Tufan hocaya da partinize de yazık edersiniz!

Aslında uzun bir süreden beridir bekliyorduk bu operasyonu…

Ama CTP içindeki birileri hükümette oldukları için ve tabi ki hükümetin olanaklarından nemalanmak için kendilerini gizlemişlerdi!

Düğmeye basıldı ve saldırı da başlatılmış oldu…

Hedef tahtasında tek adam var şimdi!

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman…

Sadece kendi partililerin değil herkesin sevgilisi olmuş gencecik bir siyasetçi!

Dümdüz birisi…

Dar değil geniş çerçeveden dünyaya bakan birisi!

Herkesi kucaklayan…

Hoşgörülü ve güler yüzlü!

Ama rahatız oldular işte…

Erhürman’dan rahatsızlık duyan iki kesim var…

Öncelikle bazı partililer!

Kurultay günü hızla yaklaşıyor ya…

Belli ki amaç onu devirmek!

CTP’yi eksi günlere döndürmek…

Hani şu yüzde 12-13 oyu olan günlere!

Daha sert bir parti istiyorlar çünkü…

İktidara karşı!

Ankara’ya karşı…

Sokaklara dökülsünler, kim bilir belki de Büyükelçiliğin önünde günlerce eylem yapsınlar!

Hangi akla hizmet ediyorlarsa artık…

Ankara’ya biraz olsun sıcak mesajlar vererek Ankara düşmanlığını yeniden alevlendirmek!

Olacak gibi değildir!

Başka önemli bir kesim…

Yine soldan ama parti içinden değil!

Saray çevrelerinden…

Hatta daha da iddialı yazmak gerekirse, onlara yakın medya mensupları da dahil!

Şöyle birkaç ay önceden beridir yazılıp çizilenleri hatırlayın lütfen…

Tufan Erhürman’ı ne Başbakanlığı için ne de hükümet olduğu için eleştirdiler!

Türkiye’ye yakınlığı ile vurmaya çalıştılar…

Ankara olmazsa olmaz dediği için!

İyi ilişkilerden yana tavır koyduğu için…

Siyaset yaparken dar değil daha geniş kitleleri kucakladığı için!

Kucaklarken de bunu iş ola değil yürekten yaptığı için…

Çok iyi bir insan olduğu için!

Bu arada kendi açıklamasa da Erhürman’ın Cumhurbaşkanı adayı olma ihtimalinden bahsediliyor…

Yapılan anketlerde bile ismi var!

Üste yarışacağı da biliniyor…

Ama gelin görün ki bizim bu konuda görüşümüz çok farklı!

Tufan hocanın aday olmamasından yanayız…

Zira Cumhurbaşkanlığı makamında hele de Kıbrıs görüşmelerinde tek kişi tarafından yürütülmediğini bilmeyen yok!

Kıbrıs sorunu elbette çok önemli ama…

Bu ülkenin sorunları da önemli!

Tufan hoca da zaten Cumhurbaşkanı olmak istediğini filan da söylemedi…

Daha iyi yönetim dedi!

Dürüstlük ve şeffaflık sözü verdi…

Eski yanlışların yapılmayacağını vaat etti!

Bunda tam olmasa da kısmen başarılı oldu…

Partili bu tezgaha gelmemeli!

Gelirse hem gelecek vaat eden başkanlarına yazık ederler hem de partinin kendisine…

Geçmişi düşünsünler!

25 yıl ve öncesini…

Ankara karşıtlığının, Türkiyeli karşıtlığının sıkı olduğu dönemleri!

O dönemlerde ne parti kazandı ne de bu ülke…

Ama o tarihten itibaren yelpazeyi genişlettikçe, daha geniş kitlelere kucak açtıkça, bu ülkede yaşayan herkesi kendi yurttaşı saymaya başladıkça yükselme başladı!

Tufan hoca da bu bayrağı aldı ve daha ileriye götürmek istiyor…

Evrensel değerlere daha fazla yer vererek!

Kötü mü ediyor…

Günah mı işliyor!

Vazgeçin deriz…

Kutuplaşma şimdiye kadar yarar getirmemiştir, bundan sonra da getirmeyecektir!

Ne partinize ne de Tufan hocaya yazık etmeyin deriz…

Keyfiyet sizin!

MERAKLI KÖŞE?

Maraş’ı kimler talan etti!

Kapalı Maraş’ın basına açılmasından sonra elbette duygusal anlar da yaşanmaya başlandı…

Beraberinde de çeşitli tartışmalar!

Maraş’ın geri verilmesini isteyenler var…

Kıbrıs Türk yönetiminde açılmasını isteyenler de!

Bu konuda ağzı olan konuşuyor da…

Maraş’ın 1974’den sonra yağma edildiğini konuşan tartışan yok!

Bunun sorumlusunu arayanlar da…

O dönemde ülkenin kilit noktasında görev yapanlar!

Oradan çaldıkları malzemelerle burada inşaat bitirenler…

Yüzme havuzlarındaki değerleri taşları bile talimat vererek toplatanlar!

Ah bir de onlar gün yüzüne çıksa fena mı olurdu yani…

Sonu bu mu olmalıydı?

