Vücudumuzun tüm organlarında kanser gelişebilir ve zamanında teşhis edilmemişse genellikle öldürücüdür. Soğukluğu her zaman ölümü akla getirmesinden gelmektedir. Ölümün yüzü soğuktur… Çekilen acılar, ızdıraplar hep sabır ister.

Vücut hücremizin bir takım faktörlerden etkilenerek normal bölünme özelliğini kaybedip kontrolsüz çoğalması ile oluşur. Hızla çoğalan hücreler ‘ur-tümör’ haline gelir ve zaman içinde organlarımızın normal görevlerine engel olur. Hatta bu kötü huylu tümörden kopan hücreler dolaşım sistemine girerek diğer organlarımıza da sıçrar ve yeni organda da tümör (metastaz) oluşturur.

Kanser, bulaşıcı olmayan ve önlenebilir hastalıklar listesine alınmış ve yeni oluşturulan Türkiye Halk Sağlığı Kurumu bünyesinde Kanser Daire Başkanlığı kurulmuştur. Birinci görevi, kanserle mücadelede gerekli koruyucu hizmetleri planlamak, uygulamak, çalışmaları değerlendirmek, raporlamak ve denetlemektir. Hizmetin etkin, hızlı ve verimli olması amaçlanmaktadır.

‘4 Şubat Dünya Kanser Günü’  bu yıl tüm dünyada, 100'den fazla ülkede 400'ün üzerinde kuruluşu bünyesinde toplayan Uluslararası Kanser Savaş Örgütü (UICC) öncülüğünde "Kanser önlenebilir" sloganı altında yürütülmektedir. 

Gerçekten de kanser hastalığının %30-40’ı önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur.  Bu nedenle kansere sebep olan faktörler ayrıntılı şekilde incelenmiş ve tespit edilmeye çalışılmıştır.

Bizim bir atasözümüz var: ‘Duvarı nem, adamı gam yıkar’. Benim kendi tecrübemle gördüğüm şudur ki; mutlu ve keyfili yaşamak yani kaygısız olmak sağlığımızı korur. Bu, vurdumduymazlık demek değildir. Şükür, kanaat, aile ve toplum dayanışması bunu temin etmeye yarar.

Bugün stres, depresyon dediğimiz ama bizim kültürümüzde gam, keder, tasa, endişe, elem, kaygı gibi kelimelerle ifade ettiğimiz ruh çöküntüsü hali vücudumuzun bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyerek hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır.  Yalnızlık hissi büyük bir sağlık sorunudur. Böyle insanlar daha çok sigara içiyor, daha çok alkol tüketiyor, daha kirli ortamda yaşıyor ve çoğu zaman sağlıksız besleniyorlar.

Bunun dışında yine Bir Nefes Sağlık Derneği’nin sloganı haline getirdiğimiz; yediğimiz gıda, soluduğumuz hava ve içtiğimiz su temiz olmalıdır. Bu da temiz çevre demektir. Demek ki, temiz ve sağlıklı bir çevre oluşturmak havayı, toprağı ve suyu korumakla olur ve sağlıklı yaşamanın anahtarıdır. 

Şu belirtilere dikkat edilmelidir:

1-Tuvalet alışkanlıklarında oluşan değişiklikler

2-Uzun süren, iyileşmeyen yaralar

3-Beklenmeyen kanama ve akıntılar

4-Meme veya başka organlarda elle hissedilen şişkinlikler

5-Yutma güçlüğü veya hazımsızlık

6-Nedeni bilinmeyen kilo kaybı

7-Siğil ve benlerde belirgin değişiklik

8-Uzun süren ses kısıklığı ve öksürük

9-Sebebi bilinmeyen ateş, ağrı

10-Geçmeyen halsizlik hali

Bu bulgular her zaman kanser demek değildir. Ancak sebeplerinin bilinmesi gerekmektedir. Kanser bulaşıcı bir hastalık olmayıp, erken tanısı ve tedavisi mümkün bir hastalık grubudur.

