Ülke üniversitelerinde, YÖDAK başkanlık ataması yılan hikayesine döner mi kaygıları sürerken, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı atama ile özelde YÖDAK’ta genelde ise yükseköğretim alanında yeni dönemi başlattı.

Diğer bir ifade ile YÖDAK başkanlığına atanan Prof. Dr. Turgay Avcı ile YÖDAK ve ülke yükseköğretim alanında yeni dönem de başlamış oldu.

Kovid-19 salgın dönemi sonrası, yükseköğretim’deki normalleşme sinyallerinin toplum psikolojisi ve ülke ekonomisine olumlu etkiler yapmaya başladığı bir dönemde yapılan atamanın önemi ayrıca ortada.

YÖDAK başkanlığına Prof. Dr. Turgay Avcı’nın atanması, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın üniversiteler ve bilim adası Kuzey Kıbrıs’ın yükseköğretime dair yeni bir vizyonu da başlatmaya dair ortaya koyduğu iradenin de bir kanıtı olmanın ötesinde.

Ülke üniversiteleri, 2015-2020 yılları arasında geçen 5 yıllık sürede belki 1 veya 2 üniversite hariç, tüm üniversiteler kendilerini sahipsiz hissettikleri bir dönemin kapanmasından memnun.

Prof. Dr. Turgay Avcı’nın YÖDAK başkanlığına atanması ise geçen beş (5) yıllık dönemde görünmeyen ancak birçoklarınca da bilinen bir “el’in” güdümünden öte hizmetinde olan bir YÖDAK’ın da geride kalarak vizyon sahibi yeni YÖDAK’ın habercisi.

YÖDAK, yeni dönem ile birlikte ülke üniversitelerinden milyonca liralık yatırım yaparak gerek ülke ekonomisine gerekse ülke tanıtımı katkı yapmak adına kendi yağı ile kendi ciğerini kavurmaya gönüllü olan öz varlıklarımızın vatan topraklarına küstürüldüğü geçmiş döneminmuhasebesini yapmak zorunda.

YÖDAK’ınpandemi sonrasında yükseköğretim alanının yaralarını saracak kararları üretebilmesi için iç huzur ve istikrara kavuşmasının önemi ve stratejik derinliğini de vizyon olarak artık ortaya koyması gerek.

Kuzey Kıbrıs yükseköğretimi adına koskocaman kayıp bir 5 yıl geride kalırken YÖDAK ve yükseköğretim alanının nasıl yönetilemeyeceğinin daha açık bir ifade ile nasıl yönetilmemesi gerektiğini gösteren dersler ile dolu bir dönemin sona ermesi yükseköğretim alanında memnuniyet ile karşılandığı ise aşikar.

Kovid-19 salgını sonrasında yükseköğretim alanı için planlanan açılımın ülke ekonomisine ve toplum psikolojisine olumlu etkisi kaçınılmaz olması yeni dönemin tüm kesimlerce destekleneceğinin de en büyük göstergesi.

Ve yeni bir dönem ile birlikte de Kovid-19 sonrasında başlayacak yükseköğretimin ilk yüz yüze eğitim dönemi öncesinde YÖDAK’a önemli görevler düşmekte.

YÖDAK, yükseköğretimin geleceğine yön verecek yeni bir vizyona ve misyon ile yoluna devam etmeli.

Kovid-19 sürecinin yarattığı ekonomik yıkım döneminin ardından yükseköğretim alanının yaralarının sarılması için YÖDAK’ınortaya vizyon ve adil bir yönetim koyacağına dair inanç ise yükseköğretim alanına hakim.

Ülke üniversiteleri ve yükseköğretim alanı “ortak akıl” temelinde ve yeni bir vizyon ile YÖDAK’ın “üniversiteler üstü” bir duruş ile yükseköğretime yön vereceğine dair umut ve inançları ile “yeni döneme” dair her türlü katkıyı yapmaya hazır oldukları da aşikar.

YÖDAK’ta başlayan yeni dönemin ise “güçler ayrılığı ile değil kuvvetler bütünlüğü” ile yükseköğretim alanının daha ileriye taşıyacak olacağına dair umut, ülke üniversitelerine hakim olan genel bir kanı.

Prof. Dr. Turgay Avcı ile birlikte YÖDAK’ta yeni dönem, ülke üniversiteleri ve yükseköğretim alanına hayırlı olsun.