UBP Genel Başkan Adayı Ersin Tatar’ın Kurultay’da Yapacakları Konuşma

Hoş geldiniz SEVGİLİ UBP’LİLER...

Hoş geldin Lefkoşa...

Gazimağusa...

Girne...

Güzelyurt ve İskele...Hoş geldiniz....

Sizleri Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu veciz sözleri ile selamlamak istiyorum:

Kurtulmak ve yaşamak için çalışan, çalışmak zorunda olan bir halkız.

Bundan dolayı çalışan her birimizin geleceğimizle ilgili hakkı vardır, yetkisi vardır.

Biz çalışarak bir hakkı kazanırız.

Yoksa arka üstü yatmak ve ömrünü çalışmadan geçirmek isteyenlerin bizim aramızda yeri yoktur, hakkı yoktur. Halkın sesi, Hak’ın sesidir.

Siz halksınız...

Takdir sizindir...

Karar verme hakkı sadece ve sadece sizindir... Özgürce, hiç bir baskı altında kalmadam siz karar vereceksiniz...

Sevgili UBP’liler, değerli kardeşlerim ben Ersin Tatar...

İnanıyorum ki hepiniz beni tanıyorsunuz...

Bana arkadaşlarım, “sen heyecanlısın, biz bir metin hazırlayalım onları mutlaka oku mesajlarını ver sonra sen zaten konulara hakimsin içinden geldiği gibi konuş, yapacaklarını anlat” dediler....

Arkadaşlar, kardeşlerim , evet heyecanlıyım...

İçim içime sığmıyor...

UBP’de olup da heyecanlanmamak mümkün mü?

Devlete , millete hizmet şansını elde edip de heyecanlanmamak olur mu?

Ben, Atatürkümüze layık olmak için çok çalışmayı ilke edinmiş, sürekli araştıran, okuyan, sizinle iç içe olan bir gönül adamıyım.

Var mı bir lafı olan...?

Sizleri seviyorum...

Ulusal Birlik Partisini seviyorum...

Halkımı seviyorum...

Devletimi seviyorum...

Anavatan Türkiye’yi seviyorum...

Sizler için var gücümle çalışmaya, ter dökmeye, emek harcamaya hazırım.

UBP’yi projeleriyle tek başına iktidara taşımaya insanlığımla, saygımla, sevgimle varım..

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Halkı’nı bilgimle, tecrübemle, her kesimden insanlara da yer vererek kuracağım ekiplerle yüksek gelir seviyesine, arzu edilen adil ortama, yüksek yaşam kalitesine taşımaya kararlıyım.

Soruyorum size değerli kardeşlerim: Sizin içinizden gelen, son zamanlarda değil her zaman sizin içinizde olmak, sizinle soluk alıp vermek suç mu?

Sevmek suç mu?

Hizmet aşkı ile heyecanlanmak suç mu?

Değerli kardeşlerim ben yetiştiğim aile ortamı bakımından Kıbrıs konusu ve ekonominin hep içinde oldum...

Allah nasip etti Rahmetli Özgürlük ve Varoluş Mücadelemiz Lideri Doktor Fazıl Küçük’ü yakından tanıdım, fikirlerini dinledim.

Yine nasipmiş, Devletimizin Kurucu Cumhurbaşkanı Rehmetli Rauf Denktaş’ı tanıdım, pek çok kez kendisi ile konuştum, yaptıklarını, hayellerini, projelerini, düşüncelerini kendi ağzından, dinledim, öğrendim.

Ve yine çok şanslıyım ki…

Devletimizin 3’ncü Cumhurbaşkanı, Partimizin 24 yıl Genel Başkanlığı’nı yapan, 19 yıl Devletimize Başbakan olarak hizmet veren Sayın Eroğlu’nun teklifi ile Ulusal Birlik Partisi’nde aktif siyasete girdim, onun son hükümetinde Maliye Bakanı olarak görev yaptım...

Ardından saygı duyduğum ağabeyimiz, İrsen Küçük kabinesinde görevimi sürdürdüm ve bugünlere geldik.

İngiltere’de eğitim gördüm. Asil Nadir gibi büyük bir iş insanı ile çalıştım.

Show TV gibi Türkiye’nin en önde gelen televizyonunda Genel Müdür Yardımcılığı yaptım.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk özel televizyonunu kurdum.

Değerli Ulusal Birlik Partililer, bütün bu birikimlerimle Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı olmak istiyorum...

Neden?

Çünkü, UBP daha iyi idare edilmeli....

Bana göre, ki ben tabanının da benim gibi düşündüğüne inanıyorum partimizin bugünkü gidişatı iyi değildir...

