Dünyanın en farklı kültürlerinden birine sahip olan Endonezya'ya ait Sumatra Adası, sıradışı yaşam şekilleriyle dikkat çekiyor.
Dünyanın en büyük altıncı adası olan Sumatra'da bitki örtüsünden, geleneklerine, inançlarına bağlılıklarından evliliklerine pek çok şey dünyadan bağımsız seyrediyor. Hatta Sumatra için 'En zor sınavını modernleşmede veriyor' bile deniyor.

Sumatra yeşillik bakımından çok zengin ve ada olmasının yanısıra bolca göle sahip olmasıyla çok sulak bir yerdir. Bu yüzden bolluk ve bereketin merkezi de denebilir.
Endonezya'nın Batı Sumatra Adası'nda yaşayan 4,5 milyon nüfuslu Minangkabau toplumu, dünyanın en büyük 'anaerkil' topluluğunu oluşturuyor.
Evlerin kadınlara ait olduğu, soyun anneden ilerlediği, erkeğin evlendikten sonra karısının ailesinin evinde yaşadığı Minangkabau toplumu...
Evlenen erkekler, kız evine gidiyor, kadının soyadını alıyor ve karısı tarafından sokağa atılan erkekler için 'sığınma odaları' bulunuyor.

İslâm coğrafyasındaki kadın gerçeğini 'Duvarların Arkasında' adlı belgeselle gözler önüne seren Ayşe Böhürler, Endonezya'nın Sumatra adasında bu kez kadınların değil, erkeklerin 'kadın egemen' düzende yaşadıkları mağduriyetlere tanık olduğunu söyledi. Endonezya'nın, 250 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük İslam ülkesi olduğunu hatırlatan Böhürler, Burada erkek egemen kültür hissedilmiyor. Kadınlar her yerde ve her görevde, sıradan ve rahatlar dedi. Endonezya'nın İslam'la en erken tanışan Batı Sumatra Adası'nda Minankabau kültürünün egemen olduğu bu bölgede kadın erkeğe hakim oluyor. Evden kovuldukları zaman hiçbir sosyal güvencesi olmayan erkekler için camilerde sığınma odaları bulunuyor.