Başbakan Erdoğan, Valiler Toplantısı'nda tinerci bir genci canlı yayına çıkaran Cüneyt Özdemir'e sert tepki gösterdi.

Erdoğan, JW Mariott Otel'de düzenlenen Valiler Toplantısı'na katıldı. Toplantıda konuşan Erdoğan, 2012 yılının bu ilk Valiler toplantısının Türkiye, Türk milleti ve tüm şehirler için hayırlı neticeler doğurmasını temenni etti. 

Valiler ve büyükelçilerin her yıl düzenli olarak gerçekleştirdikleri bu ve benzeri toplantıların, ortak sorunların istişaresi, tecrübe aktarımı ve yereldeki gelişmelerin paylaşımı açısından son derece faydalı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: 

Samimiyetle ortaya koyuyoruz. Devletimiz bir yandan bin yıllık bir geleneği ve birikimi taşırken geleceğe yönelik değişim ufkunu enerjisini içinde barındırıyor. Devlet geleneği bir yandan çok önemli imkanlar sunarken diğer yandan değişim yönetilemezse metanet geriye gitme gibi sonuçlar doğurabilir. 

Tarihteki Türk devletlerine baktığınızda kendisini yenileyen uyum sağlayan adapte olabilen idarecilerin başarılı olduğunu ve devleti yücelttiğini görüyorsunuz. Ama hazıra konan değişim adına risk almayan idarecilerin başarısız olduklarını hem de ülkeye bedel ödettiklerini görürsünüz. Liderlik değişimi yönetebilmektir. İyi lider sadece iyi kriz yönetimi yapabilen değil başarılı bir gelecek yönetimi yapabilendir. Riskten kaçan değişimden kaçan gününü idari maslahatla geçiren bir idareci başarısızlığa mahkumdur. Bu idareci sadece kendisi başarısız olmakla kalmaz ülkesine de zarar verir. Kendi menfaatlerini gözeten idareciler adeta çöküşün zeminini hazırlar. 

Batıda ülkeler değişimi gözetirken bizim ülkemiz duraklama döneminde adeta çarçur edildi. Elbette dahili ve harici sebeplerinde etkisiyle bir çöküş dönemi yaşandı. 

Suyu akışına bırakan, öncekilerden aldığı mirası tüketen idarecilerin başarısız olduklarını görürsünüz. Batı'da Osmanlı etkisiyle büyük reformlar gerçekleştirildi. Bizim idareciler sadece temaşa içinde kaldı. Cumhuriyet bizim için yepyeni bir dönem oldu. Cumhuriyet Osmanlı kurumlarının devamı olarak kuruldu. Burada da Gazi Mustafa Kemal'in görüşlerini görüyoruz. Cumhuriyet yeni bir başlangıçtır ama geçmişten aldığı dersle şekillenmiş bir başlangıçtır. Özellikle 1940'lı yıllarla birlikte bu metal yorgunluğuyla başlamıştır. Cumhuriyet'in kuruluşunda çok büyük bir heyecan varken, 1940'lı yıllarla birlikte Osmanlı'nun çöküş dönemi hastalıklarını sirayet etmiştir. Osmanlı'yı çok hızlı bir şekilde çöküşe götüren İttihat ve Terakki zihniyeti malesef Cuhmuriyete de müdahale etmiştir. Malesef 1900'lü yıllardaki o hataların bedelisi bu günlerde de öderken utanmadan sıkılmadan karşımızda duran bu zihniyetle mücadele ediyoruz. Bu zihniyet 150 yıl boyunca yaptığı gibi bugünde halkı milleti küçümsüyor. Bu zihniyet mafyavari oluşumlarla sinsi senaryolarla karanlıkl bir yol çizmeye çalışıyor. Biz bu zihniyetin faturasını ödemek zorunda kaldık. 

Biz bu faturayı sadece Çanakkale'de ödemekle kalmadık. Tek parti döneminde bu faturayı ödemeye devam ettik. İttihat ve Terakki zihniyeti Türkiye'ye musallat olmuştur. Biz bu anlayışın yükseliği faturayı çok acı bir şekilde ödedik. 

Eğer Türkiye bu prangadan, komitacı zihniyetten kurtulamazsa ileri demokrasiyi inşa edemez. Ekonomiyi istediğiniz kadar büyütün, diplomaside çok ileri adımlar atın ama demokrasiyi güçlendiremiyorsanız bunların tamamı geçicidir. Demokrasinin zayıf olduğu bir ülkede istikrar kalıcı olamaz. Biz yere sağlam basmak durumundayız. Pazartesi günü okullarda ikinci yarı yıl başlarken FATİH adını verdiğimiz çok önemli bir projeyi hayata geçirdik. Dört yıl içinde ülke genelinde 42 bin okulda projeyi kurmuş olacağız. Uyum süreci siz valilerimiz katkı verecektir. 

Sadece 7 yaşındaki çocuklar terör örgütü tarafından kullanılıyor, polise taş attırılıyor. Haftalardır Uludereolayını istismar ediyorlar. Biz devlet olarak Uludere'yle ilgileniyoruz. Peki bunlar çocukların terör örgütü tarafından kullanılmasını ne zaman ilgilenecek? Failli meçhullerin araştırılmasından memnun olmuyorlar. Toprak altındaki cesetler araştırılınca bir ucu Ergenekon'a diğer ucu PKK'ya ulaşacak. 

Benim Kürt kökenli kardeşlerimi katledenleri bunlar sorgulayamazlar. Sizin gibi düşünüyoruz ama konuşamayız diyorlar. O zaman neden Parlamento çatısı altına geldiniz. Devlet içindeki çetelerle PKKarasındaki ittifak, belli devletlerle PKK arasındaki taşeron ilişkisi tokat gibi yüzlerine çarpar da onun için sorgulayamazlar. 

CÜNEYT ÖZDEMİR'E 'TİNERCİ' FIRÇASI 

Bir gazeteci gitmiş tinerci çocukla röportaj yapıyor. Başbakan'ın sözlerinden rahatsız oldun mu diye soruyor? Bu nasıl gazetecilik? Çocuğun tiner kullanmazsına meşriyet kazandırıyorsun. Gazete patronları sonra bizim sözlerimizden rahatsızlık duyuyor. 

Fatih Projesi çocuklarımızı terörün istismarından kurtaracak. Valilerimiz devletimizin şefkat yüzü olmak zorundadır. Devlet millet için vardır. Herkes birinci sınıf vatandaştır. Herkes devlete eşit yakınlıktadır. Sizler bizim gören gözümüz, konuşan dilimizsiniz. Çözemediğiniz sorunlar olabilir, biz gereken desteği sağlarız. Haberdar olmadığınız bir sorunun olmaması gerekir.