: “HADE BAKALIM, ÇIKABİLECEK MİYİZ BURADAN?”

Daha sonra kürsüye gelen DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, UBP’nin zılgıç yediği için tasarıları geçirmek istediğini; kendisinin perşembeye erteleme önerisine dahi sıcak bakılmadığını kaydederek, “Her maddeye önerimiz var, her maddede konuşacağız. 13 saati bulmak için konuşacağım. Hade bakalım çıkabilecek miyiz bunun içinden?” diye konuştu.

“Yasanın hayrı yok, bu şekilde ne diye geçireceksiniz, bu inat ne?” diye soran Denktaş, yasanın geçse de 1 Ocak 2012’de yürürlüğe gireceğini hatırlattı.

Denktaş, sendikaların ve siyasi partilerin tasarıyla ilgili önerilerini kaale almadığı gerekçesiyle hükümeti eleştirdi.

Devlet kuran parti olmakla övünen UBP’nin halkı devletinden soğuttuğunu savunan Serdar Denktaş, insanların devletine güvenerek sigortalarda bir sözleşme yaptığını, şimdi devletin tek taraflı cırıladığını belirtti.

Denktaş, pazartesi günkü mitinge katılımın az olmasının nedenlerinin belli olduğunu kaydederek, Cumhurbaşkanı’na yönelik “çöz de gel” sloganını eleştirdi; çözüp gelirse 60 yaşında emekliliğe onay mı verildiğini sordu.

“ISRAR EDİLİRSE MECLİSTEN ÇEKİLME GÜNDEME GELİR”

Yasayla kaçakların daha da artacağı görüşünü belirten Serdar Denktaş, hükümet bu yasalar zincirinin geçmesinde ısrar ederse DP olarak meclisten çekilmeyi gündeme getireceklerini açıkladı.

“27 parmağın göz göre göre halkın üstüne bu gömleği giydiremeyeceğini, UBP’nin yolda kalacağını” söyledi. Bazı UBP’lilerin göz göze geldiklerinde başlarını eğdiğini kaydeden Denktaş, UBP’lilere grup toplantılarına girip itiraz etmesini istedi.

Serdar Denktaş, nüfus sayımının affa bağlı yapılmasını, herkesin önce kayıt altına alınmasını, gizlenmekten çıkarılmasını önerdi.

Böyle gidilirse duvara toslanacağını söyleyen Denktaş, günün sonunda vatandaşın mağdur olacağını kaydetti.

Serdar Denktaş, “Başbakan’la konuşun, gelin bu geceyi erteleyin, oturalım elden geçirelim. Basamaklı bir formülle sendikalarla da uzlaşarak hareket etmek varken, sendikalara rağmen hareket etmenin kimseye faydası yok” ifadelerini kullandı.

Hükümetin 27’si olduğu için yasaları geçireceğini ama hayrına olmayacağını belirten Denktaş, yasaların geri çekilmesi çağrısı yaptı.

“Bu yasaları geçirerek ülkede iç barışı, iç huzuru bozma aşamasındasınız” diyen Serdar Denktaş, hükümetin bunun önüne geçme sorumluluğu bulunduğunu söyledi.

Denktaş, tasarı madde madde görüşülürken de söz alacağını belirterek “Ben de uyandım, akşama kadar dayanabileceğimi düşünüyorum. Aramızda doktor var, biraz ilaç falan varsa da idare edebilirsek iyi olur” dedi.

Serdar Denktaş konuşmasının sonunda tasarının bu yöntemle geçirilmesinden vazgeçilmesi talebini yineledi.

SOYER

CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, yaşanan olayın memleketin halini gösterdiğini söyledi.

Ekonomide, bütçede, sosyal sigortalarda ve pek çok noktada sıkıntı yaşandığını, bunların nasıl aşılacağının önemli olduğunu kaydeden Soyer, devletteki personelin, bürokratların, akademisyenlerin ve sendikacıların bir araya getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Sosyal güvenlik alanındaki çalışmalarda bunun sağlandığını düşündüğünü ama garipliklerin bitmediğini belirten Ferdi Sabit Soyer, yasadaki değişiklikle prim ödemelerine getirilen düzenlemeleri eleştirdi.

