Demokrasi ve Güven Partisi Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun “yeni bir anayasa hazırlayalım, gerekirse devletin adını da değiştirelim” yönündeki açıklamasının ardından, DGP eğitim birimi sorumlusu Yrd. Doç. Doktor Ediz Tuncel konuyla ilgili ilginç yorumlarda bulundu.

Demokrasi ve Güven Partisi Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun “yeni bir anayasa hazırlayalım, gerekirse devletin adını da değiştirelim” yönündeki açıklamasının ardından, DGP eğitim birimi sorumlusu Yrd. Doç. Doktor Ediz Tuncel konuyla ilgili ilginç yorumlarda bulundu. Başbakan İrsen Küçük’ün icraat ve açıklamalarından anayasayı dikkate almadığının açıkça görüldüğünü savunan Tuncel, KKTC’nin gerçek bir hukuk devleti olmadığını söyleyerek, Başbakan’ın gerçek bir hukuk devletinde siyasi hayatını sonlandırmanın yanında kendisini hapse götürebilecek yaklaşımlarda bulunduğunu ileri sürdü.

Tuncel, ülkedeki rejim ve anayasanın değiştirilmesi, başkanlık sistemine geçilmesi ve devletin adının yeni bir anayasa ile Kıbrıs Türk Devleti olarak değiştirilmesinin, uluslar arası alanda devlete önemli avantajlar sağlayacağını kaydetti. Tuncel şu ifadeleri kullandı: “Bugün Başbakan bile anayasayı hiç dikkate almadığını ayan beyan ortaya koyan açıklamalar yapıyor.

Hiçbir hukuk devletinde bu şekilde konuşamazsınız, anayasayı ve insan haklarını hiçe sayarak sadece partizanlık zihniyetiyle icraat yapamazsınız. Bir hukuk devletinde bu yaklaşım sizi doğrudan hapse bile götürebilir. Siyasi hayatınızı ise kesinlikle sonlandırır. Bizde ise tam tersine, yasalar ve insan hakları hiçe sayılsa dahi, bunu sorgulayacak sistem yok. Bugün mevcut yapıya baktığınızda her ikisi de ayni partilerden gelmelerine rağmen Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık arasında tam bir kısır döngü vardır.”

“ANAYASA VE REJİMİN DEĞİŞMESİ ZARURETTİR” “Anayasa ve anayasanın insanlarımıza verdiği haklar hiçbir şekilde dikkate alınmamaktadır” diyen Tuncel, şunları söyledi: “Tahsin Ertuğruloğlu’nun açıklamasında Amerika yeniden keşfedilmiyor, Kıbrıs’ın gerçekleri de yeniden keşfedilmiyor. Bugün KKTC’nin kurumsal yapısının yerle bir olduğunu herkes görüyor, ülkeyi bu hale getiren siyasi zihniyettir. Kurumlar kendi başlarına çökmezler, vizyonsuz, hedefsiz siyasetle, partizanlıkla, menfaatçilikle çöktürülürler. Böyle bir durumda hem rejimi hem de anayasayı değiştirmek, böylece de iktidar olanların insanların hukuksal haklarını gasp etmesini engelleyecek düzenlemeler yapmak bir zarurettir.”

“KIBRIS TÜRK DEVLETİ OLARAK DEĞİŞTİRİLMELİ” Ediz Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rejim ve anayasa değişikliği yapılmadığı takdirde, mevcut yapı kullanılarak siyasi rant uğruna toplumun bütün hukuksal hakları çiğnenmeye ve insanlarımızla alay edilmeye devam edilecektir. Çünkü ülkeyi bu hale getiren zihniyetin değişmeye niyeti yok ve mevcut sistem de onlara toplumun haklarını istedikleri gibi gasp etme şansını veriyor. Diğer taraftan, böyle bir değişiklik, başkanlık sistemine geçilmesi ve devletin adının da yeni bir anayasa ile Kıbrıs Türk Devleti olarak değiştirilmesi uluslararası politikada bize avantajlar sağlayacaktır ki bunlar daha önceden de çeşitli platformlarda öngörülmüştü.”