UBP ile DPUG’nin arasında yerel seçimlere yönelik ittifak’ta sona ulaşıldı gibi. DPUG den herhangi resmi bir açıklama yapılmadı ama UBP Genel Başkan ve Genel Sekreterinin açıklamalarına göre birkaç noktanın dışında pürüz yok.

Bu ittifak gerçekleşirse Hükumetin büyük ortağının tavrı merak ediliyor.

CTP, bu ittifaktan haklı olarak rahatsızlık duydu. Duymaya da devam ediyor. CTP’li yetkililer, basındaki silahlarını da çok iyi kullanarak bu ittifaka engel olabilmek için oldukça uğraştı.

CTP’lilerin kaygılarını ve itirazlarını anlayışla karşılamak gerekiyor. Neticede bu ittifakın başarısı CTP’nin elindeki Belediyelerin alınıp alınmaması ile düz orantılı.

Ama keşke CTP’li yetkililer bu ittifaka engel olmaya çalışırken, kendilerini bu kadar bağlamasalar ve son derece iddialı ve hatta muhataplarını kıracak ifadeler kullanmasalardı...

Hele hele işi; “Hükümeti bozarız.” “UBP ile kurar DPUG’yi perişan ederiz”” gibi uçuk tehditlere vardırmasalardı.

Çünkü özellikle yerel seçimlere giderken iktidardaki bir partinin kendi arzusu ile muhalefete düşmek gibi bir aymazlık yapamayacağını ve ayrıca konjöktürün, KKTC’de bir hükümet krizine elverişli olmadığını dağdaki çoban bile biliyordu.

Bu durumda aklı başında hiç kimsenin, CTP’den yükselen bu itirazları ve tehditleri ciddiye alması söz konusu olamazdı.

Geçelim;

“Bu ittifak gerçekleşirse ne kadar başarılı olabilir?” sorusu 29 Haziran tarihine kadar gündemimizi işgal edecek.

Başarı, şüphesiz Kırsal Belediyelerden ziyade Lefkoşa, Girne ve Mağusa gibi Anakent Belediyelerinde alınacak sonuca göre değerlendirilecek.

Bu ittifakın başarılı olmasının birkaç şartı var.
a) İttifak yapılan yerlerde her iki Parti tabanının da tereddütsüz destekleyebileceği, yıpranmamış, kaliteli, kariyerli ve vizyon sahibi bir adayın sahneye sürülmesi…

b) Bu seçimlerde her iki Partinin, gerek örgüt ve gerekse yönetici bazında samimi olması…

c)Adayların ellerine son derece iyi hazırlanmış, ayakları yere basan ve uygulaması kolay olan ciddi projeler verilmesi…

d) Adayı ve projeleri seçmene anlatabilecek çok iyi bir seçim kampanyası yürütülmesi…

e)Bu seçimlerde CTP’nin toplumu, “Sol-Sağ”, “Barışçılar- Barış düşmanları” gibi kavramlarla kamplaştırmasına müsaade edilmemesi...

İki Parti yöneticileri aday konusunda son derece dikkatli olmaya çalışıyorlar.

Kadem, neredeyse bir aydan fazla bir süredir bütün bölgelerde ciddi araştırmalar yapıyor. Kadem’in çalışmaları, kafalardaki birçok soruyu cevaplandıracak detaylara sahip. Kadem’in araştırma sonuçları örgüt yoklamaları ile çek ediliyor.

Bu çalışmalara uygun olarak, Mağusa adayı da belirlendi; İsmail Arter.

Gerek UBP’lilerin ve gerekse DPUG’lilerin hiç tereddütsüz “Oy veririm” dediği, hatta bazı CTP seçmenlerinin bile destekleyebileceğini söylediği bir isim İsmail Arter.

Mağusa’da gösterilen hassasiyet Girne, Lefkoşa, Değirmenlik ve Gönyeli’de de gösterilirse, başarı kendiliğinden gelecektir.

Peki, bu ittifakta hiç mi sorun yok?

Var elbette.

Ama siyaset dediğiniz şey, dikensiz gül bahçesi değildir... Gülü koklamak isteyenler, ellerine diken batacağını da hesaplamak ve ona göre tedbir almak zorundalar.

Siz yine de resmi açıklama yapılıncaya kadar bekleyin. Siyasette 24 saat çok uzun süredir çünkü.



ERHAN ARIKLI