Kanserde erken tanı önemlidir. Türkiye'de özellikle meme, rahim ağzı (serviks) ve bağırsak kanserinin erken tanısı konusunda ulusal tarama programları mevcuttur. Keşan İlçe Sağlık Müdürlüğümüzün yürüttüğü meme kanseri taraması bölgemizde sürmektedir. 40 yaş üstü kadınlar hedef alınmıştır.

Risk Faktörleri

Belli bir tür kansere yakalanma ihtimalini artıran her şey risk faktörüdür. Risk faktörlerinin bilinmesi önemlidir. Risk faktörleri, doktorların kansere yakalanma olasılığı yüksek kişileri teşhis etmesinde yardımcıdır.

Risk faktörleri dört grupta toplanır:

1-Davranışla İlgili Faktörler:  Sigara içmek, diyet, egzersiz ve alkol tüketimi gibi davranışlarımızla ilgili faktörlerdir. Alkol ve sigara riski arttırırken, düzenli egzersiz ve dengeli beslenmek riski azaltır.
2-Biyolojik Faktörler:  Yaş,  cinsiyet ve ırk gibi fiziksel özelliklerdir. 

Kansere bağlı ölüm oranları:

ERKEKLER

%31 Akciğer

%10 Prostat

%10 Kalın bağırsak

KADINLAR

%25 Akciğer

%15 Meme

%11 Kalın bağırsak
     

1-Çevresel Faktörler: Yaşadığınız  ya da çalıştığınız çevre koşulları kanser gelişimi için risk faktörü  olabilir. Ev ya da iş yerinde bulunan bazı maddeler, kanser riskini  artırır. Asbest, radon, hava kirliliği, UV radyasyon, sigaraya maruz kalma  çevresel risk faktörlerindendir.
         

2-Genetikle İlgili Faktörler:  Aileden kalıtımsal olarak geçen genlerle ilişkilidir.
Akrabalarında kanser öyküsü olan genç insanlar daha yüksek riske sahiptir. Örneğin anne veya kız kardeşinde meme kanseri öyküsü olan bir kadında,  aile öyküsü olmayan kadına göre meme kanseri gelişme riski iki kat fazladır. Kanser öyküsü olanların, daha erken dönemde ve daha sık aralıklarla tarama testlerinden geçmesi faydalıdır.
Aile bireyleri arasından birden fazla kişide aynı tip kanser olsa bile bu   kalıtımsal olmayabilir.

Kanserden Korunma

Kanserden korunma kanserin tedavisinden daha önemli bir husustur. Korunmada, başta sigara ve alkol olmak üzere, kanser yapıcı çevresel etkenlerden uzak durmak önemlidir.  Bunun dışında düzenli spor yapmak, aşırı güneş ışığından sakınmak, özellikle meyve ve sebze ağırlıklı uygun bir diyet uygulamak ve doğal gıdalarla beslenmek kanser sıklığını azaltabilir. İyi beslenmek; temiz çevrede yetişmiş ve kimyasalların bulaşmadığı gıdalarla beslenmektir. Ve az yemektir. Et, tahıl, meyve ve sebzeler, baklagiller, süt ve süt ürünleri gibi gıdalar beslenmenin ana öğeleridir. Dengeli beslen, hareket et ve iyi dinlen. Sık sık açık alanlara çıkmak, tatil yapmak, akrabaları ziyaret etmek moralimizi yüksek tutar. 
 Her gün yeni kanser olguları tespit ediliyor ve Bölgemizde ve ülkemizde çok değerli insanlarımızı Kanser hastalığından kaybediyoruz. Hastalarımıza şifa, ölenlerimize rahmet diliyorum. Sağlığımızı korumaya ve hastalıklarımızı iyileştirmeye çalışan Sağlık Çalışanlarını fedakârlıklarından dolayı kutluyorum. Herkes için hastalıksız bir ömür dileklerimi sunuyorum.

Opr. Dr. Ragıp TAŞ                                                                                                  

Genel Cerrahi Uzmanı