Seçimlerden hemen sonra Sağın kanaat önderlerinden Sabahattin İsmail, Volkan gazetesinde bir yazı yazarak demiştiki;
“Kişisel-İdeolojik tercihim; UBP-DP-UG koalisyonudur.
Olması gereken; Serdar Denktaş’ın önerdiği 4’lü koalisyondur.
Şartların dayattığı ise; CTP-DP-UG Koalisyonudur”
Son bir kaç gündür yaşadıklarımızdan sonra, Sayın İsmail’in yukarıdaki sözlerinin altına imza atmayı bir mecburiyet olarak görüyorum...
DP-UG; ülke menfaatleri açısından en geçerli formülü ortaya atarak, mevcut hükumete UBP’nin de eklenmesi ile, süresi sınırlı ve sorumlulukları önceden belirlenmiş 4 partili Milli Mutabakat Hükümeti önermişti.
Bu Hükumete en önce “Muhalefetsiz Meclis mi olur” gerekçesi ile UBP karşı çıktı ve red etti. Oysa bu tip “Milli Mutabakat Hükümetleri” dünyanın pek çok ülkesinde, kritik dönemlerde uygulanan bir yönetim şekli idi ve ülkemizin de buna şiddetle ihtiyacı vardı...
Bu yönde yetkili kurulların herhangi bir karar almamasına rağmen DP-UG’ deki pek çok kişinin ağırlıklı koalisyon tercihi; UBP-DP-UG Koalisyonu idi.
Ne yazık ki; UBP’nin uğradığı seçim yenilgisi, Partide hastalık haline gelen “Eroğlu Takıntısı”, Küçük’ten sonra ortaya çıkan lider boşluğu, kişisel kavgalar vs., hem CTP’nin hem de DP-UG’nin bu Parti ile koalisyon yapma ihtimalini zora sokuyordu...
Buna rağmen DP-UG bu riski göze alabilir ve UBP ile bir koalisyon kurabilirdi.
Ne yazık ki, UBP içerisinde DP-UG ile yapılacak bir koalisyona oy vermeyeceğini açıklayan Milletvekilleri vardı.
Zaten, iki Partinin toplam Milletvekili sayısı 26 idi. Bu sayı ciddi bir icraat Hükumeti için yeterli değilken Sağa ihanet içindeki Milletvekillerinin varlığı UBP ile koalisyonu zora sokuyordu.
CTP dün DP-UG’nin kapısını çaldı.
DP-UG yetkilileri, zaten son bir haftadır alternatif koalisyon modelleri üzerinde çalışıyorlardı. Bu meyanda hem UBP hem de CTP’nin programları üzerinde yoğun mesai harcamıştı.
CTP’nin programını inceleyen arkadaşlar, bu parti ile “Temel prensipler”de büyük ölçüde uyum gördüklerini, Kıbrıs konusunda ise farklı duruşlar olduğunu rapor ediyorlardı.
UBP’nin programını inceleyen arkadaşlar ise, iki partinin Kıbrıs konusunda ortak anlayışa sahip olmalarına rağmen özellikle “ Ekonomik Paket” konusunda farklı duruşları olduğunu ortaya koyuyorlardı.
Geçelim;
Dün ki görüşmelerden anlıyoruz ki; CTP ve DP-UG arasında koalisyon iradesi var.
Ama DP-UG’nin geçmişte yaşadığı muamaleler dolayısı ile CTP’ye karşı ciddi bir güven bunalımı da var. 2006 da uğradığı muameleyi hatırlatmak için CTP heyetine “Süt ve Yoğurt” ikram edildi.
DP-UG, taşın altına elini sokacaksa, kurulacak olan Hükumette “Etkin Ortak” pozisyonunda olmak istiyor.
Oysa CTP’li yazar çizer takımının yazdıklarından anladığımız kadarı ile CTP “Etkin Ortak” değil, “ÖRP vari bir ortak”la çalışma arayışı içerisinde...
Şahsi kanaatim; DP-UG’nin Koalisyona girme ihtimali, girmeme ihtimalinden daha fazla.
Bir kaç gün içerisinde ya CTP-DP-UG koalisyonu kurulacak veya CTP, ÖRP vari ortak arayışını UBP’de sürdürecek.
NOT; Koalisyon pazarlıklarının sürdüğü bu günlerde, arkadaşlarımıza sıkıntı vermemek için yazılarıma kısa bir süre ara veriyorum. İzninizle...
Prof. Erhan Arıklı