SİZLER KIBRISLIYI YOK ETMEYE Mİ YEMİNLİSİNİZ?

Toplum üzerinde siyasi baskılar giderek şiddetlenirken, geçim derdi tavan yapmış durumdayken, hükümet edenlerin altı boş vaatleri bitmek bilmezken, son günlerde gündeme bomba gibi düşen “sol direksiyon araç ithali” toplum tarafından hayli tepki topladı. İlgili bakan, konu hakkında ilk önce trafikte değişim olmayacağını söylemiş, daha sonra ise sol direksiyon araç ithaline izin vermek için çalışmalar başlattığını söylemiştir. Burada sol direksiyon araçlar yıllar önce rafa kalkmış, trafikte iyi-kötü bir düzen var iken, şimdi bu neyin nesi, kimin fesi diye sormak gerekiyor. Hoş aslında bahse konu bakan, bu güne kadar hangi hizmet ile Kıbrıslının hayrına bir iş yapmıştır, tartışılır. Onu geçtim de, halis muhlis Kıbrıs toprağının insanı olan bakanlar bu karara nasıl onay verdi diye düşünmeden edemedim. Gerçekten artık bu insanlar meclis kürsüsünde yemin ederken, Kıbrısın kuzeyi ve toplumunun imhası için ne gerekiyorsa yapmak için mi yemin ettiler diye derin düşüncelere girdim son çıkan haber ile . Yahu insanda biraz otorite olur, insanda biraz yurt sevgisi olur, insanda biraz halk sevecenliği olur, insanda biraz akli selim kararlar alma gayreti olur. Sizde bunlardan bir nebze olsun biraz sevgi ve vicdan yok mu yüreklerinizde? Pes dedirtecek olaylara imza atmanızdan, yasaları ve hukuku çiğnemenizden, toplumun geçim derdini görmezden gelişinizden, ülkeyi giderek bir çıkmazın içine sürüklemenizden, giderek devasa boyutlara ulaşan sorunlardan hiç mi umurunuz değil? Bu kadar mı menfaat ve para hırsı gözlerinizi kör edip, vicdanlarınızı köreltti? Bir kere bu ülkeye sol direksiyon araba getirtmek trafikte ölüm saçan makinelere onay vermek demektir. Zaten bozuk yolları, çukur dolu asfaltları, yeterli ışıklandırma ve levhası olmayan yolları, bu karar ile kan gölüne çevirip, trafikte her an her saniye kelle koltukta olmamıza sebebiyet vereceksiniz. Kime menfaat sağlamak için alınmış bir karar ise, derhal bu yanlıştan dönmenizi umut ediyorum. Aksi takdirde, çok canlar gidecek, çok yürekler sızlayacak. Ha ama evet Kıbrıslıyı yok etmeye yemin etmişseniz yerinde bir karar. Önce nüfus asimile oldu. Ardından kültür yok edilmeye çalışıldı. Daha sonra din kurumları, dernekler ve tarikatlar ülkede mantar gibi çoğalmaya başladı. Yetmedi, vatan, millet siyaseti güderek Kıbrıslıyı bölüp bin parça ederek yönetmeye çalıştınız. Yavrunun elini, ayağını kesip, ağzındaki lokmayı boğazına dizip, boynuna bir yular geçirdiniz. Her hamlede bu yuları biraz daha sıkarak, yavruyu canından etmeye uğraşırsınız. Gelecek güzel günler vaat eden başbakan, dünyada kabul göreceğimizi söyleyen cumhur reisi, hükümet ortağı Ataoğlu, sizler bu toprağın insanı değil misiniz? Sizler bu vatan için mücadele eden atalarınızın evlatları değil misiniz? Ülke ve toplum sevdalısı olmak sizin nazarınızda bu şekilde oluyorsa, bundan gayrı söylenecek tek bir söz vardır. Unutmamalısınız ki, bizlerin yok oluşu demek, sizlerin saltanatının da yok olması demektir. Vesselam