Kaliteli Beslenip Kalıcı Kilo Verin

Harvard Tıp Fakültesi uzmanlarının araştırmasına göre; diyet yaparken kaloriden çok, yenilen yiyeceğin kalitesi daha önemli. Taze sebze-meyve veya tam tahıllı ürünlerle kaliteli beslenerek kalıcı kilo vermeniz mümkün
Son trend maalesef oldukça düşük kalorili diyetlerle çok kısa sürede verilen acayip kilolar. Bunu bir başarıymış gibi düşünenlerin sayısı da gittikçe artıyor. Evet, az kalori alınca kilo veriyorsunuz ama Harvard Tıp Fakültesi'nin zayıflama araştırmaları; kaloriden çok yenilen yiyeceğin kalitesinin daha önemli olduğuna dikkat çeken bir rapor yayınladı. Rapor, herkesin uygulayabileceği mükemmel bir zayıflama diyetinden bahsetmenin olası olmadığının altını çiziyor. Ve her bünyeye göre doğru kalori kısıtlaması yapılmasının zayıflamada doğru yol olacağı bildiriliyor. Harvard Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Beslenme Bölümü, 120 bin sağlıklı kadın ve erkeğin 20 yıl boyunca beslenme davranışlarını izleyen araştırmasında; düzenli olarak patates (cips, haşlama, kızartma, püre), şekerli her türlü içecek, şekerli hamur işleri ve şarküteri ürünleri yiyenlerin çok daha kolay kilo aldığını bildirdi. Taze sebze- meyveler, tam taneli tahıllar, süt ürünleri, yağsız et çeşitleri ve kuru yemişler yüksek kaliteli besinlerdir. Şekerli-tatlandırıcılı gazlı-gazsız içecekler, beyaz un-pirinç, sofra şekeri, kızarmış et-sebze-hamurlar, yüksek trans yağ asidi ve glisemik indeksi yüksek, sağlıksız, hazır üretilen karbonhidratlı ürünler de düşük kaliteli yiyecekler olarak sınıflandırılırlar. Kaliteli yiyecekleri yiyerek zayıflarken vücuttaki olumlu sağlık değişimlerini beş ana başlıkta toplayabiliriz:

İYİ HUYLU KOLESTEROLÜ YÜKSELTİYOR:
Zayıflarken trans yağ asidi düşük ve glisemik indeksi yüksek yiyeceklerden ne kadar uzaklaşılırsa, kanda iyi huylu kolesterol düzeyi de o kadar hızlı artış gösteriyor. Özellikle sofra şekeri kullanımının iyi huylu kolesterolün vücutta sentezini baskıladığı bildiriliyor. Tam taneli tahıllar gibi içinde yüzlerce çeşit antioksidan içeren tam buğday ve yulaf ekmeği tercih etmek, kötü huylu kolesterolün vücutta yanmasına neden olup damar hasarının engellenmesine yardımcı oluyor.

DAHA FAZLA YAĞ YAKIYOR:
Düzenli olarak öğünlerde yüksek kalite yiyecekleri belirli miktarlarda yemek, vücudun yağ yakım hızını da artırıyor. Araştırmalar, ana öğünlerde az miktarda yağsız et ve yanına biraz taze pişirilmiş sebze veya kurubaklagil yemeği ve yoğurt gibi farklı kombinasyonlar yemek; vücutta daha fazla kalori yakarak depo yağlarının kullanılmasına olanak sağlıyor.

KİLO KAYBINDA DURAKSAMAYI ÖNLÜYOR:
Yapılan besin içerikli insan araştırmaları; öğün içinde yüksek kalite, farklı yiyeceklerden belirli bir denge içinde yenilmesinin kilo veriminde duraksamayı önlediğini de göstermektedir. Örneğin ızgara köfte yanına çavdar ekmeği, pişmiş taze sebze yemeği yanına kepekli spagetti, beyaz peynirli bol taze sebzeli salata yanına taze meyve veya çorba yanına fırında sebzeli tavuk gibi kombinasyonları düzenli olarak yemek, vücudun zayıflama için belirlenen kalori için denge sağladığından zayıflama sürekli olmaktadır.

TERMOJENESİZİ ARTIRIYOR:
Termojenesiz, yenilen yiyeceğin içinde bulunan karbonhidrat, protein ve yağ oranına göre sindirimi sırasında vücudun harcadığı kalori miktarıdır. Genel olarak vücudumuza aldığımız toplam kalorinin ortalama yüzde 10 kadarını vücut, besinleri sindirirken ekstra kalori sarf ederek yakmaya çalışır. Eğer kaliteli yiyecek çeşitlerinden oluşan bir zayıflama diyeti uygularsanız; vücudun metabolik aktivitesinin arttığını, verdiğiniz kilonun oranından çok daha iyi anlayabileceksiniz.

