“GENEL SEKRETER RAPORUNDA GAZETECİLERİN İŞBİRLİĞİNE, UNİTE CYPRUS NOW İNİSİYATİFİNE VE EĞİTİM TEKNİK KOMİTESİ’NİN FAALİYETLERİNE DE ATIF YAPIYOR”

HRİSTOFORU’DAN AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA “BİLGİLENDİRİCİ” TEMASLAR

Rum basınında bugün yer alan bir haberde “Lefkoşa Rum kesiminin, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Beş Daimi üyesine hatırı sayılır bir ağırlık vermekte olduğu, çünkü Kıbrıs sorununun bir sonraki eyleminin orada gerçekleşmesinin beklendiği” ifade edildi.

Fileleftheros gazetesi “Eide İçin Önleyici Faaliyetler- (Yazarının Norveçli Olduğu) Kıbrıs Sorununa İlişkin İyi Niyet Misyonu Raporu da İhtimal Dahilinde- Lefkoşa Plan Değiştirmiyor- B Planı Yok- Avrupa Parlamentosu’nda Bilgilendirici Temaslar” başlıklarıyla yayımladığı haberinde, “Rum hükümetinin ise bu duruma paralel olarak, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesi ışığında, olayların gerçek boyutunu kayda geçirerek, önleyici olarak faaliyet göstermek istediğini” yazdı.

“BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili iyi niyet misyonu raporunun da ortaya çıkması durumunda, bilgilendirmenin daha büyük bir siyasi boyut kazanmasının imkânsız olmadığına” işaret eden gazete, Rum kesiminin ise “BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonuna” ilişkin rapor olasılığını dışlamadığını belirtti.

Gazete, “ancak geçtiğimiz haftaya kadar, eldeki bilgilerin, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresinin uzatılmasına ilişkin metne, Kıbrıs sorunuyla ilgili bir ifade dahil edilmesi yönünde olduğunu” da kaydetti.

“Tüm sahnenin, Eide’nin BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendireceği önümüzdeki hafta netleşmesinin beklendiğini” kaydeden gazete, “Eide’nin Kıbrıs sorununda bugüne kadarki gidişatının, son dönem içerisindeki birçok olumsuz örnek gösterdiğini ve çok da ıyı olmadığını” öne sürdü.

“Bunun ise Rum kesimine, Eide’nin olayları nasıl ortaya koyacağı konusunda endişeler kattığını” yazan gazete, “ancak bir emniyet sübabı bulunduğunu ve bunun da BM Genel Sekreteri’nin kendisi olduğunu” ileri sürdü.

“BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, kendisinden önceden gelen BM Genel Sekreterleri’nin aksine, olayları danışmanları veya temsilcilerinin eline bırakmadığını ve kendisinin olaylarla ilgili kişisel bir algı ve bilgi sahibi olmayı istediğini” kaydeden gazete, “Guterres’in önüne konan her konuyu özümsediğini ve başka eylemlerde bulunmadan önce bunu teferruatlı bir şekilde okuduğunu” ifade etti.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, hafta sonunda New York’ta bulunacağını ve 18 Temmuz Salı günü de BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendireceğini yazan gazete, Eide’nin Genel Sekreter, aynı zamanda Sekreterlik yetkilileriyle de istişarelerde bulunacağını belirtti.

Öte yandan,” New York’ta bulunan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Özel Danışman Vekili Elizabeth Spehar’ın ise UNFICYP’e birlikleriyle katkıda bulunan ülkeleri rapor ve Kıbrıs sorunundaki gelişmeler konusunda bilgilendirdiğini” yazan gazete, bilgilendirmenin kısa olduğunu ekledi.

“B PLANI YOK”

“Crans Montana’daki Kıbrıs konferansının başarısız olmasının akabinde, Rum kesiminin bir süreden bu yana, kendisi için yalnızca A planı, yani Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin BM çerçevesinde müzakerelerin olduğunu ve B veya C planları olmadığını belirttiğini” yazan gazete, “Rum kesiminin netleştirdiği ikinci şeyin ise, kendisinin Guterres çerçevesini kabul ettiği olduğunu” ifade etti.

