Son 10 yılın en önemli buluşu: 'Sihirli' kalp
Atan kalpte, kalbin tepesinden girerek yapılan ve "sihir" olarak tanımlanan kalp kapak tamir yöntemi, son 10 yılın kalp cerrahisinin en önemli buluşu olarak nitelendiriliyor.

Kalp çalışırken yapılan ve "sihir" olarak tanımlanan mitral kalp kapak tamir yöntemi, son 10 yılın kalp cerrahisinin en önemli buluşu olarak görülürken, sadece 1,5 saat süren operasyon, ameliyatın hayati risklerini yüzde 3-4'lerden yüzde 1'e kadar indiriyor.

Yöntemi Avrupa'da uygulayan ve bu konuda hekimlere eğitim veren 8 kişiden biri olan Bezmialem Vakıf Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Köksal, “Sihirli” kalp ameliyatı ile ilgili soruları yanıtladı.

Mitral kapakta çökmesi olan hastaların kalp kapağının Türkiye'de yeteri kadar tamir edilmediğini dile getiren Köksal, mitral kapak yetmezliğinde kapak tamiri oranının Avrupa'da yüzde 80-90'larda, Türkiye'de ise yüzde 10-20'lerde bulunduğunu kaydetti.

Köksal, mitral kapak tamirinin hasta yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığını belirterek, şu bilgileri paylaştı:

“DOKUNUN UYUMSUZLUK DERDİ YOK”

"Kapak tamiri olan hastaların kan sulandırıcı kullanması gerekmiyor, sosyal yaşamları olumsuz etkilenmiyor. Kan sulandırıcı kullanması gerekmediği için besin kısıtlamaları yok, doktora düzenli aralıklarla gitmeleri gerekmiyor. Hastanın vücuduna yabancı bir madde takılmadığı ve hastanın kendi dokusu kullanıldığı için mikrop kapmıyor, dokunun uyumsuzluk derdi yok. Dolayısıyla mitral kapak tamiri mümkünse mitral yetmezliği olan hastalarda mutlaka tercih edilmesi gereken yöntem olmalı. Mitral kapak tamiri değerli bir işlem. Bunu hastaya özel elbise dikmek gibi tanımlayabiliriz. Cerrah için zor ancak hasta için çok değerli bir işlem. Kişinin ölçülerini alıyor ve ona göre elbise dikiyoruz. Kalp kapak değişimi ise mağazadan hazır takım elbise almak gibi, hasta için çok iyi bir işlem değil. Hastaya özel elbise dikmek yani kapak tamiri, hastanın hayatını çok konforlu kılan bir işlem."



Prof. Dr. Cengiz Köksal

Mitral kapak tamirinin, koroner baypas adayı ve beraberinde mitral kapak yetmezliği olan hastalara da sıklıkla yapıldığına dikkati çeken Köksal, "Mitral kapağında çökme olan hastaların yüzde 90'ına tamir uygulanabilir bir yöntem, hatta yüzde 95'ine. Mitral kapak yetmezliği, mitral kapakta çökme, nüfusun yüzde 3-4'ünde var. Ancak bu yüzde 3-4'ün hepsi ameliyata gitmiyor, bunların yüzde 1-2'si ilerleyen yaşlarda ameliyata aday oluyor. Bu hastalarda da ideal olan mitral kapağını tamir edebilmek. Mitral kapağı çökme olan hastalarda uygulanma oranı yüzde 95 iken romatizmal mitral kapak hastalarında yüzde 50, koroner baypas adayı hastalarda da yüzde 30-40'lara kadar inebiliyor" diye konuştu.

"1-2 YILDA YAYGINLAŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Cerrahların 10 vakadan sonra bu özel tamir yöntemi ile kendi başlarına ameliyat yapabilir aşamaya geldiğini, ilk 10 vakanın eğitmenle yapıldığını kaydeden Köksal, "Her konuda uzman cerrah arkadaşların eğitimine katkıda bulunarak mitral kapak tamiri ameliyatlarının 1-2 yılda yaygınlaşacağını düşünüyorum" dedi.