EBEDİ DOSTLUK






Dünya ve Türk futbolunda derbi maçların yeri çok farklı ve önemlidir.Şehir kulüplerinin mücadelesin de politik,yöresel çekişmeler etkili olur.


Türkiye'de derbi denince akla


FENERBAHÇE-GALATASARAY-BEŞİKTAŞ maçları akla gelir.


Bu rekabete 1970'lı yıllarda dördüncü büyük olarak Trabzonspor katıldı.


Ayrıca İzmir'de KARŞIYAKA-GÖZTEPE-ALTAY,Ankara'da GENÇLERBİRLİĞİ-ANKARAGÜCÜ rekabetleri her zaman ilgi çekti ve lige renk kattı Ve yılar öncesine gidelim....



Bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu’nun olduğu Papazın Çayırı’nda başlamıştı ezeli rekabet.


Yıllardan 1909, aylardan Ocak’tı. Galatasaray Kulübü’nün iki numaralı iki kurucusundan biri olan şair Emin Bülent Serdaroğlu golünü atıyor, ezeli rekabetteki ilk kurşunu sıkıyordu.


İkinci golde aynı isimden geliyor ve sarı-kırmızılılar ilk derbiden 2-0’lık galibiyetle ayrılıyordu.




Rekabetinin yüzüncü yılında her iki takım da bu önemli günü unutmamıştı. O zamanın Galatasaray Başkanı Adnan Polat, “17 Ocak 2009'da Türk sporunun iki öncü gücü olan Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki futbol rekabetinin başlamasının 106 yıldönümünü geride bıraktı. Bu rekabet daha nice yüz yıllara devam edecek ve etmelidir de.


Bu lig bir Fenerbahçe-Galatasaray veya Beşiktaş derbisi ile yaşanır. Ve yaşamalıdır.


Bu dostluğu bozmak isteyenler var. Onlara fırsat vermemeliyiz. Bu fırsat düşkünü kişiler yaptıklarını görünce Nerde o eski günler diyoruz...


Ve İki takım arasındaki 106 yıllık ezeli rekabette futbolcu ve yöneticilerin centilmence davranışları, bu zevkli mücadeleye renk kattı.



Spor tarihçilerinin derlemelerine göre, ezeli rakiplerin birbirleriyle yapacakları bir maç öncesinde, Fenerbahçe Baş kaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylılar' a, ''Oberle kardeşler hasta, Hasan da sakatlanmış.


Sizi karşımızda eksik kadroyla görmek istemiyoruz. Dilerseniz maçı erteleyelim'' diye haber göndererek, maçın ertelenebileceğini iletti. Fenerbahçe'nin bu önerisini kabul eden Galatasaray, oyuncuların iyileşmesinden sonra, 20 Ekim 1914'te yaptığı erteleme maçında sarı-lacivertli rakibini 6-1 yendi.



Aynı kaynaklara göre, ezeli rekabetin yeni başladığı dönemlerde Galatasaray ile Fenerbahçe sporcuları ortak kiraladıkları bir evde kalıyorlar ve beraber ava çıkıyorlardı. İki takım sporcuları geceleri bir araya gelerek sohbet ediyorlardı.


Yine bir gece sohbetin koyulaştığı sırada Galatasaray'dan Ali Sami Yen, Fenerbahçelileri, ''Said, yarın bizimle maçınız var.


Git yat ve dinlen'' diye uyardı. Ezeli rakipler arasında 17 Kasım 1922'de yapılan maç öncesinde de ilginç bir durum yaşandı. Bu tarihte Kadıköy'de ezeli rakiplerin maçı vardı.


Maç öncesinde günlerce yağan yağmur sahayı adeta göl haline getirmişti.


Fenerbahçe Baş kaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaray Kulübü'ne telefon ederek, ''Saha çok kötü, maçı erteleyelim'' dedi.


Galatasaray Baş kaptanı Necip Şahin, bunun üzerine, ''Anamız bizi bugün için doğurdu. Galip Bey, gelip maçı oynayacağız'' diye yanıtladı.


Galatasaray, Kadıköy'e gelip maça çıktı ve Fenerbahçe karşılaşmayı 3-0 kazandı. Ezeli rakiplerin kuruluşlarının ilk yıllarında birleşme durumlarının bile ortaya çıktığı, hatta iki kulüp başkanının ortak takım kurma konusunda anlaştıkları iddia edildi.


Galatasaray Kulübü'nün resmi yayın organı Galatasaray Dergisi'nin Şubat 2003 sayısında, Adnan Işık'ın belgelere dayandırarak verdiği haberde, 1912 yılında Galatasaray Kulübü Başkanı Ali Sami Yen ile Fenerbahçe Kulübü Başkanı Hulusi Bey'in ortak imzayla kayıt altına aldıkları belgenin,birleşmeseler dahi, 2 kulübün yabancılara karşı ''ortak bir takım'' kurma konusunda anlaştıklarını, hatta tüzüğü bile hazırladıklarını gösterdiği kaydedildi.



Son yıllarda ezeli rekabetteki maçların genelinde olaylar yaşanırken, Galatasaray Kulübü Başkanı Rahmetli Özhan Canaydın, rekabete centilmence yaklaşımıyla alkış almıştı. Sarı-kırmızılı ekibin 6 Kasım 2002'de, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda ezeli rakibine 6-0'lık yenilgiyle tarihi hezimete uğradığı maçta, başkanlık sıfatıyla ilk Fenerbahçe derbisini izleyen Özhan Canaydın'ın, rakibinin attığı golleri alkışlayarak Fenerbahçeli yöneticileri kutlaması, maça damgasını vurmuştu.


Canaydın'ın bu centilmenlik gösterisi kendi camiasından bazı tepkiler alsa da Dünya Fair Play Konseyi (CIFP) tarafından 2002 Dünya Fair Play Ödülü'ne layık görülmüştü. Özhan Canaydın ayrıca, bu davranışı nedeniyle, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen ''Fair-Play Sportif Davranış Ödülü''nü verilmişti. İşte bizde bu gün futbolumuzda bu güzellikleri arıyoruz.




İzzet GÜNDER