Biliyorsunuz geçen hafta yazdığım son yazıda koalisyon pazarlıklarınnın devam ettiği bu günlerde yazılarıma kısa bir süre ara vereceğimi söylemiştim.
Ne var ki okuyucularımdan, “Asıl bu dönemde yazmalısın” yönünde yoğun baskı aldım. Mümkün olduğunca ete süte dokunmadan ve müzakereleri yürüten arkadaşlarımın işine karışmadan, yazılarıma devam etmeye karar verdim.
Bu sabah, Kanal T de Hakan Yıldırımla gündemi değerlendirdik.
Sevgili Hakan’ın ilk sorusu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın CTP’yi dışardan yönlendirmeye yönelik demeçleri idi.
Dedim ki; “Sayın Talat bu sürece medya aracılığı ile müdahil olarak öncelikle CTP’ye zarar veriyor. Çünkü herkes biliyor ki Talat’ın kafasında 2015 te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Ve yine herkes biliyorki Talat, Cumhurbaşkanlığı için CTP’yi bir atlama taşı olarak görüyor. Talat’ın CTP’yi bu şekilde kullanmaya çalışması CTP lilerin de hoşuna gitmiyor. Özellikle Facebook üzerinden Sayın Talat’a hakarete varan mesajlar gönderiyorlar”
Gerçekten de Cumhurbaşkanlığı konusu, Talat için için tam bir takıntı haline gelmiş görünüyor.
Öyleki CTP yi, CTP’nin geçmişini, temel ilkelerini ve fikri yapısını bozuk para gibi harcamaya hazır.
Bu sebeple düne kadar “UBP’den hesap sormak için” halktan oy isteyen CTP’yi UBP ile koalisyona zorluyor.
Gerekçesi de “UBP, Eroğlu vesayetinden kurtuldu. DP-UG ise Eroğlu vesayetine geçti”
Demek ki ülkeyi batma noktasına getiren UBP değil, Eroğlu idi.
Ve yine demek ki, son 3 yıldır ekonomik paketi körü körüne uygulayan da UBP değil, Eroğlu idi.
Kurultay aşkına bir yılda 1000 kişiyi istihdam eden de, sahilleri kiralama adı altında yandaşlara peşkeş çeken de, Ercan’ı üç paraya özelleştiren de hep Eroğlu idi. İrsen Küçük UBP’sinin bunlardan dolayı hiç mi hiç kusuru yoktu.
Dolayısı ile CTP, son 3 yılı hiç yaşanmamış kabul etmeli ve sırf Talat’ı Cumhurbaşkanı yapmak için UBP ile koalisyona girmeli idi.
Politikada “Benden sonrası tufan” anlayışı bu olsa gerek.
CTP, UBP ile Koalisyona girer mi girmez mi, bu elbette CTP’nin bileceği iş.
CTP’nin UBP ile koalisyona girmesi en fazla DP-UG’yi sevindirir. Çünkü, 7-8 aylık ömrü olacak böylesi bir Hükumet, DP-UG yi sağın tek patronu , ilk seçimde de tek başına iktidar yapar.
Yok CTP, DP-UG ile koalisyon yapacaksa bilinmeli ki DP-UG, ÖRP poziyonuna düşmüş çaresiz UBP gibi “Ne verirseniz kabulümüzdür ağbi” tavrı içinde olamaz.
Hakan bana “DP-UG gerçekten Eroğlunun vesayeti altına girdi mi?” diye sordu.
Ben, bunun da Talat ve CTP’yi bir yerlere sürüklemeye çalışan tetikçilerin propagandası olduğunu söyleyerek dedim ki; “, DP-UG, Eroğlu dahil hiç kimsenin vesayetini kabul etmeyecek karekterde bir Partidir. DP ve Serdar Denktaş, zamanında birilerinin ya da denizaşırı güçlerin vesayetini kabul etseydi bugün tek başına Hükumet olmanın keyfini yaşıyor olurdu”.
Neyse bir kaç gün içinde şu Koalisyon görüşmeleri bitse de rahat, rahat konuşsak.