Cumhurbaşkanı Erdoğan Konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, II. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, provokatörlere çok sert çıkarak "Gezi'de hayatını kaybeden bir çocuğun ölü bedeni için senaryolar yazan ve timsah gözyaşları dökenler, Kurban Bayramı'nda vahşice katledilen Yasin Börü için neden sesiniz çıkmadı?" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, II. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu'nda konuştu.

Türkiye'de demokratikleşme adına tarihi adımlar atıldı.

Osmanlı Devleti'ni 6 asır boyunca egemen kılan güç, halkına karşı adaletli olmasıdır.

Ombudsmanlık 18. yüzyılda bu topraklardan çıkıp Avrupa'ya yayıldı.

Tarih içinde kurulmuş devletlerimize baktığımızda, tek tip birey oluşturmak gibi bir siyaset yoktur.

Devlet vatandaşının taleplerinin bir tehdit olarak görüyorsa o devlet zalim bir devlete dönüşür.

Güvenliğin olmadığı yerde özgürlük olmaz.

Özgürlük birey için ne kadar hak ise güvenlik de o kadar haktır.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılan bir toplantıda, IŞİD'in sosyal medyayı etkili kullandığı belirtilerek bazı düzenlemelerin yapılması gündeme geldi.

Peki Twitter'in, Facebook'un mağdur ettikleri ne olacak?

Korkulara ve önyargılara karşı mücadele verdik.

Türkiye bütün kararlı reformlarını yoğun bir coğrafya içinde, terör saldırılarının olduğu bir ortamda yaptı.

Protesto yapmak demokratik haktır ama 42 insan gösterilerde hayatını kaybetti.

Bu vandallığa ifade özgürlüğü mü diyeceğiz.

Bazı siyasi partiler sokağa çıkma çağrısı yaptı, 42 vatandaşımız öldü. Şimdi biz buna özgürlük mü diyeceğiz?

Türkiye söz konusu olduğunda çifte standart devreye giriyor.

Geçen yıl Gezi olaylarında yaralanan ve sonra hayatını kaybeden bir çocuğun ölü bedeni üzerinden her türlü saldırıya maruz kaldık. Bir çocuğu istismar unsuru yapacak kadar alçaldılar. Okyanus ötesinden ölen çocuğun mezhebine de dayanarak timsah gözyaşlarıyla taziye mesajları yayınladılar. Fakat olaylar sırasında öldürülen polis Burak'ı kimse konuşmadı. Kurban Bayramı'nda et dağıtan gençlerin vahşice katledilmesini kimse görmedi. Bunlar çocuk değil mi? İstanbul'da talihsizce ölen çocuk için ekmek almaya gidiyordu diye reklamlar tasarladılar. Şimdi o vicdan sahipleri nerede? O çocuğu siyasi istismar aracı yapanlar nerede? Timsah gözyaşları dökenler nerede? Yasin Börü için neden sesleri çıkmadı?

Bu çifte standarta boyun eğmeyiz, şu anda Meclis yeni güvenlik tedbirlerini yasalaştırmaya çalışıyor. Yüzüne maske takıp, eline molotof alıp sivilleri katleden anlayış, dünyanın hiçbir yerinde özgürlük anlayışının arkasına sığınamaz. Ülke olarak her türlü yapıcı eleştiriye açığız. Ancak çifte standartla tamamen haksız şekilde karanlık operasyonlara eyvallah demedik, bundan sonra da demeyiz. Türkiye'nin 90'lı yıllara dönmesine izin vermeyiz.

Okyanus ötesinden ölen çocuğun mezhebine vurgu yaparak timsah gözyaşları döküldü.

Ateşli silahla öldürülen Burak kimsenin ilgi alanına girmedi.

Kurban Bayramı'nda yoksullara yardım dağıtan gençler vahşice katledildi.

Sokaklara çıkıp gösteriler yapanlar, o çocuğu siyasi istismar yapanlar neredeler?

Okyanus ötelerinden taziye mesajları yayınlayanlar, buradaki olaylara benzin dökmeye çalışanlar nerede?

200 bin Kobani'li Kürt ülkemizde. Kobani'de sivil kalmadı.

Kobani eğer stratejikse Türkiye için stratejik, ABD için değil!

Benim için neticesi ölüm olan her şey suçtur. İster kimyasal, ister konvansiyel silah olsun. Bedeli olmalı.

Şımarıklığa boyun eğmeyiz. Meclis yeni reform hazırlığında.

Hem güvenliği temin edeceğiz, hem de özgürlükleri, demokratik standartları daha da yukarı taşıyacağız.