Adayım çünkü, ekonomi çok önemlidir ve dünyayı iyi okumak, doğru kararları zamanında vermek lazımdır.

Ben bu konuda yetkin olduğuma inanıyorum.

Adayım çünkü, Kıbrıs konusunda UBP’nin yaşamsal önemi vardır ve UBP’nin başlıca görevi Devletmize, egemenliğimize, özgürlüğümüze sahip çıkmaktır..

İktidar koltuğunun bizi gevşetmesine asla izin veremeyiz..

Ben sözde değil özde UBP’nin düşüncelerini benimsiyorum..

Ben hakikaten, partime, partilime, halkıma, Devletime bağlı bir insanım...

Hiç bir güç, hiç bir koşul beni duruşumu değiştirmeye zorlayamaz..

Değerli kardeşlerim bütün bunları söyledikten sonra şu noktaların altını çizmekte fayda görüyorum:

20’nci Olağan kurultayımızdan çıkar çıkmaz, yani 2 Kasım sabahı bizim ağırlık vermemiz gereken 4 temel konu var.

Önce kısaca bunları ortaya koyayım sonra açacağım;

1. Hükümetteki durumumuza karar vermek. Bana göre biz CTP ile sağlıklı bir ortaklık ilişkisi içinde değiliz.

2. UBP’nin demokratik bir şekilde iyi yönetilmesini, kurumsallaşmasını, üyelerle Genel Başkanlığın kaynaşmasını ve üye yapılmayan hakiki UBP’lilerin örgütler vasıtasıyla üye yapılmasını mutlaka sağlamak.

3. Kıbrıs konusunda yaşanmakta olan kritik süreçte halkımızın hak ve hukuku en iyi şekilde savunmak. Bunun için akti bir politika izlemek.

4. Anavatan’dan gelen suya ilaveten elektriğin de gelmesine ön ayak olmak, KKTC ekonomisinin istikralı ve hızlı büyümesini temin etmek. Anavatan Türkiye ile kardeşçe ilişkilerimizi geliştirmek ve uyumlu çalışmak.

Ben bu 4 konudaki sorunları, vizyonumla, bilgimle, tecrübemle, ekibimle ve en önemlisi sizlerle birlikte alacağımız kararlarla ve doğru politikalarla aşacağımıza yürekten inanıyorum.

Bu bağlamda UBP için başlıca hedeflerimiz şunlardır:

* Partimizi demokratik, hesap verebilir, şeffaf, kurumsallaşmasını tamamlamış, komisyonları, çalışma grupları ile siyaset, proje üreten bir yapıya kavuşturmak.

* Parti içerisindeki birliğin yeniden tesis edilmesini sağlamak, herkesi kucaklayan, kimseyi dışlamayan, tıpkı geçmişte olduğu gibi kendine güvenen bir parti yaratmak.

* Partinin düşünce ve fikirlerini tüm medya platformlarını etkin kullanarak halkımıza ve dünyaya anlatmak, benimsetmeye çalışmak ; Bunun için gereken tüm alt yapıları tamamlamak, profesyonel yapıyı kurmak.

* Parti binalarımızı çağdaş donanımlarla partimize yakışır hale getirmek.

* Partililerimiz arasındaki sosyal dayanışmayı sağlayacak, kardeşliğimizi, dostluğumuzu pekiştirecek, siyaset geliştirmemize katkı sağlayacak organizasyonlar yapmak.

Değerli kardeşlerim, sevgili dostlar, hiç unutmamalıyız ki, güçlü bir ekonomi, güçlü sosyal yapı ve güçlü bir Devlet demektir. Ülkede ekonomik sıkıntılarımızı, kalkınmayı ve rafahı artırmayı hedefleyen çalışmalar önceliğimiz olacaktır.

Güçlü bir ekonomi yaratmak için de öncelikli olarak şunları yapacağız.

* Ekonomik kalkınmamız için, sektör temsilcileri , partili uzmanlar ve bilim adamlarından oluşacak daimi komiteler kuracağız.

* Projelerimizi hazırlayıp Anavatan Türkiye ile KKTC’nin istikrarlı olarak devam edecek yüksek kalkınma hızına erişmesi için temas kuracak, onları desteğini sağlayacağız.

* UBP’nin öncülüğü ile Anavatan Türkiye’den gelen suyun tarımsal üretimizi ikiye katlaması, girdi maliyetlerimizi yarıya indirmesi, turizmimize, üniversite sektörümüze güç ve ivme kazandırması için gereken tüm kararları alma yoluna gideceğiz.

