Siyaset

Mutluyakalı: Basın özgürlüğü demokratik toplum için olmazsa olmaz

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEMOKRATİK TOPLUM İÇİN OLMAZSA OLMAZ”

“KUZEY KIBRIS BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ SIRALAMASINDA 102. SIRADA”

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB), basın özgürlüğünü gazetecilere özgü bir hak olduğu için değil, demokratik toplumların ve demokratikleşmenin “olmazsa olmaz”larından biri olduğu için önemsediğini vurguladı.

Birlik Başkanı Cenk Mutluyakalı, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, bu günü Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) 2011-2012 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu'nda, bir kez daha çok gerilerde olmanın utancıyla kutlamaya hazırlandıklarını belirtti.

Kuzey Kıbrıs’ın raporda 179 ülke arasında 102’nci sırada yer aldığını; Türkiye’nin de 10 basamak gerileyerek 148’inci sırada olduğunu kaydeden Mutluyakalı, Güney Kıbrıs’ın 16’ncı, Finlandiya, Norveç ve Estonya’nın yine ilk üç sırada yer aldığını ve basın özgürlüğü açısından incelenmesi, irdelenmesi ve örnek alınması gereken coğrafyaların bunlar olduğunu ifade etti.

“DÜŞÜNÜLMESİ GEREKENLER”

“3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, yetkili makamlar ne kadar güzel sözcükler seçerlerse seçsinler, uluslararası alandaki sıramız ilk 100’ün içinde değildir ve üzerinde düşünülmesi gereken budur” diyen KTGB Başkanı Mutluyakalı, gerekçelerini şöyle sıraladı:

“Çünkü; Kıbrıs Türk medyasında gazeteciler gelecek güvencesinden yoksun çalışmaktadır!..

Çünkü; Kuzey Kıbrıs, devlet televizyonunda askeri temsilcinin yer aldığı ender coğrafyalardan biridir.

Çünkü, kamusal yayıncılık, siyasetin baskısı ve yönlendirmesi altındadır.

Çünkü, gazetecilere yönelik geçmişten bugüne işlenen cinayetlerin tümünün faili meçhul kalmıştır.

Çünkü; kimi gazetecilerin adanın güneyine geçişi ne yazık ki hâlâ mümkün değildir.

Çünkü; Basın İş Yasası vardır ancak uygulanmamakta, denetimler sadece göstermelik yapılmaktadır.

Çünkü; özellikle kamu dışındaki özel medyada, gazetecilerin önemli bir çoğunluğu 'asgari ücret' düzeyinde maaşlar ile neredeyse ‘tatil ve izin yapmadan’ çalışmaktadır.

Çünkü; gazetecilerin ‘bilgiye ulaşma’ imkanları önünde ciddi engeller vardır, ‘şeffaf bir yönetim ve bilgiye erişim’ neredeyse imkansızdır.

Çünkü; devlet ilan ve sponsorlukları hiçbir kriter olmadan düzenlenmekte, gazeteciler üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanılmakta, bu yönde hiçbir düzenleme yapılmamaktadır.

Çünkü; basın sektörünün haksız rekabet altında ezilmesine ve yaşamının tehlikeye girmesine göz yumulmaktadır.

Çünkü; artık toplumsal olaylarda boynunda fotoğraf makinesi ve elinde kamera taşıyan ‘özel istihbarat elemanlarının’ sayısı gazetecileri aşmıştır.”

Mutluyakalı, “Basın Özgürlüğü Günü”nde tüm bunların konuşulması, tartışılması ve bu sorunların çözümü için neler yapılacağının anlatılması gerektiğini belirterek, basın özgürlüğünden söz edenleri, tüm bu olumsuzlukların değiştirilmesi için samimiyetle mücadeleye davet ettiklerini açıkladı.

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde dünyanın dört bir yanında zor durumda olan ve basın özgürlüğü mücadelesi veren meslektaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını bildiren Mutluyakalı, “Basın özgürlüğünü, gazetecilere özgü bir hak olduğu için değil, demokratik toplumların ve demokratikleşmenin ‘olmazsa olmaz’larından biri olduğu için önemsediğimizi yeniden vurgulamak isteriz” dedi.

KTGB Başkanı Mutluyakalı, “mesleğin etik ilkelerine uymanın, ırkçı ve şoven bir dil kullanımından kaçınmanın” bugün her zamankinden çok daha önemli olduğunu anımsatarak, Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutladı.