Süper lig'de yeni sezonun sorunlar ile başlayacak gibi.


En büyük sorun ise Şike skandalı.Fenerbahçe ve Beşiktaş şu an topun ağzında olan kulüpler.Şike skandalı bu iki kulüplerimizle sınırlımı kalacak yoksa arkası gelecek mi?



Bu bilinmiyor...



Buna rağmen kulüplerimiz yeni sezon hazırlıklarına başladılar.hedefleri çok büyük hem ülkemizde hem de Avrupa da başarılı olmak istiyorlar.


Ve kulüplerimiz yeni sezon hazırlıklarına şimdiden transfer çalışmalarına başladı. Transfer döneminde iç transferde büyük hareketlilikler yaşanacak gibi. 


Özellikle büyük takımlar bu transfer sezonunda yerli oyuncuları kadrolarına katma telaşındalar. Anadolu takımları ise kadrolarını tecrübeli isimlerle güçlendirme düşüncesindeler. Büyük takımların transfer stratejilerine gelirsek Fenerbahçe transfere hızlı başladı.


Beşiktaş ise kapalı bir kutu gibi, 

Trabzonspor ise sessiz.Galatasaray'ın gündemindeki yabancı isimler ise taraftarı heyecanlandıracak cinsten

Futbolumuz adına yaşanan bu güzelliklerle birlikte, madalyonun diğer yüzü var o yüz pek iç açıcı değil.



Transfer sezonunun başlamasıyla birlikte, üç büyük kulübümüzün birbirleriyle kıyasıya rekabete girdiğini görmekteyiz. Avrupa'da futbol oynamış kariyerli oyuncular alınmakta ve önceki kulüplerinden aldıkları paraların kat kat fazlası verilmekte.


Verilen bu paralar ve yapılan anlaşmalar, adeta kulüplerimizi bu oyunculara mahkûm etmekte. Ayrıca takımlarımıza gelen bu futbolcuların, paralarını alamadıkları zaman ülkeyi terk edip gitmesi ve takımlarımızın milyonlarca dolar zarara uğraması da cabası. Neden hala alt yapılarımıza gerekli önemi gösterip kendi sporcularımızı yetiştirmiyoruz?



Şu sorulara cevap arıyorum.



Neden kendi insanımıza yeteri kadar destek vermiyor ve güvenmiyoruz?


Transferi de Avrupalı kulüpler gibi doğru yapmalıyız. Kariyerli diye belli yaşlara gelmiş oyunculara milyonlarca doları vermek yerine, genç ve dinamik oyuncuları transfer etmiyoruz.



Neden? 


Bu soruya cevap ararken kulüplerimiz yanlışlara devam ediyor.


Ya oyuncu almakta geç kalıyor, ya izlemeden futbolcu alıyor ya da aynı mevkie 3-4 tane oyuncu transfer ediyorlar. 


Dört kulübümüz başta olmak üzere kulüplerimiz yıllardır sık sık değişen yönetimler yüzünden doğru dürüst bir transfer komitesi oluşturamadı. Kulübün ihtiyaçları doğrultusunda bir transfer politikası geliştiremediler.


Aslında çözüm UEFA kriterlerinin hayata geçirilmesinde yatıyor.


Bu kriterler Türkiye'de tam olarak uygulandığında kulübün transfer işlerini Avrupa'daki gibi futbolu ve takımın özelliklerini çok iyi bilen kulüp menajeri yapacak, dolayısıyla her sene sokaklara atılan milyonlarca dolar kasada kalacaktır.



Kulüplerimizin transfer anlayışlarındaki en büyük yanlış sezon bittikten sonra futbolcu aramaya başlamaları. Oysa Avrupa'da ligler bitmeden çoğu transfer bitirmiş kadrolarını kurmuş oluyorlar.



Bizde mi?

Bizde her şey sona kalıyor.


Ve futbolcu transferlerini idareciler yapıyor.


Teknik direktör ise transferlerden sonra takım başına geliyor...


Ve bizde o teknik direktörden başarı bekliyoruz.




İzzet GÜNDER