Çınlama, birçok kişinin hayatını ileri derecede olumsuz etkileyen ve günümüzde kesin tedavisi olmayan bir rahatsızlık. Çınlamanız varsa artık ‘’rahatlayabilirsiniz’’ Çınlama, birçok kişinin hayatını ileri derecede olumsuz etkileyen ve günümüzde kesin tedavisi olmayan bir rahatsızlık. Ancak geliştirilen yeni tedavi yöntemleriyle çınlama hastalarında yüksek oranlarda rahatlama sağlanıyor ve kişi günlük hayatını devam ettirebilecek düzeye gelebiliyor. Anatomica Tıp Merkezi Odyoloji Koordinatörü Özlem Ruhioğlu ÇINAR, çınlamanın kişide sinirlilik, sabırsızlık ve huzursuzluk gibi sorunlara yol açarak günlük yaşamı ve dolaylı olarak kişinin çevresindeki insanları olumsuz etkilediğini beliriyor. ‘’Çınlama, kulak içerisinde gürültü, uğultu ve ıslık gibi seslerin duyulmasıdır. Bu sesler, dış dünya kaynaklı olmayıp, sadece hastanın duyabileceği seslerdir. Kulak çınlaması bir kaza, patlama, başın hızla öne ve geriye doğru savrulduğu bir yaralanma, ailede bir ölüm gibi kötü bir olayla bağlantılıysa, etkisi daha ağır yaşanabilir. Öfke, hastalık ya da yorgunluk gibi etmenler, tetikte kalma gereksinimi olduğunda, kulak çınlamasının daha çok fark edilmesine ve bundan duyulan rahatsızlığın artmasına yol açar. Ayrıca, bu gürültü akla geldikçe duyulan rahatsızlık, kuşkusuz daha fazla olacaktır.’’ Hastanın doğru merkeze başvurması tedavide en önemli etken Çınar, çınlamanın tedavisiz olduğu düşüncesinin hastaların psikolojisini daha çok bozduğunu, bu şekilde rahatsız edici durumun daha çok körüklendiğini belirtiyor. Çınlamanın tedavisine öncelikle tanının detaylı bir testle konulması, özellikle işitme kaybının eşlik ettiği durumlarda tek kulakta çınlamanın araştırılması gerekiyor. Hastanın, çınlama ünitesi bulunduran merkezlere başvurması önemli. ‘’Kulak çınlaması tedavisinde altta yatan bir hastalık olup olmadığı araştırılmalı; varsa işitme kaybı test edilmeli, kişiye durum açıklanmalı, yapılacak tedavi araştırılmalı ve tedaviye uygun biçimde başlanmalıdır. Hastalar, öncelikle sabırlı olmaya ve günlük yaşamdan soyutlanmamaya özendirilmeli. Dengeli beslenme ve düzenli egzersiz öneriler arasında yer alabilir. Hasta kendini gürültüden korumalı, nikotin, kafein ve alkol içeren yiyecek ve içeceklerden kaçınmalı.’’ Çınlama terapisi hastalarda olumlu sonuçlar doğurdu Çınlama şikayetiyle hastaneye başvuran hastaların ayrıntılı bir şekilde hikayesi alıp, muayene ve testler ile analiz tamamlandığında terapi süreci başlıyor. ‘’Hastalarımıza dikkat etmesi gerekenleri anlatıp, geniş kapsamlı bir çınlama analizi yaptıktan sonra terapi uygulamaya başlıyoruz. Bu terapi; rahatsız edici nitelikte olmayan bir arka plan gürültüsü verilmesiyle dikkatin dağılmasını sağlıyor ve kulak çınlaması geri plana atılıp, erken uyarı etkisi giderek azalıyor. Sonunda kulak çınlaması rahatsız edici olmaktan çıkıyor ve artık işitilmiyor. Terapi, hastanın devam etmeyi gerek duymayacağı noktada ve uygulanacak bazı testler sonrasında sonlanıyor. Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarda, terapi uyguladığımız hastalarımızın %70’inin çınlama seviyelerinde ortalama %45 oranında rahatlama kaydettik. Bu oran, hastanın günlük hayatına dönmesine ve rahatlamasına oldukça katkıda bulunuyor.