“Guterres çerçevesinin, bilindiği üzere garanti ve müdahale haklarını dışladığını” öne süren gazete, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in de geçtiğimiz hafta AB büyükelçileri ve BM Güvenlik Konseyi beş daimi üyesi büyükelçileriyle gerçekleştirdiği bilgilendirici temaslarda bunu yinelediğini ekledi.

“ANAHTAR VATANDAŞLARDA”

Politis gazetesi ise yukarıdaki başlıkla yayımladığı haberinde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’yle (UNFICYP) ilgili raporunda, Kıbrıs’taki gazetecilerin işbirliğine, “Unite Cyprus Now” inisiyatifine aynı zamanda Eğitimle ilgili Teknik Komite’nin faaliyetlerine de atıfta bulunmakta olduğunu yazdı.

Gazete, BM Güvenlik Konseyi’nin ay sonunda oylanacak ve taslağı BM’nin resmi web sitesine hali hazırda konmuş olan raporda, BM’nin Kıbrıs’ta, toplumlar arasındaki güvenin güçlendirilmesinin, çözüme ilişkin siyasi çabaların temelini oluşturması ve ülkedeki normallik koşullarına geri dönüşüne katkıda bulunması gerektiğinin farkında olarak, 88 etkinliğin gerçekleştirilmesini desteklediğini, 98’ine de ev sahipliğe yaptığını kaydetti.

Gazete, raporda, Eğitimle ilgili Teknik Komite’nin Kıbrıslı Türk ve Rum öğrenciler ile öğretmenler arasında ara bölgede temaslarda bulunmasına ilişkin “Imagine” isimli ilk programını faaliyete geçirmesine yer verildiğini ekledi.

HRİSTOFORU’DAN AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA “BİLGİLENDİRİCİ” TEMASLAR

Öte yandan Fileleftheros gazetesinde yer alan bir haberde ise, DİSİ Başkan Yardımcısı Lefteris Hristoforu’nun, Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleştirdiği bilgilendirici temasları çerçevesinde, Crans Montana’daki müzakerelerin sonuçları ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki ileri sürülen “meydan okumalarını” ele aldığı haber verildi.

Hristoforu’nun temasları çerçevesinde AP’deki Avrupa Halk Partisi Grup Başkanı Manfred Weber ve Alman heyeti başkanı Daniel Caspary ile bir araya geldiğini yazan gazete, temaslarının sonuçlarına değinen Hristoforu’nun “herkesin Başkan Anastasiadis’in AB ve BM çerçeveleri içerisinde bulunan tezlerini tam olarak anladığını ve bunların çok doğru olduğunu düşündüğünü, aynı zamanda bir kez daha, çıkmazla ilgili sorumluluğu Türkiye’ye yükledikleri” iddiasında bulunduğunu aktardı.

Gazeteye göre, AP’de bir araya geldiği yetkililerinin tümünün “çözümün AB ve BM çerçevelerinde talep edilmesi gerektiğini vurguladıklarını” ileri süren Hristoforu, “(bu kişilerin) dikkatlerini, Kıbrıs sorununun çözümünün bu çerçeveler içerisinde bulunması gerektiğinin, net bir şekilde kayda geçirilmekte olduğu AP kararına odaklamaları gerektiğine işaret ettiklerini” de iletti.

“(Bu kişilerin), Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki kışkırtıcı tavrını kınadıkları” iddiasında da bulunan Hristoforu, “(bunların) AB’nin de üye ülkelerinin egemenlik haklarını koruma sorumluluğu olduğunu, aynı zamanda Türkiye’nin her anlamda uluslar arası ve Avrupa hukukunun dışında hareket etmekte olduğunu düşündüklerini” de ileri sürdü.

Hristoforu’nun temasları Politis’te ise “Lefteris Avrupa Halk Partisinde Anlayış Buldu” başlığıyla yer aldı.