Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmalarla devam ediyor devam ediyor. Konuşmalarda yüksek öğretim, döviz ve ekonomik konular ele alındı 

Önceki konuşmalarda yapılan eleştirileri yanıtlamak üzere söz alam Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, UBP'li kadınların çalışkan olduğunu belirterek,  UBP Milletvekili Resmiye Canaltay’ın bölgesindeki kooperatifler için yaptığı çalışmaları hatırlattı.

Çavuş, geçmişte de farklı dönemlerde farklı alanlarda kadınların desteklendiğini söyledi.

Kooperatifleşmeye tüm hükümetlerin destek verdiğini dile getiren Çavuş, tam gün eğitime geçmek için aralıksız çalışıldığını kaydetti.

Hüseyin Çavuş, kooperatiflere prim desteği verilmemesinin eleştirilmesi üzerine bu konuda çalışma yaptıklarını ve bir sonraki bakanlar kurulu toplantısında konunun değerlendirileceğini söyledi.

-Solyalı

CTP Milletvekili Ürün Solyalı, “Döviz, Eğitim ve Serbest Piyasa” konulu konuşmasına okul ücretlerine değinerek başladı. 

Veliler tarafında sokakta konuşulmaya başlanan okul ücretlerinden dolayı bu konuyu gündeme getirmeye karar verdiğini söyleyen Solyalı, temel hedefin tam gün eğitim olduğunu ve geçen yıl da benzer bir konuşma yaptığını ancak bu yıl uygulamaya konan ve adına tam gün eğitim denilen ve öğrencilerin 2 gün okulda kaldığı uygulamanın tam bir fiyasko olduğunu savundu.

Solyalı, velilerin bir kısmının çocuklarını özel okullara mecburiyetten gönderdiğini savunarak, ekonomik anlamda bu ailelerin geçen yılla kıyaslandığına iki katına çıkan okul ücretlerini ödemekte çok zorlandığını söyledi.

Özel okullara giden çocukların çoğunluğunun KKTC vatandaşı olduğunu belirten Solyalı, “Bu aileler çocuklarını özel okulla yollamaya mecbur ediliyor” dedi.

İstatistik Kurumu'nun verilerine göre okul fiyatlarının yüzde 150:nin üzerinde arttığına işaret eden Solyalı, bir yıldır rekabet kurulunun bu konuda yapılan başvuruyu değerlendiremediğini söyledi 

Solyalı, yetkililerin derhal özel eğitim veren kurumların yetkilileriyle bir masa etrafında toplanarak, bu konuya çözüm bulması gerektiğini belirtti.

Trafik eğitiminin hayati bir konu olduğunu vurgulayan Solyalı, trafik eğitmenlerinin maaşının 3 aydır ödenmediğini yineledi.

Solyalı, yolsuzluk konusunda yaşananların “bizim ülkemizde normal” anlayışının yerleşmemesi için yapılması gerekenleri sıralayarak, Güzelyurt’ta narenciyede yaşananlar ve bitmeyen hastane nedeniyle yapılacak eylemi gündeme getirdi.

-Çavuş

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, bu ülkede her kesimin hükümet olduğunu dile getirerek, Güzelyurt hastanesinin temelinin de kendileri tarafından atıldığını söyledi.

Hükümet olarak Güzelyurt halkının yanında olduklarına işaret ederek, yanlış işlere bulaşan herkesin cezasını çekeceğini kaydetti.

-Hamzaoğulları

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları’nın, “Kamu Taşımacılığı” konulu güncel konuşmasına narenciyede yaşanan sorunlara değinerek başladı.

Hamzaoğulları, mandorada 5.5 TL olarak belirlenen fiyatın döviz bazında kaybettiği değere işaret ederek, stabil para birimine geçmenin aciliyetini dile getirdi. Hamzaoğulları, 31 Mart seçimlerinden sonra Türkiye'nin müzakerelerin başlaması için adım atacağını ve dövizdeki rakamların daha da yükseleceğini savundu.

Okullarda eylül ayında başlayan taşımacılıkta sözleşme imzalanmamasından dolayı her taşımacının 80 bin Tl civarı kaybı olduğunu ifade eden Hamzaoğulları, yetkililerin taşımacılık alanında var olan 2 birliğe de danışmadan adım atmasını eleştirdi.

