Öncel Öziçer Yazdı: 'Vezir Olmakla"

Vezir olmakla rezil olmak arasındaki ince çizgi

Güzel olmayıp kendini güzel zanneden, seksi olmayıp kendini seksi zanneden, başarılı olmayıp kendini başarılı zanneden kadınları eleştirmeye çekiniyoruz.
Kıyamadığımızdan değil seviyeyi ayarlayamama korkumuzdan...
Nasıldı o söz? "Asla bir aptalla tartışmayın. Sizi kendi seviyesine çeker ve sonra tecrübesiyle sizi yener."
Çünkü hemen çıkıp "Uff beni çekemiyorlar, çünkü çok güzelim taam mıı? " diyorlar ve bu insanlara cevap vermeye kalkarsan kendini bir çamur deryasında bulma ihtimalin baş gösteriyor.
Bu da bir çeşit mahalle baskısı işte...

Bugün bir haber vardı gazetede... İngiltere'de bir kadının hesabına yanlışlıkla servet ölçüsünde bir para aktarılmış.
Kadın da hiç sesinin çıkarmamış.
Yani bankaya gidip "Bana yanlışlıkla şu kadar para yatırdınız, alın bunu geri" dememiş, özetle kulağının üstüne yatmış.
Paraları çatır çatır yemiş.
Şimdi olay ortaya çıkıp da mahkeme kadının harcadığı parayı kısa sürede geri ödemesi yönünde karar çıkarınca kadın açmış ağzını yummuş gözünü: "Çok güzel ve çok çekici bir kadın olduğum için insanlar beni çekemedi ve böyle bir karar çıktı. Çirkin ve zavallı olsaydım bu parayı sittin sene taksitle ödemem için bana bir şans verirlerdi , bu bence böyle taam mııı?"  demiş.
Al işte! Şimdi bu kadına cevap verebilir misin? Veremezsin...

Ömür Gedik'in seks ikonu olma çabası

Gündemde adın geçsin de nasıl geçerse geçsin sözünü düstur edinmiş insanlardan Ömür Gedik, çalıştığı gazetenin her sayfasından çıkardığı 'maşallahı var' bacaklarıyla Pazar gününün eğlencesi oldu.



Ondan mutlusu yoktur artık...
Çünkü Ömür Gedik ismini insanların kafasına yerleştirmek için çok çalıştı, çok çabaladı.
Hakkını verelim...
Kendi halinde bir sinema eleştirmeniyken sahnelere çıkıp rezil rüsva olma pahasına gözünü kararttı, mikrofonu eline aldı.
Ama insanlar çok acımasızdı... Sesine, yorumuna  kimin önüne atsan yenmeyecek laflar ettiler.
O kendini savundu. Sığınacak tek dalına tutundu:  "Ama ben bunu hayvanlar için yaptım taam mııı?" dedi.




Alay konusu olmaktan öteye geçemeyince hırs üstüne hırs yaptı.
Single'ları ardı ardına patlattı.
Sonra o da yetmedi köşe yazarlığından röportajlara geçti.
Açılacak ne kadar dekolte varsa hepsini aynı anda açtı da açtı.
Yıllarca içinde biriktirdiği Ayşe Arman'ı büyük bir iştahla dışarı çıkarmaya çalıştı.



Ama işte olmayınca olmuyordu.
Güzellik, seksapel, bunlar insanın doğasında olmayınca çok af edersin hani deyim vardır ya, ne yaparsan yap işe yaramaz manasına, 'şap soksan' nafileydi.



Bak mesela Ayşe Arman da ne yaparsa yapsın seksi bir kadın olmadı, olamayacak. Çünkü hamurunda  yok...
Bu iş açmayla, pozla, teknik destekle, köşe yazılarında üç lafından birinde meme demekle olmuyor.
Ama Ayşe en azından çok başarılı bir gazeteci.
Hatta Türkiye'nin en başarılı röportajcısı...
Kendini ve özel hayatını teşhir etmeyi seviyor... Kendi seçimi, kimse bir şey diyemez.
Onu öyle seven ve destek olan okuru da çok ayrıca... Hem de pek çok.
Ama bu Ömür, kıyamam, yani insan gerçekten üzülüyor da... Bir tek seveni, ciddiye alanı, destekleyeni, yaptıklarına gülmeyeni olmaz mı insanın?
Yazık ayol, vallahi yazık...
Acaba neden böyle yapıyor?  

Öncel ÖZİÇER