Kayda Geçsin
İsviçre çakısı gibi adamlar var medyamızda
Pek çok işi aynı anda yapıyorlar:
Hem Gazeteci, hem İslam alimi, hem sosyolog, hem toplum mühendisi, hem tv programcısı, hem tarihçi, hem sinema eleştirmeni, hem yazar, hem üç kağıtçı, hem danışman, hem oyuncu, hem senarist , hem yağcı, hem dergici, hem yalaka, hem müteahhit, hem çapkın, hem film yapımcısı, hem vatansever, vb....
Hamdolsun herşey var bu insanlarda, açmayacakları kapı, kilit, kapak kalmamış, törpüleme, kesme komple çalışıyorlar ve kendilerini lehimleyecek yer arıyorlar.
Ama bu ibretin kudreti şahsiyetlerin bunca iş seçeneği arasında bir tanesini doğru dürüst yaptıkları yok.
Gazetecilik iddiaları ise haber vermemek üzerine, yorum, yorum, yorum.
Dedikoducu teyzelere döndüler, ‘kulis bilgisi ’ ise en sağlam kaynakları !
Bunca sevimsiz adam arasında Yılmaz Özdil yazılarıyla soluyan, dokunan, ağlatan, güldüren , kullandığı dille kimi zaman okşayan kimi zaman kamçılayabilen bir adam .
Allah vergisi .... Diğerlerine vermemiş Özdil ’e vermiş, hikmetinden sual olunmaz ki....
Yılmaz Özdil yazdığı zaman kükreyen dalgalar gibidir kayalara çarptımı önünde duranı ıslatır, ıslanmak istemeyen durmasın önünde, bizi serinleten yazılardır .
Annem sağlam tek gözüyle, gözlük gözünde elinde pertavsız takviye okur da okur, okutur da okutur Özdil ’i ....
92 yaşında bir Cumhuriyet kadınıyla torunu arasında ortak muhabbetler kuran yazılar yazabilen bir adam Özdil, Allahın Hikmeti, hikmetinden sual olmaz.
Özdil yazısını yayınlamayan Hürriyet'ten koptu mu, döner mi geri bilmiyorum. Hürriyet yazıyı yayınlamayarak hükümete karşı gösteri yapmış gibi oldu, hani birincilik verilmez ama sempati güzeli seçerler onun gibi bir şey.
Hürriyet Sempati Güzeli !
Özdil ise aslan gibi yazısını yayınladı , dünya medyası artık gazetelerden ibaret değil, riski göze aldı , yazdı ve okuttu.
Peki bu durumda Özdil ’in yerine Hürriyet ’i niye destekleyecekmişiz anlayamadım.
Hürriyet ’i korumalıymışız, desteklemeliymişiz , arkasında durmalıymışız, almalıymışız aslında Aydın Bey ’in kızları aslan gibi dik durmuşlar, Aydın Bey ’in de bu iş hoşuna gitmemişmiş.
Damadı Mehmet Ali Yalçındağ da aslında öyle düşünmüyormuş Hakan Aygün zaten arkadaşıymış biliyormuş ...bu sözleri değer verdiğim Halk TV yayıncıları söylemese yazmazdım, ama durum iyice karışık, istemeye istemeye ‘Doğan Yayın ilkelerine aykırı bazı ifadeler ‘ var gerekçesiyle, ki nedir açık değil, yayınlamamışlar yazıyı.
Bu da anlaşılabilir, patron beğenmemiş, ilkelerine aykırı bulmuş olabilir, hatta Yılmaz Özdil yazı yazmadan işine devam ediyor da olabilir bunu da anlayabiliriz ama biz sıradan insanlar , okuyucular bu durumda niye Hürriyet ’i destekleyeceğiz anlaşılır gibi değil.
Aydın Doğan ’ın tek işi gazete olsa canım feda, adam bunca sıkıntıya rağmen gazeteyi ayakta tutmaya çalışıyor diye gidip gazeteyi alıp almayacağım emlak ilanlarını okuyayım ama Aydın Doğan ’ın bir çok başka işi var.... Ama Özdil bildiğimiz kadarıyla sadece yazıyor ve yazması engellendi, önemli olan budur.
Anlayamadığım niye Halk TV, Hakan Aygün neredeyse lafı Yılmaz Özdil giderse Hürriyet almamazlık etmeyin yazıktır Aydın Doğan ailesine getirdi....
Durum Albert Camus ’nün ‘Yabancı‘ romanında olanlara benziyor; Meursault annesinin cenazesine gider, olaylar gelişir ve bir adamı öldürür, öldürme nedenini açıklamaz gerekçe olarak sıcaktı ve güneş gözüme parlıyordu, giriyordu gibi laflar eder, esasen roman bildiğiniz gibi absürdizm örneğidir.
Aygün ’ün önerisi nerede ise yazı yazması önlenen Özdil ’e değil Hürriyet ve Aydın Doğan ’a üzülmemiz, Allah daha iyi etsin acınası bir durumları yok, acınası durumda olan Özdil ’in yazıları dahil pek çok değerli gazetecilerin haber ve yazılarından mahrum olan biz okuyucularız, ay çok absürd bir öneri.
Hakan Aygün ’ümüzde herhalde sıcaklardan ve parlayan güneşten etkilendi ... Ona absürdizm yakışıyor olsun !
