Mahkeme: Pervin Gürler Doğruları Söylemedi, Polis Örgütü hatalı davrandı..

Kamuoyunda “19 Temmuz olayları” diye bilinen ve açtıkları pankartlarla; KKTC ziyaretindeki dönemin TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto ettikleri gerekçesiyle yargılanan Bülent Kurt, Ahmet Cenkler, Şevki Yoldaş, Salih Batak, Mustafa Keleşzade ve Nevzat Hami Mahkeme tarafından suçsuz bulunarak, beraat ettiler.

Mahkeme Yargıcı Hale Ahmet Raşit, Sanıklar aleyhine getirilen ‘Polisi Darp’ ve ‘Polisi Görevinden Men Etmek’ suçları ile ilgili olarak davanın kararını okurken; Başsavcılığın Sanıkları mahkûm ettirecek derecede bir şahadet sunamadığına ve Polisin de doğruları aktarmayıp görevini lâyıkıyla yerine getirmediğine vurgu yaptı..

Yargıç Hale Ahmet Raşit, dava sürecinde 12 polisin tanık olarak dinlendiğini ve özellikle dönemin Lefkoşa Polis Müdürü olan ve protesto haklarını kullanan insanlara karşı müdahale emrini veren Pervin Gürler'in; diğer tanıklarla birlikte çok çelişkili bir şahadet verdiğini, olayı tahkikat eden Lefkoşa Adli Şube'de görevli Polisler'in de soruşturmaya yeterli özeni göstermediğini dile getirdi.

"Protesto, demokrasilerde en doğal vatandaş hakkıdır"

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Ceza Davaları Yargıcı Hale Ahmet Raşit’in baktığı davanın karar oturumunda, İddia Makamı Başsavcılık adına Savcı Emine Taşkın ve sanıkları temsilen de Avukat Öncel Polili hazır bulundu. Yargıç Raşit, bir saate yakın bir sürede kararını okurken, çok önemli bulgulara değindi.

Yargıç, 6 sanığın iddia makamı tarafından 9 davadan itham edildiğini ve hiçbir davayı kabul etmedikleri için duruşma yapıldığını belirtti. Duruşma sırasında iddia makamının mahkemeye, 15 tanık dinlettiğini söyleyen Yargıç, savunma makamının ise mahkemeye  7 tanık dinlettiğini hatırlattı. Yargıç Hale Ahmet Raşit, dava kararında hukuki prensiplere değinerek, icraat kararlarına ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin benzer davalarda verdiği kararlardan örnekler verdi. Yargıç Raşit, daha sonra sanıkların itham edildiği 9 davayı kendi içerisinde titizlikle değerlendirerek, bulgularını aktardı.

"Müdahalenin niçin yapıldığını anlamadım!"

Yargıç Hale Ahmet Raşit, özellikle Müdür Yardımcısı Ali Adalıer ve ekibine müdahale emri veren dönemin Lefkoşa Polis Müdürü Pervin Gürler’in, Ali Adalıer ile mahkemede birbirleri ile çelişen ifadeler kullandıklarını, normal ve de demokratik bir protestoya neden müdahale edildiğini Mahkeme olarak anlamadığını belirtti..

Yargıç Raşit, ayrıca Lefkoşa Adli Şube olarak soruşturmanın çok yetersiz bir şekilde yapıldığını, yaşanan olayın ardından Adli Şube tarafından 20 saat tutuklu kalan sanıklara yöneltilen suçlamaların “elleri ve ayaklarıyla polisi darp ve görevinden men etmek” olduğunu, oysa mahkeme sürecinde bu suçlamaların “pet şişe atarak, polisi darp etme ve görevinden men” şekline dönüştürülmeye çalışıldığını, burada dahi çelişkiler olduğunu, hatta olay yerinde olmayan bir polisin darp edildiğine dair sanıklara dava okuduğunu ve bu özensiz tahkikat neticesinde 6 sanığın da tüm davalardan beraat etmesi gerektiğini belirtti..

Karar sonrası beraat eden eylemciler, karara alkışlarla destek verdiler ve bu kararın ‘tarihi’ bir karar olduğuna vurgu yaptılar. Avukat Öncel Polili de, Mahkeme'nin ifade ve gösteri özgürlüğü konusunda adeta ders verici bir karar verdiğine değinerek, bu olayda esasen kendilerine şiddet uygulandığı için; bazı polisler aleyhinde açtıkları davaların sonucunu da takip edeceklerini belirtti..