UBP-DP Koalisyon Hükümeti’nin kabul ederek Meclis’e getirdiği “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Dışı Koordinasyon Ofisi’nin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşma” onaylanarak yürürlüğe girdi.

Anlaşmayla ilgili olarak hükümette olduğu dönemde olumlu tavır sergileyen CTP, hükümetten ayrıldığı andan itibaren farklı bir yaklaşım ortaya koymayı seçmiştir.

Siyasi partilerin hükümette farklı, muhalefette farklı olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.

Peki Cumhurbaşkanı’na ne demeli?

 

KKTC Anayasası’nın “Uluslararası Anlaşmaları Uygun Bulma” başlığı altında yeralan Madde 90’da şöyle denilmektedir:

 

(1) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle veya uluslararası kuruluşlarla yapılacak anlaşmaların onaylanması Cumhuriyet Meclisi’nin onaylamayı bir yasa ile uygun bulmasına bağlıdır.

 

Peki ilgili anlaşma Cumhuriyet Meclisi’nde bir yasa ile onaylanmış mıdır?

Onaylanmıştır..

Gelelim Aynı bölümün 5. paragrafına:

Orada da şöyle denilmektedir:

 

(5) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşmalar yasa hükmündedir.  Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi olarak görev yapan Yüksek Mahkeme’ye başvurulamaz.

 

Bunları neden yazıyoruz?

Çünkü Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı, hükümetlerarası bir anlaşmayı, Anayasa’nın amir hükmüne rağmen “Anayasa Mahkemesi’ne” göndereceğine dair bir açıklama yapmıştır.

Buradan Sayın Akıncı’ya saygılarımızı sunarak bir öneride bulunmak istiyoruz.

 

1. Anayasa’nın açık şekilde ortaya koyduğu “uluslararası anlaşmalar yasa hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi olarak görev yapan Yüksek Mahkeme’ye başvurulamaz” hükmünü görmediniz mi?

 

2. “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Dışı Koordinasyon Ofisi’nin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşma” hangi akla ve vicdana sığınılarak “egemenliğimiz elden gidiyor” yaklaşımıyla gençler sokağa dökülmektedir.

 

Her bir maddesi KKTC gençliğinin, öğrencilerin ve geleceğimizin teminatı olan çocuklara yeni imkanlar ve ufuklar açacak böylesine kutsal bir yaklaşımı akla zarar yaklaşımlarla kötülemeye çalışmak gerçekten de anlaşılabilir bir yaklaşım değildir.

Üstelik bu yaklaşıma ülkenin Cumhurbaşkanı’nın da katılması anlaşılır gibi değildir.

 

1. Bu anlaşma ile Türkiye’de Gençlik ve Spor alanlarında gerçekleştirilen program ve projelerden KKTC tarafı da faydalanabilecektir

 

2. Öğrenciler için barınma ve burs imkanları geliştirilecek, KKTC Hükümeti’ne bu alanlarda yardım sağlanacaktır

 

3. KKTC’deki gençler ve engellilere yönelik ihtiyaçlar tespit edilerek gençlik ve spor organizasyonları düzenlenecektir

 

4. Öğrenci yurtlarının inşası, işletilmesi, tamiri, bakımı ile var olan yurtların modernizasyonu sağlanacak, Bakanlar Kurulu’nca onaylanarak yürürlüğe giren protokol maddelerinin yürütülebilmesi noktasında yükümlülüğü Türkiye Cumhuriyeti üstlenecektir.

 

Bu nasıl bir anlayıştır ki; Anavatan Türkiye, hiç bir karşılık beklemeden Kıbrıs Türk Halkı’na her türlü imkanı büyük bir içtenlikle veriyor, “alın bu imkanlardan yararlanın” diyor ve içimizdeki bazı kesimler “İSTEMİYORUZ” diyor.

 

Siz kimsiniz efendiler?