Kanal D’de 2006 yılında başlayıp 2010 yılında biten bir dizi vardı, bilmem hatırlar mısınız Yaprak Dökümü. Halil Ergün yani Ali Rıza Bey, Güven Hoknayani Hayriye Hanım, dizideki çocukları Şevket, gelinleri Ferhunde (Deniz Çakır’a bayılmıştım bu dizide), Fikret, Necla, damat Oğuz ve diğer oyuncular… 

Dört yıl boyunca aile içi entrikaları hep bu dizide gördü Türk halkı. İki kız kardeşi idare eden damat, fesat gelin, aile bağlarını yaşatmaya çalışan ama etrafında çevrilen dolapları göremeyen Ali Rıza efendi ve her seferinde işlerin daha kötüye gitmesin diye uğraş verirken işleri daha da karmaşık hale getiren Hayriye Hanım. 

Her bölüm sonunda kimin kimin ile yatacağını merakla bekleyip durduk. Hep bir fesatlık hep bir kargaşa hakimdi. Ve dizi 4 yıl boyunca devam etti bu şekilde ekranlarda. 

Önceki gece CTP’nin parti meclis kararından sonra bin bir senaryo duydum. Hele dün belki bu noktada pik yaptı duyumlar. Ve birden aklıma Yaprak Dökümü dizisi geldi. Valla duyduklarımı senaryo yapıp Türkiye kanallarından birisine versem 4 yıl boyunca her hafta reyting rekorları kırar. 

CTP karar alıyor DP ile görüşüyor ama el altından da UBP ile flörte devam ediyor, DP, CTP ile görüşürken bir taraftan da UBP ile masa altında dirsek temasında. TDP’ye giden mesaj ortalığı hareketlendiriyor ve beklemeye başlıyor. Öte yandan iki reisi cumhur da boş durmuyor parti içindeki adamları ile kendi istekleri doğrultusunda bazı kararların alınması için yoğun bir dirsek teması başlatıyorlar. 

Bir yandan bakan olmak isteyenler her ortamı kullanıp adlarını ön planda tutmanın telaşını yaşıyorlar, diğer taraftan bakan olmasını istemedikleri kişileri kesmek adına her türlü bel altı vuruşu yapıyorlar. 

28 Temmuz’da başlayan “sıcak temaslar” seçimler bitmesine karşın devam ediyor. “Karma oy” ile partilerine kıyan vekiller şimdi aynı şekilde birbirlerinin bakan olması birbirlerine pas atıyorlar. 

Aynı Yaprak Dökümü dizisinde olduğu gibi eğer bir bölümü kaçırırsanız bir sonraki bölümden bir şey anlamanız mümkün olmuyor. Her şeyi iyi takip edip iyi etüt etmek gerekiyor. Ufacık bir ayrıntıyı kaçırırsanız işin içinden çıkamazsınız. 

Perşembe’ye kadar CTP ile DP görüşecek, ama nihai kararı Perşembe akşamı CTP PM verecek, öte yandan 29 Ağustos’ta CTP’nin hükümeti kurması için son günü olacak. 30 Ağustos tatil, 31 Ağustos UBP kurultayı var, 2 Eylül’de Cumhurbaşkanı ikinci görevlendirmeyi verecek, eğer CTP 29’una kadar kuramazsa. 

İrsen Küçük “kurultayda milletvekili olmayan aday da çıkabilir” diyor! Sunat Atun “kesinlikle birleşme olmaz” diyor. Tahsin Ertuğruloğlu “benden DP ile koalisyona oy yok” diyor, Serdar Denktaş “ biz hükümetin küçük değil! Eşit ortağı olmak istiyoruz” diyor. Asım Akansoy “DP ile koalisyon nihai kararımız değil” diyor….dahası dahası.. 

KKTC siyaset tarihinde ilk kez seçimlerin üzerinden 24 gün geçmesine karşın bir hükümet kurulabilmiş değil! Hala daha senaryolar konuşuluyor. 24 gün önce seçilen vekiller bu sürede ikinci kez bugün mecliste olacaklar. Ve hiçbir şey yapmadan bir hafta sonra ilk maaşlarını almış olacaklar. 


Yeni Vekillerimize 

Turizm Bakanlığında işten durdurulan arkadaşlardan bir tanesi bir ileti göndermiş ve bunu köşemizde yayınlamamızı istemiş. Kimin haklı kimin haksız olmasından ziyade yaşananlar açısından önemli. Aynen paylaşıyorum… 

Sevgili Alihan Bey, ben Turizm Bakanlığında sözleşmesi uzatılmayan personelden bir tanesiyim. Sizden ricam bu yorumumu yeni seçilen vekillerimizin okunması sağlamanız... 

“14 işten atılan gencimiz hakkında küçük bir yorum yapmak istiyorum. Derin bir muhasebe hissiyle konuya yaklaştığımızda durdurulan insanlarımızın hayatı umutları bir anda darmadağın oldu. Durduran bakanımızın vicdanının sızladığındaneminim. Vicdanını yoklamadan insan yol almamalı. Her iki konumdan biri olmak istemezdim.

