Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Olivier Gauvin, bir gazetecinin "Hafter'in Trablus'a yönelik saldırılara devam edeceğine söz vererek gücün orduya geçtiğini iddia etmesine nasıl tepki veriyorsunuz?" sorusuna yazılı yanıt verdi.

Libya'daki çatışmaların, Birleşmiş Milletlerin (BM) himayesinde iki taraflı diyalog ile çözülebileceğini belirten Gauvin, Hafter'in kendisini "devlet başkanı" ilan etmesine ilişkin, "Tek taraflı kararlarla çatışmalar sona ermez. Berlin Konferansı çerçevesinde varılan siyasi çözüme alternatif yok." değerlendirmesinde bulundu.

Gauvin, önceliğin Libya'da çatışmaların sona ermesi olduğunu kaydetti.

Fransa'nın, BM'nin yaptığı çalışmalara destek verdiğini ifade eden Gauvin, ülkesinin Libya'nın egemenliğine, birliğine ve istikrarına bağlı olduğunu belirtti.

Libya Parlamentosundan Hafter’in kendisini 'devlet başkanı' ilan etmesine ret

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı Libya Parlamentosu, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’in kendisini "devlet başkanı" ilan etmesinin kabul edilemez olduğunu aktardı.

Hafter’in kendisini tek taraflı bir şekilde "devlet başkanı" ilan etmesi üzerine Parlamento Hammude Ahmed es-Seyyale başkanlığında oturum düzenledi.

Oturumun ardından yapılan yazılı açıklamada, "Ülkemizin geleceğiyle böyle oynanmasını reddediyoruz. Doğudaki ve batıdaki tüm özgür vatandaşlarımızı, ülkeyi diktatörlüğün geri dönmesinden korumak ve ülkenin birliğini muhafaza etmek için dayanışmaya çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, ülkenin birliğini koruyan ve barışçıl siyasi yöntemi benimseyen tüm siyasi girişimlerin de memnuniyetle karşılandığı vurgulandı.

Uluslararası topluma ve BM Temsilciliğine, Hafter'in, toplumsal barışı tehdit eden suçlarına karşı yaptırımlar uygulama çağrısında bulunulan açıklamada, Hafter'i destekleyen ülkelerden de tutumunu gözden geçirmesi ve halkın çıkarlarını gözetmesi istendi.

Hafter kendisini tek taraflı "devlet başkanı" ilan etmişti

Hafter, dün akşam yaptığı konuşmada, Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde imzalanan "Suheyrat Anlaşması'nın hükmünü yitirdiğini ve ülkenin başına geçtiğini" ve kendisine bağlı silahlı grup Libya Ulusal Ordusunun "tüm ülkeyi kontrolü altına alacağını" ileri sürmüştü. Hafter, daha önce de "yönetime el koyduğunu" açıkladığı darbe girişimlerinde bulunmuştu.

Saldırılarını sürdürüyor

Halife Hafter'e bağlı milislerin ramazanın ilk gününde başkent Trablus'a düzenlediği roketli saldırıda 3 sivil hayatını kaybetmişti.

BM, dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle Libya'da savaşan taraflara, 22 Mart'ta "insani ateşkes" önerisinde bulunmuştu. UMH öneriyi kabul etmiş, Hafter tarafı da çağrıyı kabul ettiğini duyursa da dakikalar içinde Trablus'a roketlerle saldırmıştı.

Libya'da ilk COVID-19 vakasının 23 Mart'ta tespit edilmesinden bir gün sonra Hafter milisleri, Trablus'un yerleşim bölgelerine son dönemdeki en yoğun saldırılarından birini gerçekleştirmişti.

Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı askeri birlikleri, 25 Mart'tan itibaren "sivillerin hayatını korumak için" savunma pozisyonundan saldırı pozisyonuna geçtiklerini ve "Barış Fırtınası Operasyonu"nu başlattıklarını açıklamıştı. Hükümet güçleri, 13 Nisan'da ülkenin batısındaki 8 yerleşim yerinden Hafter milislerini çıkartarak, yaklaşık 3 bin kilometrekarelik alanı milislerden temizlediklerini duyurmuştu.

Hafter milisleri, cephede yaşadıkları kayıpların ardından başkentin yerleşim bölgelerine roket ve top atışı yapmış, bu saldırılarda sivil can kayıplarının yanı sıra hastaneler de hedef olmuştu.

UMH güçleri, Hafter milislerinin başkente yönelik saldırılarında harekat ve ikmal merkezi olarak kullandıkları Terhune kentini geri almak için, geçen hafta operasyon başlatmıştı. Kent çevresinde bazı bölgeler milislerden temizlenmiş, yüzden fazla Hafter'e bağlı silahlı unsur esir alınmıştı.

Son dönemde Libya içinde geniş bir alan kaybederek hezimete uğrayan Hafter'e bağlı milisler, başkentin sivil yerleşim bölgelerini, hedef gözetmeksizin bombardımana tutmuştu. Hükümet güçleri, bunları engellemek için operasyon başlattıklarını duyurmuş ve başkentin güneyindeki cephelerde çatışmalar gerçekleşmişti.