Geçtiğimiz Perşembe günü, Sağlık Bakanlığı servislerinde, yoğun bakım ünitesinin yetersiz kalması durumlarında hastaların mağdur edilmemesi için Sağlık Bakanlığı’nın özel hastanelerden yoğun bakım hizmeti alabilmesini sağlayacak bir protokole onay verildi.

Değerli okurlar;

Hali hazırda, Devlet Hastanelerinin yoğun bakımları dolu veya teknik arızalar nedeniyle yetersiz kaldığı durumlarda, yoğun bakım hastaları zaten özel hastanelerin yoğun bakımlarına sevk ediliyor. Hastalara buralarda iyileşene kadar gerekli tedaviler veriliyor. Hastanın masrafları da, özel hastaneler tarafından Sağlık Bakanlığı’na faturalandırılıyor ve ödemelerini alıyorlar.

Dikkat ettiniz mi?

Protokolün özünde, yoğun bakıma sevk etmek değil, yoğun bakım hizmeti almak kavramı var!

Ne fark eder ki demeyelim.

Detaya indiğimizde, çok şeyin fark ettiğini göreceksiniz.

Çünkü,

Yukarıda belirttiğim gibi, gerekli durumlarda özel hastanelerin yoğun bakımlarına hastaların sevk edilmesi sistemi yıllardır sorunsuz çalışıyor.

Peki neden bu protokole ihtiyaç duyuldu?

Nedeni de çok basit.

Herkes biliyor ki, kamu hekimlerinin özel kliniklerinde, özel muayenehanelerinde hasta bakmaları ikinci iş kapsamına girdiği için yasak. Ayrıca, kamu hekimlerinin, özel hastanelerde de hasta kabul etmeleri yasak.

Ancak, iki yıl önce alelacele çıkarılan bir tüzük ile, özel hastanelerin bazı birimleri, belirli saatlerde kamulaştırılarak (Ne kadar garip değil mi? Özel bir yeri kısmi kamulaştırma komedisi. Konumuz bu değil, geçelim.) kamu hekimlerinin özel hastanelerde hasta muayene etmelerinin ve operasyon yapmalarının önü, gayriyasal olsa da koskoca hukuk sistemine çalım atılarak, açılmıştı.

Ancak, bir şeyi unutmuşlardı. O da, özel hastanelerde de yoğun bakım hastalarını takip etme konusu. Yoğun bakım hastalarına özel hastanelerde bakmaları güdük kalmıştı çıkarılan bu uyduruk tüzükle.

İşte sözüm ona halk için yapıldığı maskesine büründürülerek hazırlanan bu protokol ile, kamu hekimleri, özel hastanelerin her birimini diledikleri gibi kullanabilir hale gelecekler.

Diledikleri hastalarından, özel hastanenin yoğun bakımından hizmet almalarını sağlayacaklar.

Evlere şenlik bir durum.

Bir hasta düşünün.

Kamu doktoruna randevu sistemi ile ulaşamayacak ama, özel hastanede o hekimi bulacak.

Ona, özel hastanede muayene olacak ama o para, kamu hekimi ile özel hastane arasında paylaşılacak.

Gerekirse ameliyatını özel hastanede olacak (denk getirebilirlerse, bunun için de sevk zinciri hayata geçirilecek).

Ameliyat sonrası yoğun bakım takibini de, çok şükür bu protokol sayesinde, HİZMET ALIMI KİSVESİ ALTINDA bir güzel alacak.

Tabii sayın kamu doktoru da, bu saadet zincirinden, ELİNİN EMEĞİNİN, GÖZÜNÜN NURUNUN DUYGUSAL KARŞILIĞINI da alıverecek.

Halk da sağlık sisteminin kurtarıcılarını YAŞASIN SOSYAL DEVLET diyerek alkışa boğacak!

Özetle;

Yoğun bakım gerektiren hastalar için özel hastanelerden hizmet alınması protokolü aslında çok ince bir zeka oyunu değerli okurlar.

Sevk sisteminin zaten mevcut olduğu sağlık sistemimizde, hizmet alımı şeklindeki kelime oyunları ile, sözüm ona halkçı geçinen kamu hekimlerinin o kaymak tabakası, hastalarımızı en hassas yerlerinden, sağlık kaygıları üzerinden vuracaklar!

Asıl vurgunu da yine DEVLETE YAPACAKLAR!

Emeği geçenlerin ellerine sağlık(!)

H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899