Kayda Geçtik
Sevgiyle
Necef UĞURLU / necefugurlu
İsviçre çakısı gibi adamlar var medyamızda
Pek çok işi aynı anda yapıyorlar:
Hem Gazeteci, hem İslam alimi, hem sosyolog, hem toplum mühendisi, hem tv programcısı, hem tarihçi, hem sinema eleştirmeni, hem yazar, hem üç kağıtçı, hem danışman, hem oyuncu, hem senarist , hem yağcı, hem dergici, hem yalaka, hem müteahhit, hem çapkın, hem film yapımcısı, hem vatansever, vb....
Hamdolsun herşey var bu insanlarda, açmayacakları kapı, kilit, kapak kalmamış, törpüleme, kesme komple çalışıyorlar ve kendilerini lehimleyecek yer arıyorlar.
Ama bu ibretin kudreti şahsiyetlerin bunca iş seçeneği arasında bir tanesini doğru dürüst yaptıkları yok.
Gazetecilik iddiaları ise haber vermemek üzerine, yorum, yorum, yorum.
Dedikoducu teyzelere döndüler, ‘kulis bilgisi ’ ise en sağlam kaynakları !
Bunca sevimsiz adam arasında Yılmaz Özdil yazılarıyla soluyan, dokunan, ağlatan, güldüren , kullandığı dille kimi zaman okşayan kimi zaman kamçılayabilen bir adam .
Allah vergisi .... Diğerlerine vermemiş Özdil ’e vermiş, hikmetinden sual olunmaz ki....
Yılmaz Özdil yazdığı zaman kükreyen dalgalar gibidir kayalara çarptımı önünde duranı ıslatır, ıslanmak istemeyen durmasın önünde, bizi serinleten yazılardır .
Annem sağlam tek gözüyle, gözlük gözünde elinde pertavsız takviye okur da okur, okutur da okutur Özdil ’i ....
92 yaşında bir Cumhuriyet kadınıyla torunu arasında ortak muhabbetler kuran yazılar yazabilen bir adam Özdil, Allahın Hikmeti, hikmetinden sual olmaz.
Özdil yazısını yayınlamayan Hürriyet'ten koptu mu, döner mi geri bilmiyorum. Hürriyet yazıyı yayınlamayarak hükümete karşı gösteri yapmış gibi oldu, hani birincilik verilmez ama sempati güzeli seçerler onun gibi bir şey.
Hürriyet Sempati Güzeli !
Özdil ise aslan gibi yazısını yayınladı , dünya medyası artık gazetelerden ibaret değil, riski göze aldı , yazdı ve okuttu.
Peki bu durumda Özdil ’in yerine Hürriyet ’i niye destekleyecekmişiz anlayamadım.
Hürriyet ’i korumalıymışız, desteklemeliymişiz , arkasında durmalıymışız, almalıymışız aslında Aydın Bey ’in kızları aslan gibi dik durmuşlar, Aydın Bey ’in de bu iş hoşuna gitmemişmiş.
Damadı Mehmet Ali Yalçındağ da aslında öyle düşünmüyormuş Hakan Aygün zaten arkadaşıymış biliyormuş ...bu sözleri değer verdiğim Halk TV yayıncıları söylemese yazmazdım, ama durum iyice karışık, istemeye istemeye ‘Doğan Yayın ilkelerine aykırı bazı ifadeler ‘ var gerekçesiyle, ki nedir açık değil, yayınlamamışlar yazıyı.
Bu da anlaşılabilir, patron beğenmemiş, ilkelerine aykırı bulmuş olabilir, hatta Yılmaz Özdil yazı yazmadan işine devam ediyor da olabilir bunu da anlayabiliriz ama biz sıradan insanlar , okuyucular bu durumda niye Hürriyet ’i destekleyeceğiz anlaşılır gibi değil.
Aydın Doğan ’ın tek işi gazete olsa canım feda, adam bunca sıkıntıya rağmen gazeteyi ayakta tutmaya çalışıyor diye gidip gazeteyi alıp almayacağım emlak ilanlarını okuyayım ama Aydın Doğan ’ın bir çok başka işi var.... Ama Özdil bildiğimiz kadarıyla sadece yazıyor ve yazması engellendi, önemli olan budur.
Anlayamadığım niye Halk TV, Hakan Aygün neredeyse lafı Yılmaz Özdil giderse Hürriyet almamazlık etmeyin yazıktır Aydın Doğan ailesine getirdi....
Durum Albert Camus ’nün ‘Yabancı‘ romanında olanlara benziyor; Meursault annesinin cenazesine gider, olaylar gelişir ve bir adamı öldürür, öldürme nedenini açıklamaz gerekçe olarak sıcaktı ve güneş gözüme parlıyordu, giriyordu gibi laflar eder, esasen roman bildiğiniz gibi absürdizm örneğidir.
Aygün ’ün önerisi nerede ise yazı yazması önlenen Özdil ’e değil Hürriyet ve Aydın Doğan ’a üzülmemiz, Allah daha iyi etsin acınası bir durumları yok, acınası durumda olan Özdil ’in yazıları dahil pek çok değerli gazetecilerin haber ve yazılarından mahrum olan biz okuyucularız, ay çok absürd bir öneri.
Hakan Aygün ’ümüzde herhalde sıcaklardan ve parlayan güneşten etkilendi ... Ona absürdizm yakışıyor olsun !
Kayda Geçtik
Sevgiyle
Necef UĞURLU / necefugurlu