HÜKÜMETTE MİTOMANI

Bu hükümetin göreve geldiği günden beridir, bir dizi yalan ile toplumu uyutmaya ve kandırmaya çalıştıkları aşikardır. Aslında, göreve geliş biçimleri bile entrika ve yalanlar üzerine kurulmuştur. O yüzden gelişmelere de şaşmamak gerekmektedir. Ama sonuçta insanız işte, her gün bir yalanla, her gün bir olayla, her gün yeni zamlar ile hayret ede ede gün geçirmekteyiz. Yok artık diyoruz da, yine de ayni yola devam ediyoruz. Geçmiş hükümetlere de şöyle bir göz attığımızda, şimdiki ile çok farkları olmasa da, geçmişte bu kadar yalan söyleyen, bu kadar toplumu ezen, bu kadar hile ve adaletten uzak işlere imza atan bir hükümet görmediğimizi düşünüyorum. Yani, bu kadar aleni ve gözümüzün içine soka soka birçok şeyi yapmaktan esef duymayan bir idare ile karşı karşıyayız. Her birinin yalanları havada uçuşmaktadır. Adeta birbirleri ile yarıştalar, sanki kim daha çok atıp tutacak diye. Durum böyle olunca ister istemez aklıma düşüyor, hükümette mitomani salgını var diye. Mitomani’nin ne olduğunu biliyor olsanız da, küçük bir açıklama ile ben de siz sevgili okurlarıma bahse konu hastalığı birkaç cümle ile ifade edeyim. Mitomani, imgelemde yaşayan, olağanüstü serüvenleri gerçekmiş gibi anlatan ruhsal bir rahatsızlıktır. Bu hastalık zamanla kronikleşerek, kişinin yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmesi ve dahi bu yalanlara kendisinin de kuvvetle inanması kaçınılmazdır. Bu hastalıktan muzdarip kimselere de “Mitoman” adı verilmektedir. Gelin şimdi geçmişten bu güne bize vaat edilen bazı konuşmaları hatırlayalım. Fikri Ataoğlu’nun Haziran ayı açıklaması: Uçak bileti fiyatları ucuzlayacak. Erhan Arıklı’nın Eylül ayı açıklaması: Yeni havayolu şirketi kurulacak. Erhan Arıklı’nın Ekim ayı açıklaması: Ercan havalimanı 15 Kasım’da açılacak Ünal Üstel’in Eylül ayı açıklaması: Temel gıda maddelerinde fiyatlar aşağıya çekilecek. Amcaoğlu’nun Kasın ayı açıklaması: Tarım Bakanlığı et fiyatlarının normale döneceğini söyledi. Taçoy’un açıklaması: Asgari ücret tespit komisyonunu talep gelirse toplarız. Bunlar sadece birkaç tane örnek. Bunlar gibi daha birçok konularda bizlere yalan söyleyerek, bizleri ayakta uyuttuğunu sanan idarecilerimiz için bu kadar yalandan sonra bir hastalığa yakalanmış olmalarını düşünmekte haksız mıyız? Değiliz elbet. Yalan yalanı doğururmuş misali, bu hastalığı her geçen gün birbirlerine bulaştırarak karşımızda tek bir doğru söz bulamaz olduk. Ne acı ama, geldiğimiz noktada hiçbir siyaset adamına güven ve saygı kalmamıştır. Burada özellikle belirtmek isterim ki, ulusal birlik partisinden sonra, cumhuriyetçi türk partisi de toplumun gözünde ayni kefeye girmiş bulunmaktadır. Sayın Erhürman, Özersay’dan sonra ikinci bir hayal kırıklığı olmuştur bu toplum için. Oysa, siyaset adamı olmak ilke ve hedeften şaşmamayı gerektirir. Maalesef, bu partilerde ilke ve hedef şaşmış, Mitomani denilen hastalığı birbirlerine bulaştırmış durumdadırlar. Bundan sonraki açıklamalarınız tarafımızdan hükümsüz ve itibarsızdır. Vesselam.