Çok kısa bir an düşünün ! Geçmişte istediğiniz ve şu anda yaşamınızda olan neler neler var ? Çalışmak istediğiniz bir şirket, Gitmek istediğiniz bir tatil Almayı çok istediğiniz herhangi bir şey … Özetle olmasına izin verdiğiniz her şey oldu ! Tıpkı bunun gibi istemediğiniz ama bir şekilde izin verdiğiniz hoşunuza gitmeyen şeyler de sizin oldu… 

Yani aslında istemek başka şey izin vermek başka şey ! Şimdi odağımızı istemek ve aynı anda izin vermeyi bilinçli olarak deneyimlemek yoluyla yaşamımızı genişletmek üzerine toplayalım. Bugün bunları okuyorken kendinizi gözlemlediğinizde bakış açınızı ve izin verme kapasitenizi bir kontrol edin … Mesela ilişki konusunda bir örnek üzerinden ilerleyelim “Harika bir ilişki deneyimlesem ne güzel olur, birlikte güzel zamanlar geçiririz, paylaşırız, çok sevgi dolu, eğlenceli, birbirimize her anlamda doyum ve huzur verdiğimiz bir ilişki ne muhteşem olur” Harika ! Ne kadar da güzel bir arzu doğurdunuz… Yaşamınızı daha da güzel hale getirecek yeni bir yaratım. Hadi şimdi buna izin verip vermediğinizi kontrol edelim… İyi bir ilişki yaşamak, keyifli olmak, sevgi almak, sevgi vermek benim kolaylıkla yaşamıma kabul edebileceğim bir şey, bunu düşündüğümde içimde çok büyük bir heyecan ve çok büyük bir sevgi hissediyorum! Harika İşte, isteğiniz ve hisleriniz arasındaki hizalanmayı yakalamış olduğunuz izin veren alanlardan bir tanesi. Tıpkı bunun gibi, herhangi bir istediğinize odaklandığınızda içinizde hafif, yargısız, hoşunuza giden, sevgi temelli duygular var ise izin verme alanındasınız demektir. “Olabilir, mümkün, bu benim kolaylıkla yapabileceğim bir şey “ diyebiliyor musunuz ?

 Daha da önemlisi öyle hissedebiliyor musunuz ? İzin verme konusunda nerelerde olduğunuzu yakalamanın kolay yollarından bir tanesi de sohbetlerinizde kendi konuşmalarınıza farkındalık içinde bakmak. Bir arkadaşınızın ilişkisi ile ilgili sorunundan bahsettiği bir sohbetin içinde olduğunuzu varsayalım. Diyelim ki partnerinden son derece şikayetçi “aramıyor, sormuyor, ilgilenmiyor… bla bla bla” yani aslında enerjisel olarak muhteşem bir ilişkiyi hakketmediğini bas bas bağırıyor… Böyle bir durumda siz sohbetin neresinde durduğunuza bir bakın; Bu konuşmadaki kurbanlığa hissel olarak dahil olup duygusuna giriyor musunuz ? Sazı elinize alıp arkadaşınızın ne büyük haksızlığa uğradığı inancını ölümüne savunuyor musunuz ? İlişki yaşamayı seçtiğiniz cinse, yargı dolu cümlelerle saldırmakta mısınız ? Eğer tavrınız buna benzer bir yerlerdeyse, istediğinizi iddia ettiğiniz o muhteşem ilişkiye izin verme alanının uzaklarında olduğunuzu zaten yaşamınızda deneyimliyorsunuzdur. .. İzin verme alanında olup olmadığınızı her türlü konuda kontrol edebilirsiniz. “Olabilir ama… “, “aslında güzel olurdu da…. “ gibi cümlelere giriş yaptığınızda bilin ki ihlaldesiniz. Durum böyleyse kaderinize razı olmaktan başka çare yok, ne yapalım siz de böyle bir insansınız deyip bu konuyu burda kapatalım ! tabi ki demiyorum.

 Durum böyleyse istekleriniz ile kendiniz hakkındaki düşüncelerinizin hizası konusunda değişiklikler yapmanız, izin veren alana geçmeniz için size bir fırsat doğdu diyorum ! Bayılırım fırsatlara diyorsanız , böyle buyrun !


En yüksek potansiyelinizi gerçekleştirebilmeniz için hazırlanmış tekniklerle ve sorularla çalışarak düşünme şeklinizi , kavramlarınızı ve sınırlarınızı keşfedebilir, değiştirebilir ve böylelikle, daha önce mümkün olduğunu asla düşünmediğiniz bir yaşamı deneyimleyebilirsiniz...
Cengiz S. SOYKÖK GELİŞİM 2013