YANLIŞIN VE PİŞMANLIĞIN İKİNCİ YIL DÖNÜMÜ... (24/10/2019)

YANLIŞIN VE PİŞMANLIĞIN İKİNCİ YIL DÖNÜMÜ... (24/10/2019)

Yalanı sevmeyen .... YALANCILAR Küçük insan profilleri... Makmala insan olunmaz. Oturduğun koltuk devletin....Büyük makamların küçük insanları....

Hepimizin hayatlarında vardır veya var olacaktır ve veya olmuş geçmiştir küçük insanlar, yalan söyleyen kişilikler!!! Bir de rolünü güzel icra eden kişiler. İnsanlar neden yalan söyleme ihtiyacı hissediyor? Bir psikolog olsaydım bir çok sebep sayabilirdim ama değilim.. Fakat bunu anlamak, çözmek için âlim olmaya da gerek yok sanırım.. Mitomani tedavisi olmayan bir hastalıktır maalesef!!!

Karşınıza geçip ben yalanı asla sevmiyorum, zinhar da söylemiyorum diyen biri varsa ardınıza bakmadan kaçınız. Zira bunu söyleyen tam da yalanın kendisidir. Yalan bir tercih meselesi değil. Karakter meselesidir. Gıybet, yalan, entrika, sağ gösterip sol vurmak, sadece kendi dünya üzerinde varmış gibi insanlara kuş bakışı , bakıp kendini sütten çıkmış ak kaşık sananlar , kendi kendine dahi yalan söyleyen ve tüm bunlar olmamış gibi hayatlarına kaldıkları yerden devam eden küçücük insan profilleri. Maskeli kişilikler... Her gün başka bir maske ile nabza göre şerbet verenler.... Hele şu ahkam kesmeleri yok mu? Sanırsınız ki sütte hile var kendilerinde yok.. Var mı hayatinizda çevrenizde böyle insan’cıklar’ ??? Varsa attın gitsin!!! Zira kayıp değildir inanın .

Tabi bunlar yalnız başına hareket etmiyorlar. Bir de bunlara biat eden yaşına rağmen, çocuk gibi söz dinleyenler de var. Kendi hukukunu yönetemeyen boyun eğiciler. Sizlere gelince kendi değerinizi bilmediğiniz sürece biat etmeniz ömürlüktür.

Ne demiştik yalan tercih değil karakter meselesidir.

Aklıma şu küçük yaşanmış olayı getirdi. "Uzun uzun yıllar önce ülkenin birinde bir padişah, vezirazamını yanına çağırıp şu soruyu sorar.. Ya vezirim şu gördüğün kediyi eğitim vererek tepsi ile servis yapmasını sağlayabilirmiyiz? Vezirazam zinhar mümkün değil padişahım diyor. Padişah bu kez yaverini yanına çağırıp aynı soruyu ona da sual ediyor . Yaveri olur padişahım diyor. Saraya ülkenin en iyi eğitimcisi geliyor . Altı ay boyunca kediye tepsi ile servis yapmasını öğretiyor. Bu sürenin sonunda kedi padişahın huzuruna çıkıyor ve tepsi ile servis yapmaya başlıyor. Padişah sol yanında duran vezirazamına gördün mü yaa vezirim eğitim önemli. Vezirazam o an giydiği kaftanının altından bir fareyi salıyor ve kedi tepsiyi bırakıp farenin peşine düşüyor . Veziriazam padişaha dönüp diyor ki gördünüz mü yaa Padişahım KARAKTER "

Yalan bazı insanların ağzına yuva, ruhlarına mekan kurmuştur. Yaşadıkları travmalar mı desek, gördükleri şiddet mi desek, aldatılmanın bıraktığı acı mı desek, aldıkları aile terbiyesi mi desek bilemeyiz. Şiddet mağduruyum diyerek buna doyamayanlar. Aldatılmanın verdiği acı ile hayatı boyunca aynı döngüde kaybolan , sözüm ona yalanlar içerisinde beyini, kalbini ve de zavallı kişiliklerini avutanlar. Şu arka bahçenizi bilmesek....

Bilmemiz gereken tek şey zararı, kârından çok olan bu karakterlerden uzak kalmak. Devlet-i aliye başındakiler sizler de yalanı ağzınıza yuva ettiniz. Halk yalanlara doymuş durumda . Yalanlar ile gün kurtarmak günün sonunda size zarar!!! Uzun lafın kısası yalan söyleyen insanlar sizler hep olacaksınız elbet! Fakat yalnızlık da sizin tek mükafatınız olacaktır. Mağrur olma Sayın hocam senden büyük ALLAH var.. Onlara sizleri kendilerinden uzaklaştırdıkları için teşekkür ediniz... Kimsenin oyuncağı, ağız alışkanlığı ve görevi olmayın...

"ÇİĞ" İnsanlarla karşılaşmamanız dileklerimle....

KARAKUŞ