REHA, ARAR VE EN İYİYİ, EN GÜZEL, ORTAYA KOYAR !


KKTC çok kötü bir hafta sonu geçirdi. Yeşilırmak yangını ile karalar bağladık. Yetmedi, Esentepe Belediye Başkanı Erdal Barut’un feci bir trafik kazasında yaşamını yitirmesi, bunun yanında 20 yaşında Mağusa Türk Gücü (MTG) futbolcularından Onur Kandili’nin Dipkarpaz’da zıpkınla balık avladığı esnada hayatını kaybetmesi halkı yasa boğdu. 
   Barut ve Kandili’ye bir kez daha Tanrı’dan rahmet, geride kalanlara sabır ve başsağlığı dileriz. 
   Avuç içi kadar bu ülkede yaşananlar karşısında artık ne diyeceğimizi bilemiyoruz. 
   Evet; gelelim konumuza. Eğitim ve sağlıkla birlikte turizm sektörü, Kuzey Kıbrıs’ın geleceğidir. Çok iyi değerlendirildiği takdirde KKTC’nin çok büyük kazanımları olacaktır. 
   Turizm derken, Reha Arar’sız bir turizmi düşünebilmek mümkün değildir. 
   Sanırım 1973 yılıydı… Ünlü Salamis Bay Hotel’in açılış törenine davetli Kıbrıslı Türk sayısı iki elin parmaklarını geçmiyordu. Zaten istihdam edilen Kıbrıslı Türkler de yüzde 5-10 oranındaydı… O dönemde Temsilciler Meclisi Başkanı olan Glafkos Kliridis kurdeleyi kestikten sonra, otel davetlilere gezdirilmişti… 
   Gece orada konaklamıştık. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra kahve rica eden bir müşteriye garsonun davranışı turizmde iyi bir eğitim aldığını gösteriyordu. Bir baktım ki yan masada oturan bir İngiliz, elindeki kronometreye bastı ve kahve gelince bakıverdi…
   Garsonun kahveyi kaç dakikada getirdiğini fark ettirmeksizin öğrenmişti… Meğer söz konusu İngiliz, otel yetkililerinden biri imiş... Bir süre önce davetli olarak gittiğimiz göz kamaştırıcı, muhteşem bir eser olan Merit Royal’de, Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar’la sohbet ederken, 40 yıl öncesi Salamis’teki İngiliz yetkili aklıma geldi. 
   Ahmet Tolgay ve Bilbay Eminoğlu ile birlikte yemekli sohbette, Reha Arar da arada bir kalemini çıkarır ve elinin altından eksik etmediği kâğıda bazı notlar düşüyordu… Hatta Bilbay arkadaş, dayanamamış ve niye not aldığını sormuştu. “Yarın, bunların hesabı sorulacak ve izahat istenecek” demişti Reha Arar. 
   En küçük bir yanlış not edilir ve gerekli uyarıda bulunulur. Bu da hizmetin kalitesi ve titizlik bakımından son derece önemlidir. Esasen müşterinin de istediği, beklediği bu değil midir? Müşteri memnuniyeti ön planda tutulduğu sürece turizm sektöründe olumlu mesafeler alınır ve sektör daha da gelişme kaydeder. 
   Merit Royal’de turizmle ilgili düşüncelerini dile getiren ünlü turizmci Reha Arar, Akdeniz çanağında bu kalitede bir otelin olmadığına vurgu yaparak, 70 kadar kral odasının yanı sıra, diğer normal odaların da çok geniş bir alana sahip olduklarını belirtti. 
   Normal odalarda bile yok yok!.. Sauna ve Türk hamamı dahil her şey var. Bu durumda siz olsanız kaç yıldız verirsiniz?..
   Akdeniz çanağı dedik de hatırlatalım. İtalya, İspanya ve Fransa gibi ülkeler, turizmde kendilerini kanıtlamış olup, her yıl turizmden milyarlar kazanırlar. Türkiye de son 10 yıldan bu yana turizmde önemli gelişmeler kaydetmiş bulunuyor. Reha Arar, “Bu kalitede bir otel ne İtalya’da, ne de Fransa ve İspanya’da var” diyor ve böyle güzel bir eserin Kuzey Kıbrıs’ta yaratılmasının önem ve anlamını anlatmaya çalışıyor. 
   Esasen yemek öncesi sohbet olanağı bulduğumuz Merit Oteller zincirinin bağlı olduğu Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk da, Kıbrıs’a yatırımdan söz ederken, yatırımdan hiçbir zaman kaçmadıklarını, öncelikle burayı sevdiklerini, nice dostlar edindiklerini, ancak bürokrasinin de çekilmez olduğunu söyledi. Tibuk, “Halbuki burası cennetten bir paça. Dünyanın en güzel yerlerinden biri” dedi. 
   Evet; Merit Royal ile ilgili geniş detaylara girmek istemiyorum. Tek kelimeyle özetlemek gerekirse muhteşem bir eser.   
   Reha Arar, 140 milyon dolara mal olan süper lüks Merit Royal’de ilk etabın tamamlandığını ve 70’i kral dairesi olmak üzere 125 odanın bulunduğunu ifade ederken, turisti çeşitlendirme çabalarından da söz etti. Bu çerçevede Lübnan yeni bir destinasyon olarak seçildi. Nitekim Merit Royal’in doluluğunun yüzde 30’unu Lübnanlı turistler oluşturuyor. 
   KKTC’nin ambargo altında bulunduğu dikkate alınarak, yakın ülkelerden havacılık anlaşmalarıyla turist çekeceklerini söyleyen Arar, bunlar arasında İran, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bulunduğunu belirtti. Reha Arar ayrıca transfer ağını gün geçtikçe artıran Türk Hava Yolları’nın (THY) uzun dönemde adaya daha fazla turist getirip ülkenin içinde bulunduğu izolasyon durumunu zayıflatabileceğini kaydetti. Arar, “THY’den bu konuda büyük beklentimiz var. Özellikle Azerbaycan, Ürdün, İsrail ve İtalya’dan Ada’ya yapacağı transferlerle gelen turist Kıbrıs’ın dünyayla izolasyonunu da kıracaktır” şeklinde konuştu. 
   Turizm, bu ülkenin olmazsa olmazı… Bunun için de Reha Arar dur durak demeden koşuşturuyor. Ama aklı fikri hep turizmde… Başlıkta da dedik ya; Reha, arar ve en iyiyi, en güzeli ortaya koyar.