“AF KAYIT DIŞILIĞI KORUYOR”

Amaç kayıt dışını engellemek, yatırımları arttırmaksa bunlar için neler yapılabileceğine değinen Soyer, birbiriyle çelişen maddelerden örnekler verdi. Düzenlemenin yerli işgücü tercihini olumsuz etkilediğini kaydeden Ferdi Sabit Soyer, getirilecek afla da kayıt dışılığın korunduğunu savundu.

İşsizlik ödeneği konusunda yatırılan prim ödeneği verileri konusunda açıklama isteyen Soyer, yasayla getirilen düzenlemenin, muhaceret affından yararlanacak kayıt dışı ve kaçak çalışanlarla tezat oluşturacağını söyledi.

Ferdi Sabit Soyer, sosyal sigortalarla ilgili yeterli verilere ulaşmanın da zor olduğunu, bu yüzden hesaplama yapmakta zorlandığını anlattı.

“EMEKLİLİK YAŞI YÜKSELİNCE İŞSİZLİK ARTACAK”

Ülkede ciddi bir işsizlik sorunu bulunduğunu, genç işsizlerin devlette istihdamının imkansız olduğunu; özel sektörde istihdamlarının sağlanması gerektiğini anlatan Soyer, “emeklilik yaşı yükseldiği nispette işsizliğin karşılanması kapasitesinin de sınırlanacağını” söyledi.

Kaçak işçiyi meşrulaştırmak için baskı yapan mercilerin, ülkede işsiz kalan insanların dertlerine çözüm gailelerine tepki duymaması gerektiğini kaydeden Soyer, “Bu tasarının (af yasası) nerden geldiğini herkes bilir. Sizin süzgeçlerden geçmedi bu” diye konuştu.

Soyer, temel sorunlara çare olması için yola çıkılan tasarıların bunu yapamayacağını belirtti.

Kadınların doğum izniyle ilgili düzenlemelerin hakları gerilettiğini, daralttığını ifade eden Ferdi Sabit Soyer, bunun Sosyal Sigortalar’a ne faydası olacağını sordu.

DAÜ’deki bir dönemin akademisyeni dışında tüm üniversitelerdeki akademisyenlerin sosyal sigortalı olduğunu belirterek niye ses çıkarmadıklarını soran Soyer, Ticaret Odası’nın da, yüzlerce üyesinin ve onların yanında çalışan binlerce kişiyi etkileyecek tasarıyı inceleyip ses vermesi gerektiğini söyledi.

Soyer, sigortalılara seçme hakkı verilmesini önerdi. Sosyal Sigortalar memleketin meselesi olduğuna göre tüm paydaşlarının tartışıp çıkış yolu bulması gerektiğini ifade eden Soyer, “Bulmazsan elçilikten vahiy gelir” dedi.

Ekonomik kriz nedeniyle bazı ülkelerde alınan önlemlere değinen Ferdi Sabit Soyer, “Biz ise sadece maliye ve bütçe kalemleriyle ilgilenen bir duruma sokulduk” diye konuştu.

Esnaf ve zanaatkarların birçok mükellefiyetini yerine getiremez hale geldiğini kaydeden Soyer, yaşlılık aylığından yararlanma koşullarıyla ilgili maddeyi yorumlarken, sigortalılık süresinin de bu maddeye eklenmesinin çok gerekli olduğunu, düzenlemeyi gözden geçirmekte fayda gördüğünü söyledi.

Soyer, “tasarıyla işsizlik artarken işsizlik ödemelerinin daraltılmasını ve buna karşı kimseden gık çıkmamasını” eleştirdi.

Eleştirilerine ya makul yanıtlar verilmesini ya da dikkate alınıp değişikliklere gidilmesini isteyen Soyer, bir yandan “kamunun cazibe ve şişkinliğini azaltacağım, özel sektörü cazip hale getireceğim” derken öte yandan “özel sektör çalışanlarının işsizlik ödeneğini azaltıp cazibeyi azaltacak düzenlemeler yapıldığını” söyledi.