* Ekonomize daha da güç katmak, dünya ile rekabet koşullarımızı avantajlı hale getirmek için suya ilaveten Anavatan Türkiye’den KKTC’ye elektrik enerjisi aktarılmasını başlıca uğraş bileceğiz.

Değerli kardeşlerim burada bir noktaya daha değinmek zorundayım...

Türkiye, başkalarını bilmem, başkalarının düşündüğüne de karışmam… Ama bizim Anavatanımızdır.

Bu ilişki, bu kardeşlik sayesinde biz Girit olmaktan, yok edilmekten kurtulduk. Bunu değerlendiremeyenler Kıbrıs Türk Halkı’na yararlı olamazlar...

O nedenle biz Anavatan Türkiye ile içi dolu, salt ekonomiye dayanan değil, sevgi saygı ve karşılıklı anlayışa dayanan, nitelikli ilişkiler geliştirceğiz.

Bunun için de

* Parti olarak Anavatan’daki kardeş partiler,ekonomik örgütler, düşünce kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile ilişkilerimizi geliştireceğiz.

* KKTC’nin her kesiminden insanlarımızın Anavatan Türkiye’deki muadilleri ile ilişkilerini geliştirmeleri için Devlet’in üzerine düşeni yapmasının yolunu açacağız.

Ve gelelim Kıbrıs konusuna...

Kıbrıs konusu halkımızın, özgürlük, egemenlik, refah ve güvenliği ile doğrudan ilgilidir.

UBP’nin Kıbrıs konusundaki tarihi duruşu nettir.

Bu duruş asla bozulmayacaktır.

Bizim içim Kıbrıs konusunda esas olan şunlardır:

* Kıbrıs konusunda bulunacak çözüm bugünkü barış ve huzur ortamımızı bozmamalı, bizi 1974 öncesine değil bugünden daha iyiye götürecek olanakları ve ortamı yaratmalıdır.

* Egemenliğimiz, Devlet yapımızın, kendi kendimizi idaremizin devamı, iki kesimlilik, iki toplumluluk, siyasi eşitliğimiz, varılacak antlaşmanın AB’nin birincil hukuku olması, toprak ve mülkiyet konularının tarihi gelişmeler ve yaşanan süreçler dikkate alınarak halkımızı gö ettirmeyecek, evsiz, arazisiz bırakmayacak şekilde çözülmesi, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi bizler için vazgeçilmezdir.

* Kıbrıs Türkü, Rum tarafının evet demesine mahkûm değildir. Rum tarafı makul bir antlaşmaya yanaşmıyorsa en kısa sürede bunun devam etmesine müsade etmeyeceğimizi dünyaya anlatacak yolu halk olarak bulmalıyız.

* UBP gerekmesi halinde ve günü geldiğinde bu yönde üzerine düşeni mutlaka yapacak, bunun için gereken çalışmalar şimdiden başlatılacaktır.

Değerli kardeşlerim biz söyleyeceğimizi söyledik...

Şimdi siz karar vereceksiniz biz bunu saygıyla karşılayacak ve uyacağız...

Benim sözüm sözdür...

Bütün derdim, partime, ülkeme, halkımıza hizmettir..

Siz beni tanırsınız... Parada, makamda gözüm yoktur...

Çok şükür bir noktalara geldim...

Benim bundan sonrası için arzum, isteğim talebim sizlere, halkımıza hakikaten hizmet etmek, gereken reformları, ekonomik atılımları yapmak, partimizi güçlendirmek ve tek başına iktidara taşımaktır...

O yüzden size sesleniyor ve diyorum ki...

BANA GÜVENİNİZ...İNANINIZ..

SİZİ PİŞMAN ETMEYECEĞİME, PARTİME, ÜLKEME, HALKIMA SADAKATLE , SABIRLA, ÇOK ÇALIŞARAK HİZMET EDECEĞİME ALLAHIN VE SİZLERİN HUZURUNDA YEMİN EDİYORUM..

UBP’ye, halkımıza, hizmet eden ve aramızda olmayan herkesi, Büyük Önder Atatürk, Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş, özgürlük mücadelemizin lideri Doktor Küçük ve Anavatan ve ülkemizin aramızda olmayan tüm Devlet büyüklerini, tüm şehitlerimizi Rahmetle, aramızda olan tüm büyüklerimizi, gazilerimizi şükranla anıyorum…

Allah , Devletimize, milletimize zeval göstermesin..

Allah, sizlere sağlık ve mutluluk versin...

Hoşçakalınız... Sizleri seviyorum, sizlere saygı duyuyorum...

KARAR SİZDEN HİZMET BİZDEN