Bir kurultay geçirdik iyisi ile kötüsü ile ama yapılanlara baktığımızda mide bulandıranlar çok nedeni ise tanıdığımız ağbeylerin,arkadaşların size karışı aldığı cepeleşme ve söyledikleri sözlerdir.

Yaklaşık bir buçuk aylık bir kurultay süreci geçirdik ve en sonunda dün sonlandı.

Bu bir buçuk aylık süreçde neler gördük neler duyduk yazmaya kalksak roman bile olur.

Bu kurultay dönemlerinin en çok sevdiğim yönü dostlarımızla sürekli diyalog halinde olmamızdır.

Sürekli birileri birilerini arar siz ararsınız arkadaşlıklarınız pekişir yeni arkadaşlar tanırsınız ve yeni yollar yürürsünüz.

Bense bu yeni arkadaşlıkları severim hep nedeni ise bendeki insan sevgisidir sanırım.

Bu yüzden dolayıda solcuyum heralde ve de hümanistim.

Hümanizim çünkü insana,bilime ve ilime önem verir.

Bu kurultay sürecinde yine bir den çok yeni arakadaş ile tanıştık çünkü adaydım ve bin yüz on dokuz delege vardı.

Yeni tanıdığım arkadaşlar kuzey kıbrısın bir ucundan diğer ucuna kadar bir çok kişi.

Yani ta tutun ayrinni’den de karpaza her yerden yeni arkadaş işte kurultayların tek iyi yönü yeni samimi ve dürüst arkadaşlıklar,dostluklar.

Bir de şu yönü var kurultayların en büyük özelliğidir kıbrıslıların yeme içme en zayıf kişiler hep kilo alır kurultay dönemlerinde şişmanlar da daha fazla şişmanlar bu da işin bir diğer yönü tabiki.

Tabiiki bunlar güzel şeyler amma velakin gelelim asıl yönüne bu kurultay işlerinin kimisi gerçekden iş yapmak ve ideolojisini yaşatmak adaydır kimisi ise bireysel çıkarları için adaydır.

En tehlikeliside aslında budur yani bireysel çıkar ve bu bireysel çıkarcılar her zaman için prim yapmıştır ve yapmayada devam edecektir.

Prim yapan bu bireysel çıkarcılar her zaman için de paralı ve kendilerini beğenmiş olurlar.

Sürekli şekilde birilerini küçümseller o kimdir bu kimdir diye.

Birde bunlardan daha tehlikeli olanları var yani kral’dan çok kralcı olan yalakalar asıl bu yalakalardan herşeyi beklemelisiniz.

Nedeni açık ona buna yaranacak diye yapamayacağı hiç bir şey yoktur.

Çamur atar hakkında yalan,dolan sözler söyler ve sürekli bir şekilde ortalıklarda dolanırlar tıpkı bir muhbir gibi.

Seni biriyle konuşurken görürse hemen cepe yaratmak için başkasını yanına çekerek senin hakkında konuşmaya başlar bu tipler her zaman tehlikelidir ve korunulması gerekir aksi taktirde zarar görmeniz kaçınılmazdır.

Evet değerli arakadaşlar bu yazdığım olaylar bir sol parti’ninde içinde ola biliyormuş demekki yaşadım ve gördüm.

Bir şey değil en azdın dan değer veren dürüst insanlarıda gördüm iyi yönüde bu.

Bundan sonra kendime şu yolu çiziyorum partim içerisinde.

Yine parti içerisinde seçimlere gireceğim ama bu defa her zamankinden daha farkılı bir şekilde dürüst,temiz ve ideolojisi için uğraşan kişiler ile bu seçimlerde çalışacağım.

Günün Fıkrası

Başım Belada

Siyasal gerginliğin dışında iki toplumun insanlarının arasındaki sosyo-kültürel farklılığın da büyük boyutlara ulaştığı bir dönem de, bir Türk gurbetçisinin evi: Küçük oğlan, akşam üstü okuldan gelmiş Kapıdan girer girmez - "Anne!" diye seslenmiş, - "ben Alman oldum!" Annesi: - "O nasil söz? Sakın bir daha tekrarlama" - "Anne ben Alman oldum. Bugün sınıfta karar verdik. Ben Almanım artık Annesi: -"sus bakayım" diye tiz perdeden bağırırken, babası da içerden duyup koşmuş. Bir tokat, bir tokat daha... Çocuk bir yandan yediği dayaktan korunmaya çalışırken, bir yandan da konuşmasını sürdürüyormuş: - "Şu dünyanın işine bakın! Alman oldum.

Yarım saat sonra Türklerle başım derde girdi!..."


TURGUT ÇALICI