“ANLAŞMA KAĞIT ÜSTÜNDE KALABİLİR” İDDİASI

Güney Kıbrıs’tan çıkarılması planlanan doğalgazın denizaltı borularla Mısır’a taşınmasını öngören anlaşmaya dün imzalar atıldı. 

Alithia gazetesi “Büyük Proje Ete Kemiğe Büründü” başlığıyla verdiği haberinde, Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ile Mısır Petrol Bakanı Tarek El Molla’nın dün Güney Kıbrıs’ta bir araya gelerek, devletlerarası anlaşmaya imza attığını yazdı. 

Habere göre, bakanlar ve imza töreninde hazır bulunun Avrupa Komisyonu Enerji Genel Müdürlüğü Temsilcisi Anne-Charlotte Bournoville, anlaşmayı, Güney Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’den çıkarılacak doğalgazın kalkındırılması adına bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. 

İmza töreninde konuşan Rum Enerji Bakanı Lakkotripis, anlaşmayla, doğalgazın Güney Kıbrıs’tan Mısır’a taşınmasının hedeflendiğini belirtti. 

Bu anlaşmayla iki ülkenin “Münhasır Ekonomik Bölgeleri (MEB)” arasında denizaltı boru hattının inşası, işleyişi ve güvenli bir şekilde geliştirilmesinin sağlanacağını ifade eden Lakkotripis, önümüzdeki 30 gün içerisinde iki ülkenin Enerji Bakanları ve düzenleyici makamların katılımıyla ortak bir izleme komitesinin oluşturulacağı bilgisini verdi.  

“Bugünkü anlaşma sadece Kıbrıs için değil, tüm Doğu Akdeniz Bölgesi için bir dönüm noktasıdır” diyen Lakkotripis, bunun, Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”i içerisindeki, daha somut olması gerekirse Afrodit yatağı içerisindeki doğal zenginliklerden tüm “Kıbrıslıların” yararına etkili bir şekilde istifade edilmesi amacında önemli bir adım olduğu değerlendirmesinde bulundu. 

Lakkotripis, bu sayede, hidrokarbon üretme ve taşıma altyapılarına yönelik  yatırımların cezbedilmesi için gereken sinerjilerin yaratılması anlamında Doğu Akdeniz ülkelerinin ortak çabalarının güçlendirildiğine dikkat çekti. 

Güney Kıbrıs ile Mısır arasındaki doğalgazı taşıyacak denizaltı borusunun, tüm müdahil tarafların yararına olacağına dair inancını dile getiren Lakkotripis, devletlerarası anlaşmanın “bölgede türünün tek örneği” olduğuna işaret etti.  

Mısır Petrol Bakanı Molla ise, imzaların atılmasının, Güney Kıbrıs yataklarında keşfedilenlerden ticari olarak istifade edilmesi ve bölgede daha fazla araştırma faaliyetlerinin yapılmasının cesaretlendirilmesi yönünde önemli bir adım olduğu değerlendirmesinde bulundu. 

Molla, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır arasındaki üçlü işbirliğinin, karşılıklı kazanç elde edilecek çalışmaların hayata geçirilmesi konusunda yaptığı katkıların önemine de vurgu yaptı. 

AB’DEN ANLAŞMAYA DESTEK …BOURNOVILLE ÜÇ MESAJ İLETTİ

Fileleftheros gazetesi ise “Boru Hattı Anlaşmasına AB Desteği” başlığıyla verdiği haberinde, dünkü törende Avrupa Komisyonu Enerji Genel Müdürlüğü Temsilcisi Anne-Charlotte Bournoville’in, Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”indeki hidrokarbonların bulunması, çıkarılması ve bunlardan ticari olarak yararlanılmasına yönelik destekleyici tezlerinin etki yarattığını yazdı.

Gazete, Doğu Akdeniz’de ilk kez böyle bir devletlerarası anlaşma imzalanmasının önemi ötesinde, Rum ve Mısır Bakanları arasındaki yakın ilişkiler ve birbirlerine “kardeş” diye hitap etmelerinin dikkatlerden kaçmadığını belirtti. 

Gazete haberinde, Bournoville’in açıklamalarına geniş yer verdi. 

Buna göre AB’nin, Doğu Akdeniz gazının kalkındırılmasını desteklemeye kararlı olduğunu ifade eden Bournoville, bu amaçla, siyasi, diplomatik, teknik destek ve finansman yardımında bulunarak, halkların ve ekonominin yararına olacak şekilde önemli bir arabulucu rolünü oynamaya devam edeceğini belirtti. 

