Ne Sevdan Bitti, Ne Kavgan

Popüler şarkıların isimlerinden alınan başlıklar genellikle okuyucunun ilgisini çeker.
Hele bu başlıkta sevda varsa, kavga varsa daha da çok çeker.
Sevmeyi, sevilmeyi çok beceremesek de, aşklı, meşkli, sevdalı konulara bayılırız.
Sonunda ne çıkacak diye merak ettiğimizden olacak bu bayılmamız.
Oğlanla kız kavuşacak mı, zalim ve zengin baba kızını fakir ancak gururlu gence verecek mi, ağanın kızını yanaşma ırgat genç kaçıracak mı kültürü ile beslenmemizden olacak sevdalı konulara merakımız var.
İşin içinde kavga da varsa, peeee.
Daha da merak edilir hale gelir konu.
“Walking Dead” dizisinde öldürülen “ölü” sayısı ile “Kurtlar Vadisi”nde öldürülen “canlı” sayısını kıyaslamaktan büyük zevk alan bizler, kavgalı, vurdulu, kırdılı, kurşunların hiç bitmediği tabancalı dizilere ve filmlere ilgi duyarız.
Sonuçta işin içinde sevda varsa, işin içinde kavga varsa, işin içinde “Sezen Aksu”nun doyumsuz yorumu varsa yazı merak edilir.
O nedenle bu başlığı attım diyeceğim ama aslında kulüp yöneticilerinin kulüplerle ilgili kavgaları ve sevdaları bitmediği için bu başlık iyi olur diye düşündüm.
Dikkat ediniz.
Her sezonun sonuna doğru başta kulüp başkanı olmak üzere, cebinden para çıkan 3-5 yönetici gazeteleri ve etrafındakileri Kudüs’teki “Ağlama Duvarı”na çevirirler.
“Tövbeler olsun bir daha ayağımı kulübe, hatta sahalara atarsam” “Bu arap çoraba yedirdiğim parayı daha iyi çocuklarıma yediririm”, “Ne be amma ben guluba harcadığım zamanı işime harcasam kamyonla para kazanırım” “Yok yahu bıktık usandık hakemlerden, federasyondan, basından, bunları çekeceğime otururum evimde umurum bile olmaz” diye diye ağlamaları hiç bitmez.
Sanırsınız ki son düdükle birlikte “Speedy Gonzales” gibi ortadan kaybolacaklar, bir daha ortaya çıkmayacaklar.
Ama belli ki yöneticiliğin gizli bir sihri var.
Basında boy boy fotoğraflarının yayınlanması var.
Gelecekte siyasete atılacak adımlar için popüler olmak var.
Kulüp yöneticisi olmasa tek Allahın kulunun selam vermediği sıradan bir insan olmanın sıkıntısı var.
O nedenle “ağlarım ağlarım yine de giderim” durumları ortaya çıkar.
Yani kısacası, ne sevdaları biter, ne kavgaları.