Bulut Akacan’ın başına gelenler…

Elleri kelepçeli fotoğrafları!

Hakkındaki suçlamalar ve iddialar…

Oysa daha 10 seneye kadar sıradan bir Kıbrıslı Türk genciydi kendisi!

Başarılı bir emekli polisin oğlu…

Ama gelin görün ki yükselişi çok hızlı oldu!

Altınbaşların damadı olduktan sonra yükselişi durdurulamadı…

Deyim yerindeyse para içinde yüzdü!

Tüm bunlarla yetinmedi…

Daha fazla kazanmak istedi!

Bu arada para koparamayanlar da kendisine düşman oldu…

Geldiğimiz noktada ise yaşananlar ortada!

Bu durumlarda hep kendilerine değil de ailelerine ve çocuklarına üzülürüm…

Kaç para toplandı?

Vatandaş olarak marketlerde naylon poşetlere 25 kuruş ödeyip market reklamı yapmaya devam ediyoruz…

Çevremiz daha temiz olsun diye!

Helal hoş olsun da…

Şimdiye kadar vatandaşın ödediği naylon poşet paraları nerede toplandı?

Toplam kaç para oldu?

Bu paralar nasıl ve ne için kullanılacak?

Daha neyi bekliyorsunuz?

Nüfus sayımı konusunda neredeyse yorum yapmayan kimse kalmadı…

Hatta Cumhurbaşkanı Akıncı ciddi bir sayım yapılmasını istedi artık ne demek istediyse!

Nüfusumuzu bilmiyorsak yapılan plan ve projeler de sağlıksız demektir…

İyi de madem ki herkes şikayetçi bu konuda…

Bu hükümet daha neyi bekliyor!

Ne zaman sayım kararı alacak?

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi müdürlüğü için önünüze gelen ismin emekliliğine çok kısa bir süre kaldığı ve müdürlük için aranan 8 yıl mali konularda görev yapmış olma şartlarına haiz olmadığı iddia ediliyor . Seçim öncesi sorumluluk size yüklenmek isteniyor olsa gerek…

Sayın Ersin TATAR, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi müdürlüğü için kararnamesini imzaladığınız iddia edilen kişinin kriterlerinin bu görev için yeterli olmadığı halde parti içi dengeleri gözeterek sorumluluğu Cumhurbaşkanına attığınız iddia ediliyor. Konuyu bir daha gözden geçirmekte yarar var deriz çünkü hem mali konularda en az 8 yıl mali konularda görev yapma yeterliliği yok hem de emekliliğine çok az bir süre kalan bir kışıymış.

Sayın Kudret ÖZERSAY, Kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk basınına açılması gayet yerinde ve doğru bir karardı ama deriz ki bir de Rum gazeteciler için böyle bir ziyaret gerçekleştirin ve dengeleri tamamen bozun! Bunu düşünmekte yarar görüyoruz…

Sayın Tolga ATAKAN, geçmiş hükümet döneminde T izinlerinin siyasi rant karşılığı verildiğini açıklamanız hükümet ortağınızı biraz karıştırdı diye duyduk. Bir de acaba isimleriyle deşifre etseydiniz ne olurdu acaba?

Sayın Bahaddin ADİL, rahmetli babanızın bir kuyumcuya olan yüksek miktardaki borcunun yayınlanmasından sonra bu konuda bir açıklama yapmanız bekleniyordu ama belli ki bir süre sessizliği tercih edip unutulmasını tercih ediyorsunuz…

Sayın Aslan COŞKUN, Girne Polis Müdürlüğü’nde adli şubenin başına geçtikten sonra kritik olayları gün yüzüne çıkarmanız hem bölge hem de ülke genelinde memnuniyetle karşılanıyor. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…

Sayı Hasan TAÇOY, geçtiğimiz hafta Meclis Restoran’da kalabalık bir örgüt başkanı grubuyla yemekte görülmüşsünüz. Bu arada toplantının tamamen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olduğu söyleniyor. Bakalım Ersin beyi bu işe razı edebilecek misiniz?

Sayın Altan ER, GKK Komutanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Görevinizin ilk günlerinde polisteki çürük elmaları temizlemek için umarız bir politikanız olacaktır zira ipleri baştan ne kadar sıkı tutarsanız o kadar başarılı olursunuz…

Sayın Ahmet ÇALUDA, sendika başkanlığından istifa edip etmediğiniz yönünde hem de gerekçeli olarak detaylı bir açıklama yapmanız bekleniyor. Zira bu konuda her kafadan bir ses çıkması yanlış söylentilere neden olabilir…

Sayın Sunat ATUN, iç siyasette şu sıralar pek sesiniz çıkmasa da Türkiye’den gelen bakanlarla birlikte görülmeniz partiye ve kamuoyuna birer mesaj olarak algılanıyor. Hayırdır çok yakında bazı gelişmeler mi olacak dersiniz acaba? Hayırlara vesile olsun..

Sayın İbrahim BENTER, Kapalı Maraş konusunda çok yakında büyük bir projeyle hem iç hem de dış dünyaya önemli mesajlar vereceğiniz bunun için profesyonel bir ekiple yoğun çalışma içinde olduğunuz gözlemleniyormuş. Merakla bekliyoruz…