Ekrem Yeşilada’dan bir eser daha: Musiki Tarihimiz…



Ciğer yense de, üstünden süt içilse, tekrar yoğurt yense de, bugünkü gündemimiz kitap… Gerçi hala Hasibe Şahoğlu’ndan kitabını almadıysak da, herhalde bu günlerde elimize ulaşır diye düşünüyoruz
   Geçen hafta Ekrem Yeşilada’nın “Kıbrıs’ta Geleneksel Türk Müziği” adlı eserinin birinci cildinden bahsetmiştik. Türkçenin yanı sıra İngilizce olarak da basılmıştı… Titiz bir çalışma ve emeğin ürünü. 
   İkinci cilt de aynı şekilde iki dilde hazırlanmış… Yeşil kaplı kapağın üst kısmında yine Kıbrıs haritası ve üzerinde ‘Beşparmak Dağı Sıra’ adlı türkünün yazımı (1953) yer alıyor. Haritada aynı zamanda notalar da dikkat çekiyor. 
   İlk eserinin ardından kendisine ait on eserden oluşan ilk müzik albümünü CD ve kaset olarak satışa sunan Ekrem Yeşilada, “Kıbrıs’ta Geleneksel Türk Müziği” adını verdiği ve bu sefer 25 bestecimizi kapsayan kitabının ikinci cildini de, ilkinde olduğu gibi yine Türkçe ve İngilizce olarak yayınlamayı tercih etti.
   İkinci ciltte Türk Halk, Türk Sanat Müziği’ne ek olarak marşlar da bulunuyor. Bu dallarda çalışmaları olanların isim, resim ve biyografileri de eserde yer almakta…
   Bunlar sırayla şöyle: Dr. Arif Albayrak, Erhan Alihan, Türkay Altay,  Tuncer Barkut, Ahmet Belevi, Dr. Aytekin Çolakoğlu, Dr. Pembe Debeş, Baysal Gülboy, İlker Gülseven, İhsan Gürel, Aydın Hikmet, İlker Kaptanoğlu, Bekir Kara, Nazife Kunt, Şevki Meteci, Asil Özgül, Dr. Öztekin Öztekiner, Özkan Pastırmacıoğlu, Turgay Salim, İbrahim Umut, Neptün Üner ve Ulus Yeşilada. 
   Öylesine titiz bir çalışma ki, kitapta isimleri geçenlerin adresleri, telefon numaraları da sıralanmış, eserlerinden çeşitli örnekler sunulmuş…
   Eserin hazırlanmasında katkıda bulunanlar arasında Rauf Denktaş, Derviş Eroğlu, İlkay Kamil, Nail Atalay, Niyazi Alioğlu, Türkay Altay, Ahmet Belevi, Ö. Pastırmacıoğlu, Sülen Karabacak, Ayer Kaşif, Nimet Harmancı, Şaziye Okan ile Nergis ve Salih Avcı’nın isimleri geçiyor. 
   Kitapta 25 besteciye ait 198 esere yer verilirken, kitapta yer almayan toplam eser sayısının yedi yüzün üstünde olduğuna işaret ediliyor. “Kıbrıs’ta toplam eser sayısı bini geçmektedir. Bunlara henüz envanteri yapılmamış bestecilerimize ait Türk Pop, Türk Hafif Müziği ve Anonimleri de eklenecek olursa, toplam eser sayımızın 2 bini aşacağını rahatlıkla söyleyebiliriz” diyen Ekrem Yeşilada, bunun da iki yüz bin nüfuslu bir ülke için gurur verici bir başarı sayılması gerektiğine vurgu yapıyor. 
   Gelelim “Musiki Tarihimiz - Kıbrıs’ta ve Türkiye’de Geleneksel Türk Müziği’nin Gelişim Süreci” adlı 338 sayfalık esere… Arka kapakta Ekrem Yeşilada’nın özgeçmişi, ön kapakta ise Türk musikisinin büyük ustası Münür Nurettin Selçuk’un Kıbrıs’a düzenlediği bir turne sırasında, Dar-ül Elhan üyeleri ile birlikte 1930’da çektirdiği anı fotoğrafı var. Fotoğraflarda kimler yok ki!.. 
   Vedia Barut, Nedime Mehmet Recep, (Vedia Barut’un kız kardeşi) Muazzez Hüseyin (Vedia Barut’un teyze kızı), Söz gazetesi sahibi Remzi Okan, Nazım Ali İleri, doğal olarak Münür Nurettin Selçuk, Sadi Işılay, Hasan Kemal, Mustafa Tevfik İleri, Cici Mustafa, Osman, Posta Müdürü Sabri Bey, Ekrem Yeşilada, (burada not düşülmüş ve ‘kitabın yazarı Ekrem değildir. 1930’da o henüz doğmamıştı’ diye yazılmıştır. ) Faik, Rifat (Diş Doktoru), Yusuf Kaptan (Lisede Spor Öğretmeni). 
   Bir de Dar-ül Elhan’a üye olanların 1928’de çektirdikleri bir hatıra fotoğraf var ki, o da tarihi nitelikte…
   Kitabın ön kapağının en altında “Tarihini bilmeyen halkların coğrafyasını yabancılar çizer” sözü cuk diye yerine oturmuş… 
   On bölümden oluşan çeşitli araştırmalar, Osmanlı öncesi Türk müziğinden başlayarak bugüne kadar uzanıyor.  1950’li yıllarda Anavatan-Yavruvatan ilişkileri, Kıbrıs basınında çıkan müzikle ilgili yazılar, Hasan Ali Yücel’in Çetinkaya’da konferans vermesi, Türkiye’den gelen sanat toplulukları ve daha nice ilginç araştırma yazıları…
   Mesela ‘Yerli solistler niye olmasın?’, ‘Kamran Aziz Topluluğu, Belevi Orkestrası ve Müzik Cemiyeti’ gibi daha nice başlıklar göze çarpıyor. 
   Ekrem Yeşilada önsöz bölümünde diğer şeyler yanında “Çok uluslu sermayenin kurmuş olduğu büyük tekellerin oluşturduğu ve hala daha bir çoğumuzun önemsemediği ‘Küreselleşme’ olayının da etkisi ile, ulusal değerlerimiz ve kültürümüzün yozlaştırılıp, unutulmasına da seyirci kaldığımızı söyleyebiliriz. Oysa, uluslararası ortamda eğer prestij ve saygınlık kazanmak istiyorsak, kültür ve sanat varlıklarımıza sahip çıkmak zorundayız” diyor. 
   Yazar, kitabının Kıbrıs’ta ve Türkiye’de kendi öz müziğimize yararlı hizmetlerde bulunan ve halen aramızdan ayrılmış olan tüm besteci, icracı, müzisyen, söz yazarı, bilim adamları ve araştırmacı-yazarlarımızın ruhlarına ithaf edildiğini kaydediyor. 
   Uzun ama kararlı bir çalışma ürünü olan bu eser, çok değerli… Mutlaka okunmasını tavsiye ederken, değerli dostumuz Ekrem Yeşilada’ya önce sağlık ve bundan sonraki çalışmalarında başarılar dileriz.