Kan Üstünden Siyaset

Kan Üstünden Siyaset

29 Kasım Salı günü bilirkişi raporuna göre sürücü hatasından kaynaklanan ölümlü kaza ülke insanını derinden üzmüş ve yasa boğmuştur. Kıbrıs Türk Halkı, bu olayın acısını hala yaşamakta, gündemi bu konu oluşturmaktadır. Ateş düştüğü yeri yakar misali, yakınlarını kaybeden aileler bir ömür boyu bu acı olayı gün be gün yaşayacak, hayatlarından çıkaramayacaklardır.

Bu feci kaza sonucu hayatlarını kaybedenlere Allahtan rahmet, ailelerine sabır, ağır yaralı olarak hastanede tedavi gören çocuklarımıza da acil şifalar dileriz…

Yaşadığımız bu sürecin bir kahreden başka boyutu da 13-14 yaşlarındaki çocuklarımızın ellerine Anavatan Türkiye’ye ağıza alınmayacak küfürler ettiren, mevcut hükümete ağıza alınmayacak sözlerle saldırtan, devletin malına zarar verecek derecede gözlerini kin ve nefret, bürümüş bir zümre vardır ki olayları provoke edip süreçten nemalanmak istemektedirler.

Bu süreç o kadar ince hesaplarla götürülmeye çalışılmaktadır. Çünkü sonuçları sosyal bir tramva ile de karşılaşabiliriz. Tıpkı gariban masum bir gencimizin sosyal medya da yazdıkları gibi. Bu kızımız der ki;” Elime bir pankart tutuşturdular. İçinde ne yazıldığını bilmiyorum. Pişmanım!!!”. Aslında bu sözler vicdanını köreltmiş bazı öğretmen kökenli sendika densizlerine söylenmiş sözlerdir. Bizler ilk günden itibaren diyoruz ki; olayları bu noktaya çekmenin bir anlamı yok. Evlatlarımızı bu adi ve kahpece siyasi düşüncenin içine çekmenin bir anlamı da yok. Rahmete kavuşan ailelerin göz yaşlarını bu siyasetin içinde masumiyet bekaretlerinin bozulmasına da gerek yok. Gençlerimizde ailelerimizde masumlar. Hem de çok temizler. Bunlar yetmezmiş gibi Türkiye düşmanlığı içinde bu süreci farklı yönlendirmenin hiç kimseye bir faydası olmayacak. Başbakanlığın kapısının kırılmasının yada yumurta gibi maddelerin kullanılmasına da gerek yok. Yazıklar olsun sizin gibi öğretmen arkadaşlara. Sizin vicdanınız bu kadar mı? Böylemi nesil yetiştiriyorsunuz.

Bu süreç devam ederken CTP'nin de provokatif eylemlere destek verme kararı alması apayrı işlenecek bir konudur.

Pişkinliğin de bu kadarına pes.

Sizin hükümet olduğunuz dönem de ölümlü kazalar olmadı mı?

02 Mart 2007 de 7 ölü, 8 Ekim 2007’de 1 ölü, 13 Eylül 2013’de 2 ölü sizin dönemizde ki trafik kazalarının sonucunda olmadı mı?

Çok merhametliyseniz neden bir çözüm bulmadınız. TC Yardım Heyetinin katkı payı olarak hibe verdiği proje kapsamlı ayrılan paraları neden kullanmayıp iade ettiniz. Aktarsaydınız ya paraları bu yollara.

Utanmadan birde eski bakanlar ve Milletvekilleri çocukların gözyaşlarını istismar etmektedirler. Yazıklar olsun! Yeri geldiğinde el pençe durmasını iyi biliyordunuz ya! Hükümet ve TBMM yetkililerinden randevu almak için Ankara’da saatlerce dolandığınızı bilmiyormuyuz?

Mevcut hükümetin iyi ya da kötü politikası olabilir. Bunları olgunlukla karşılayıp demokrasi anlayışı ile eleştirebilirsiniz. Ama kan üstünden siyaset yapmayı da biz hazmedemeyiz. Edep ve karakter çok önemli…