Geçtiğimiz gün Birleşik Taksiciler Birliği, verilen turistik T izinleri ile ilgili olarak bir dizi eylemlerde bulundu…

Önce Cumhuriyet Meclisi önünde başladıkları eylemlerini, Ercan Havalimanı’na taşıdılar.

Eylemin içeriğini ve karakter analizini yapmadan önce, ülkemizin XXL demokrasi anlayışı içerisinde, sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların eylem şekillerine bir bakmakta fayda var.

Sendikaların özellikle de topluma örnek olması gereken öğretmen sendikalarının bu ülkede nasıl ve ne biçimde eylemler yaptıklarını ve bu yaptıkları eylemler ile hak ararken nasıl hak yediklerini görmek lazımdır.

E imam cemaat etkileşimli atasözünü hatırlatarak, öğretmen sendikalarının demokratik eylemleri bir hak yeme noktasına taşıdıkları bir demokrasi anlayışı içerisinde, taksicilerin eylemlerini Ercan Havalimanı’na taşıyarak kaç kişinin hakkını yediklerini sormak lazım.

Yurt dışında okuyan öğrencilerin okullarına gitmek için ya da belki de tedavi olmak için yurt dışına çıkacak olanların, ya da yeni evlenenlerin balayı için rezervasyon yaptıkları tatillerine gitmek için Havalimanına gidecek olanların uçuşlarını, hak arayacaklar diye Ercan trafiğini kilitleyerek riske atmaları ne kadar demokratik bir eylemdir? Uçuş yapacak olanların uçuşlarını riske sokarak, nasıl bir kazanım elde etmeyi murat ediyorlar?

Demokratik hakkın demokratik gaspa dönüştürülmesi konusunun ardından eylemin karakterine de bir bakmak lazım.

Gazimağusa Taksiciler Birliği Başkanı Muhammet Biberoğlu sosyal paylaşım sitesinden eylemle ilgili yaptığı açıklamalar, eylemin karakterine ilişkin ipuçlarını önümüze seriyor cinsten.

Ne diyor Biberoğlu, aynen paylaşıyoruz;  “yahu be kardeş, şu başkanın 3 tane turistik T izni var, falanın da 2 tane var. Diğerinin de 35 tane kiralık aracı var,  bunlar nasıl turistik T’lerin iptalini istiyor?” diye. Sizce etik mi?”

Biberoğlu açıklamasına “Diğeri 40 sene izin kurulunda görev yaptı, daha da yapacam diyor. Git kardeşim evine, dinlen. Arkanda bir sürü genç meslektaşların var, bırak onların da önü açılsın” diyerek, eylemde başı çekenlerin amaçları ile ilgili olarak da önemli ipuçlarını kamuoyuyla paylaşıyor.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, dünkü meclis konuşmasında da ifade ettiği gibi bu toplum bireysel menfaatler uğruna toplumun dinamikleri ile oynamaya devam ettiği sürece, ne ekonomik açıdan ne de siyasal açıdan bir arpa boyu yol almamız mümkün olmayacaktır.

Bugün demokrasiyi bireysel hakları için kullananlar yarın toplumsal haklar için o demokrasiye ihtiyaç duyacaklar. Ancak gün gelecek bu ülkenin demokrasisi, bu gibilerini kurtaracak herhangi bir eylem biçimi ihtiva etmeyecek.