Eminim ki kimse istemez. İşten atan ve atılan ikiside insana acı veriyor. İnşallah bundan sonrainsanlar bu şekilde bir olayla karşı karşıya kalmaz. Bu gençlere mutlaka işleri iade edilmeli. Partiler artık sadece bu konuda olsun uzlaşmalı. Genç vekillerden bu konuda cesaretli adımlar atmasını bekliyoruz ve istiyoruz. “ (ismi bizde saklı) 




Mehmet Ali TALAT:Tavsiyemize uyup torununuzla ilgilenmeye karar vermişsiniz ve hafta sonunu torun bakarak geçirmişsiniz. Nasıl da büyümüş değil mi? 

Özkan YORANCIOĞLU:İşiniz oldukça zor. Bir taraftan hükümet ortağını memnun etmek diğer taraftan tabanı memnun etmek, ee tavan da önemli. 

Arif ALBAYRAK:Bir iki gündür sanal medyayı daha etkin bir şekilde kullanmaya başladınız. Bakanlık geliyor yavaş yavaş.. 

Ersin TATAR:Elma dersem çık armut dersem çıkma. Armut!!! 

Nazım ÇAVUŞOĞLU:Seçim bitti ama seçim harcamaları konusunda daha hala bir netlik yok. Kime ne kadar harcandı seçimde? 

Dr. Ahmet KÂŞİF:Dün sabah erkenden geldiğiniz Lefkoşa’dan akşama kadar çıkamadınız. Bu gidişler Perşembe’ye kadar Lefkoşa’da kalmanız gerekecek. 

Dr. Ergün SERDAROĞLU:Bu gidişle başkanlık koltuğuna iyice ısınacak gibisiniz. Bugün bir kez daha tokmak sizde olacak. 

Doğuş DERYA:Bakalım bugün nasıl bir gündem ile mecliste yer alacaksınız. Sizin için bahse girenler bile olmuş. 

Ahmet ULUTEKİN:İnternet korsanları sizin mail adresini hacklemişler. Çok geçmiş olsun, umarız mail adresinizi en kısa zamanda erişirsiniz. 

Kenan AKIN:Erdal Barut’un arkasından söyledikleriniz herkesi derinden etkiledi. Geçen akşam yaptığınız konuşma herkesin dilinde. 

Mehmet ARIKAN:Dün gün boyunca Lefkoşa’da siyasetin tansiyonunu ölçmeye çalıştınız. Nabzı alabildiniz mi bari. 

Dr. Adil ÖZTEKİN:Lefkoşa’da süper indirim yapan bir mağaza keşfetmişsiniz ve bütün dostlarınızı mağazaya yönlendirmişsiniz. Sayenizde bir ayda satamadığını mağaza bir günde satmış. 

Şener ELCİL:Güneydeki örgütler peşinize düşmüş. Aman dikkat edin Güney’dekiler Kuzeydekilere benzemez. 

Aysin OZTİRAK: İtfaiyeye yeni kurtarma aracı alınıyormuş. İhalesi birkaç gün içinde bitecekmiş ve yeni araç ile trafik kazalarına artık daha etkin bir müdahale yapılabilecekmiş. Umarız en iyi aracı seçersiniz. 

Hakan FELLAHOĞLU:Sizin de kafanız karışmış, kimin karışmadı ki, o yüzden fazla kafa yormayın her şey olacağına varır. 

Serhat AKPINAR:Yeşilırmak yangını ile ilgili tutumunuz her kesimin taktirini topladı. Umarız bu noktada ortak hareket edilebilecek bir zemin bulabilirsiniz. 

Ahmet KAPTAN:Sivil toplum örgütleri sizin çıkışınıza destek vermedi farkında mısınız? Siz gene de bu konunun ısrarcısı olun. 

Sami DAYIOĞLU:Yeşilırmak yangını sonucu yanan yerlerin yeniden ağaçlandırılması için seferberlik başlatacakmışsınız çok yakında. 

Asım VEHBİ:Dün Lefkoşa’ya kadar geldiniz ve bir kahvemizi bile içmeden geri döndünüz. Aşk olsun size. 

Derviş EKŞİCİ:Seçimler bitti ama siz bir sonraki seçimler için seçim startını şimdiden vermişsiniz bile. Bu arada geniş bir ekip kuruyormuşsunuz önümüzdeki seçimler için. 


GÜNÜN SÖZÜ 
“Talat, CTP-DP koalisyonunu önleme telaşında. Çünkü böyle bir koalisyon, Eroğlu ile arasındaki yarış bakımından, keskin birbölünme yaşanmasını önleyecek. Oysa Talat,Eroğlu ile kendisinin “ayrı dünyaların insanları” olarak algılanmasını istiyor.Kendisini toplum nazarında yeniden “ihtiyaç” haline getirecek olan şeyin bu olduğuna inanıyor. Lakin ikisinin partisi koalisyondayken bu algıyı yaratması neredeyse imkânsız hale gelecek.” 
Gürdal Hüdaoğlu



BİZİM TEMEL 
Pilotumuz Temel Boing-747'si ile ilk defa İstanbul-New York seferini yapıyormuş. Başarılı bir uçuşun sonunda New York kule ile görüşüp inme hazırlıkları yaparken Cemal'e; 
- Ula şu Amerikalılar çok iyi pilotlar galiba. Baksana pistin boyunu 50 metre yapmışlar. Ama anlayamadığım neden eni 1.5 kilometre...