Bunun makro hedeflere uygun olmadığını kaydeden Ferdi Sabit Soyer, Ticaret ve Sanayi Odalarının bunlara neden ses çıkarmadığını sordu.

Soyer, Başbakan’ın tüm parti başkanlarıyla bir araya gelip hassasiyetleri kaydetmesi ve tasarılarda değişikliklere gidilmesi için vaktin geç olmadığını ifade ederek, Başbakan’ı bir kez daha düşünmeye çağırdı.

Soyer, hükümet programına “Özel sektörde çalışmayı cazip hale getireceğini” yazan UBP’nin bu tasarıyla kendi programına ters düştüğünü kaydetti.

EMİROĞLULARI: “BEYİNLERİ YERİNE KASLARINI KULLANANLAR BENİ ÜZDÜ”

Daha sonra söz alan TDP Gazimağusa Milletvekili Mustafa Emiroğluları, mecliste başına gelenlerin kimsenin başına gelmesini istemediğini ve çok üzgün olduğunu söyledi.

Emiroğluları, “Bazı arkadaşlar beyinleri yerine kaslarını kullanmaları beni üzdü” dedi. Bardağın sadece koluna çarptığını ama Ahmet Zengin’in “kin ve nefretinden” üzüldüğünü, böyle hareket edilecekse burada durmanın anlamı olmadığını kaydetti.

“Biz buraya beynimizi ve aklımızı kullanmaya geldim, kaslarımızı ve ihtirasımızı değil, bardak savurmaya da değil. Kıbrıs Türk halkının bizden beklediği siyaseti üretmek için varız ve var olacağız. TDP’nin amaç ve ilkelerinden biri de budur” diyen Mustafa Emiroğluları, yasayla ilgili bu kadar ısrarın bir organizasyonun parçası olduğunu gösterdiğini, UBP’nin bir yerlere söz verdiği için yasayı geçirmekte ısrar ettiğini savundu.

Emiroğluları, Kıbrıs Türk halkının maaşlarının düşmesini hak etmediğini vurguladı. Sorunlar varsa başlarına bardak savurmak değil bunlara karşı siyaset üretmek gerektiğini kaydeden Mustafa Emiroğluları, amaçlarının yasaların geçmesini önlemek olduğunu dile getirdi.

Af yasasının son kez mi yoksa gene mi çıkacağını; kaçakların neden tespit edilip yurt dışına gönderilmediğini soran TDP Gazimağusa Milletvekili Mustafa Emiroğluları, hastanelerde bakıcılık yapanların dahi kaçak olduğunu söyledi.

“YASA ÜSTÜNE YASA YAPIYORUZ AMA…”

Kaçaklarla ilgili tespit yapılmak istense, elde veri bulunduğunu kaydeden Emiroğluları, “Biz yasa üstüne yasa yapıyoruz ama günün sonunda yasaları doğru dürüst uygulayamıyoruz, kontrol mekanizmalarımızı da maalesef oluşturamıyoruz” dedi.

TDP Gazimağusa Milletvekili Mustafa Emiroğluları, ülkede göçün hızla devam ettiğini, gençlerin Türkiye dışındaki ülkelerde okumayı tercih ettiğini ve o ülkelerde kaldığını belirtti.

Kıbrıs’ta petrol ve doğalgaz aramalarına değinirken, doğalgazın Türkiye’ye gönderileceği açıklamalarını eleştiren Emiroğluları, Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın bugün imzalayacağı anlaşmayla ilgili de “Bir haftadır bir şey sormayalım diye saklanıyor. Niye saklanıyorsun kardeşim? Bir sıkıntınız varsa açılın bize” dedi.

Dünyanın en pahalı ülkelerinden birinin KKTC olduğunu kaydeden Emiroğluları, hükümetin ise hala sigortalının maaşı ile uğraştığını söyledi.

“Ülke ve toplum yok oluyor sorumlusu da siz olacaksınız” diyen Emiroğluları, tekrar yasa tasarılarının geri çekilmesini istedi.