Kişisel rant ve çıkarlarda basının gücünü kullanmak isteyenlerin sayısında büyük artış var.
Onlara aslında medya demek de çok yanlış çünkü değiller!
İşleri güçleri tamamen tetikçilik, birilerinin borazanı olmak, yayın yaparak para kapmak.
İstedikleri verilmeyince kiralık ya da tamamen satılık kalemlerine sarılıyorlar, çamur atmak için, karalamak ve bundan rant kapmak için.
Bunlar artık devletin içine kadar sızmış durumdalar, bazı makam sahiplerini yönlendirmek, onları basık altına almak, tehdit ve şantajla söz sahibi olmak.
Çamurun içinde kendileri lakin çamur atmayı meslek edinmişler.
Bu tarzla milyonluk evlerde oturuyorlar, bunun hesabını hiçbir zaman veremezler.
Karanlık işlerin karanlık adamları, kendilerini sözde ‘aydın’ insan olarak satıyorlar ama nafile!
Medya öyle bir batağın içine girdi ki mafya ile ilişkiler tavan yaptı son zamanlarda.
Bir gazete patronunun bet salonları ile ilişkisi olur mu, olmaması lazım ama biz de böyle çarpık ilişkiler tavan yapmış durumda. Alın teri ile kazanmanın modasının geçtiği günler bunlar.
Battıkça da batıyorlar, bunlar istedikleri kadar kendilerini medya patronu zannetseler de işin aslı öyle değil.
Kolay para kazanmanın sonsuza kadar gitmeyeceğini akıllarına getiremiyorlar, paranın tadını aldıkları için.
Başka bir moda da politikacıların sesi olarak bu işten para götürmek.
İşleri güçleri onarı övmek, manşetlere taşımak, devletin paralarını cebe indirmek.
Mesleği gazetecilik olan birisi basın danışmanlığı yaparsa buna kimsenin itirazı olmaz ama eğer bunun için devletin kesesinden ödenirse ve işi yıkama yağlama ise bu inandırıcı olmaz, sadece sırıtır.
Medyanın görevi karanlık ilişkiler, çamur atarak kazanç elde etmek değil halkın doğru bilgi almasını sağlamaktır.
Aksi davranışlarda bulunanlar bataklığın içine düşmüş birer zavallıdır.
ÖZGÜR VOLKAN’ın görevi kendine ‘gazeteci’ süsü veren sözde ‘aydın’ları deşifre etmek olacaktır.
Çok kısa bir süre sonra ÖZGÜR VOLKAN’da.