KASLARI KORUYOR:
İnsan metabolizması besin maddelerini kesintili yani belirli öğünlerde yemesine rağmen vücudun enerji harcaması süreklidir. Bu nedenle öğünler arası, gece uyurken ve egzersiz sırasında biyolojik çalışmaların devamlılığı için vücut yiyeceklerdeki bir kısım enerjiyi depolamak zorundadır. Bu durum beyin ve kasların sağlıklı çalışması ve kas dokularının korunması için önemlidir. Araştırmalar; eğer düşük kaliteli yiyecek gruplarından oluşan bir beslenme ile zayıflamaya çalışılırsa, vücudun depolarını dolduramadığını ve zayıflama ile kas kaybının arttığını bildiriyor.

GÜNÜN SAĞLIĞI İYİLEŞTİRİCİ FORMÜLÜ
Bugün sizlere 'Çok iştahım var, diyet yapamıyorum ve sürekli acıkıyorum' diyen kişiler için iştahı kesen özel bir formülümden bahsetmek istiyorum. Bu formülüm; ana öğünlerden sonra bir çay bardağı kadar tüketildiğinde uzun süreler tok kalmanızı sağlayarak gün içinde aşırı yeme ataklarınızdan da kurtulmanızı sağlayacaktır.

MALZEMELER
4 adet taze domates rendesi
1 su bardağı taze sıkılmış domates suyu
1 yemek kaşığı yulaf
1 yemek kaşığı zeytinyağı
Çeyrek çay kaşığı tuz
Çeyrek çay kaşığı çekilmiş karabiber

YAPILIŞI
Küçük tencereye taze domates suyu, rendesi, zeytinyağı ve tuzu koyarak ısıtın. Isınma işlemi başladığında yulafı koyun ve yulaflar şişinceye kadar pişirin. Üzerine tane karabiber serperek servis edin.

GÜNÜN BİLİMSEL NOTU
Yaşamımızda ilk yağ dokumuz anne karnında 24'üncü haftalarda görülmeye başlar. Anne karnında 30'uncu haftayı dolduran bebeğin yağ dokuları hızlı bir gelişim gösterir. Doğumdan sonraki ilk yaşa kadar yağ hücrelerinin büyüklükleri yaklaşık iki kat artar. Fakat bu miktardaki artış ileriki yaşlarda görülen şişmanlığın gelişip gelişmeyeceği için bir gösterge olmaz. Ancak çocukluk döneminin ikinci evresi olan 4-11 yaş aralığında artışa meyilli olan yağ dokusu ileriki yaşlarda şişmanlık için en önemli göstergedir. Genelde çocukluk çağı şişmanlığında yağ hücrelerinin sayısı fazladır. Erişkin dönemde başlayan şişmanlıkta ise yağ hücreleri büyük ve içindeki yağ miktarı fazladır. Çocuk ve yetişkinde yağlanmanın karın çevresinde gelişmesi; insülin direnci, üreme fonksiyonlarında azalma, tiroit hormon bozulması ve iç organlarda fonksiyon azalmasına neden olabilmektedir. Şişmanlık bir şekilde geliştikten sonra çocuk veya erişkin fark etmeksizin bu kişilerde, pankreasın gereğinden fazla insülini vücuda pompalaması olayı gelişir. Kız çocuklarda oluşan şişmanlıkta bu durum çok daha belirgindir. Erkeklerde yağ dokusunun aşırı artması ise testesteron hormonu düzeylerini düşürür.

5 KİLO BİLE SORUN YARATIYOR
Şişmanlık ile organ çevrelerinde yağlanmanın artması; organların normal çalışma fonksiyonlarını azaltır. Karaciğerde yağlanmaya neden olabilir ve böbreklerde taş oluşumunu artırabilir. Sonuçta vücut yağ kütlenizi her yaş dengede tutmanız gerekmektedir. Araştırmalar, normal yağ miktarından beş kilo fazlalığın bile ciddi yan etkiler oluşturabileceğini bildirmektedir. Kalori kısıtlaması ve düzenli egzersiz ile vücudun yağlanmasının önüne geçilmesinin sağlanmasının yaşam boyu desteklenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.