Hamzaoğulları, taksicilerin yaşadıklarına da örnek vererek, kaçak taşımacılığın önüne geçilmediği sürece taksicilerin sorunlarının çözülemeyeceğini belirtti. Hamzaoğulları, kaçak taşımacılığın caydırıcı cezalarla kısa sürede önlenebileceğini söyledi.

Türkan Şoray İle Ediz Hun, GAÜ'de Söyleşiye Katılacak Türkan Şoray İle Ediz Hun, GAÜ'de Söyleşiye Katılacak

Güney Kıbrıs'ta T izinlerinin hangi kriterlerle nasıl verildiğini anlatan Hamzaoğulları, toplu taşımacılığın da nasıl geliştirilebileceğiyle ilgili örnekli öneriler verdi.

-Çavuş

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, Hamzaoğulları’nın "31 Mart’tan sonra müzakerelerin başlayacağı” iddiasına değinerek, Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerini geliştirmek istemesini yerel seçimlerin bitişine bağlamanın hata olduğunu söyledi.

Mandora ürünüyle ilgili yapılan çalışmalar sonucunda hükümetin bir maliyet belirlendiğini ve bunun bir ilk olduğunu belirten Çavuş, ödemeler için de saha çalışmalarının devam ettiğini yineledi.

Her ülkede yanlışa düşen kişiler olabileceğini, kişilerin yanlışlarını hükümete mal edilmesinin doğru olmadığını söyleyen Çavuş, “Bunların ortaya çıkması da hükümetin desteğiyle oldu” dedi.

Çavuş, geçmişte toplu taşımacıların yaşadığı sorunları dile getirerek, önceden araçların güneye dahi geçemediğini hatırlattı.

-Hamzaoğulları

Hamzaoğulları, yeniden söz alarak dövizin şu anki haline bakarak 31 Mart’tan sonra ne duruma geleceğinin kimse tarafından kestirilemeyeceğini kaydetti.

Kendisinin stabil para birimine geçilmesinin kaçınılmazlığına işaret etmek istediğini belirtti.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu’, “Yüksek Öğrenim Hikayemiz” konulu güncel konuşmasında, Muhaceret Dairesinden edindiği bilgiler doğrultusunda, 63 bin civarında TC ve diğer ülkelerden öğrenciye legal yollarla KKTC’ye giriş hakkının verildiğini, yaklaşık 30 bin civarında da kaçak/kayıp öğrenci olduğunu söyledi.

Bu 30 binin 11 bininin TC uyruklu olduğunu ifade eden Özuslu, bu kaçak kişilerin nerede olduğunun bilinmediğini ancak polislerin her gece kaçak bulduğunu hatırlattı.

Sami Özuslu, üniversite açmanın bu kadar kolay olmaması gerektiğini ve 36 üniversiteye ön izin verilmesinin de doğru olamayacağını kaydetti. Özuslu, bunun dünyada eşi benzeri olmadığını vurgulayarak Malta’da 8 üniversite olmasının örnek teşkil etmesi açısından önemli olduğunu söyledi.

Özuslu, konuyla ilgili doğru bilgiye ulaşmanın da çok zor olduğuna işaret ederek, verisi olmayan bir devlette sağlıklı karar üretilemeyeceğini dile getirdi.Özusku, Esnaf ve Zanaatkarlar Odasından aldığı rakamlara göre 150 kişinin kalfalık sınavına başvurduğunu ancak görünen kayıtlı öğrenci sayısının çok daha fazla olduğunu anlattı.

Özuslu, EKAS denilen sistemde görülen öğrencilerle ilgili bilgilerin çok ürkütücü olduğunu, okulların sorumluluğunda olması gereken kişilerin kağıt üzerinde kayıp olmasının da önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

Denetimin yapılmayıp, yetkiler kullanılmazsa gelinen durumun ortada olduğuna işaret eden Özuslu, “Denetim konusunda hükümetin sınıfta kaldığını” belirtti.

Eğitimin bir sektör olarak görülmesinin yanlış olduğunu savunan Özuslu, eğitim alanının ciddi hasar gördüğünü ve kalitenin artırılmasının gerekliliğine değindi.