Avrupa Komisyonu adına üç mesaj ileten Bournoville, ilk olarak AB’nin bölgenin doğalgaz kavşağı ve AB’ye yönelik geleceğin doğalgaz tedarikçisi olarak gelişmesini desteklediğini ifade etti. Bournoville, kendilerinin, AB enerji değişikliği politikasına önemli derecede katkılarda bulunabilecek önemli alternatif kaynak ve koridor olarak bölgeden doğalgaz tedarik edilmesini önemli bulduğunu da belirtti. 

Habere göre ikinci mesaj, Avrupa’nın, Doğu Akdeniz doğalgazı için pazar olarak önemi ve cezbediciliğiyle ilgili.

Bournoville, AB’nin, kendi yataklarındaki kaynaklarda azalma olması nedeniyle önümüzdeki yıllarda da büyük miktarda doğalgaz ithal etmeye devam edeceğini belirti. 

Avrupa’da, yatırımcılara güvenlik ve istikrarlı bir çıkış yolu sunan birleştirilmiş ve rekabetçi bir doğalgaz pazarının olduğunu ifade eden Bournoville, bunun, Doğu Akdeniz bölgesindeki kaynakların büyüklüğü ve coğrafi yakınlığıyla birlikte, AB’yi çok önemli yatırımların ileri götürülmesi yönünde önemli bir ortak yaptığını savundu. 

Üçüncü mesaj ise, var olan alternatif doğalgaz kaynaklarıyla ilgili. 

Bölgenin, çeşitli koridorlar için yeterli miktarda doğalgaza sahip olduğunu ifade eden Bournoville, bunların,  büyüme için gerekli yatırımların cezbedilmesini kolaylaştırabileceğini söyledi. Bournoville, AB’nin Güney Kıbrıs, Yunanistan, İtalya ve İsrail arasındaki East Med projesini de desteklediğini vurguladı.

Haberinde, anlaşmayla ilgili bazı ayrıntılara da yer veren Fileleftheros gazetesi, anlaşmanın her iki ülke için de gizli olduğunu, ancak ülkelerden birinin hukuk dairelerinin, anlaşmanın Meclis tarafından onanması gerektiği değerlendirmesinde bulunması durumunda, anlaşmanın yayımlanacağını belirtti. 

DİSİ VE AKEL’DEN AÇIKLAMA

Alithia gazetesine göre DİSİ açıklamasında, Güney Kıbrıs ile Mısır arasında devletlerarası anlaşmanın imzalanmasının ve bunun AB’nin tam desteğini almasının son derece önemli olduğunu belirtti. 

DİSİ ayrıca dönüm noktası niteliğinde anlamanın, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in doğru enerji planlamaları ve dış politikasının bir ürünü olduğunu vurguladı. 

AKEL ise gelişmenin önemli bir adım olduğunu, ancak 12’inci parselde hak sahibi olan konsorsiyum ile yatağın kalkınma planı konusunda anlaşmaya varılması, alıcılar bulunması ve şirketlerle gereken tüm anlaşmaların yapılması gerektiğine dikkat çekti.

“ANLAŞMA KAĞIT ÜSTÜNDE KALABİLİR” İDDİASI…800 MİLYON DOLARLIK MALİYET

Öte yandan Harvagi gazetesi “Doğu Hattına Doğalgaz Lazım” başlığıyla verdiği haberinde, Rum Hükümetinin, Mısır’a doğalgaz satışına ilişkin ticari anlaşma imzalamadan yapılan devletlerarası anlaşmanın kağıt üstünde kalacağı yorumunda bulundu. 

Ticari anlaşmanın olması için öncelikle (12’inci parselin ruhsatlarına sahip olan) Noble-Delek-Shell konsorsiyumuyla yapılan anlaşma için müzakerelerde bulunulması gerektiğini kaydeden gazete, konuyla ilgili müzakere grubu 21 Ağustos tarihinde kurulmuş olmasına rağmen Hükümetin, hazırlık ve koordinasyon çalışmaları yaptığını belirtti. 

Haberde, Mısır gazetesi Al Ahram’da yayımlanan haberde, Molla’nın geçmişte, boru hattının maliyetinin 800 milyon dolar olacağı yönünde açıklama yapmış olduğu aktarıldı.