Günahları ile sevapları ile 2019 yılının sonuna geliyoruz.Bu arada dikkat etmişsinizdir yılın en iyi ödülleri farklı sektörlerde sahibini buluyor.

Yılın en iyi kadın girişimcisi.Yılın magazincisi ,yılın gazetesi, yılın siyasetçisi vs.

Tüm bu ödüllerin motivasyonu güçlendirme, başkalarınıda en iyi olma yolunda teşvik etmede itici bir güç olduğuna inananlardanım.

Faydası varmı.Kendi kendini ödüllendirenleri saymazsak.

Kesinlikle .

Fakat bir eksiğimiz var.

Hep eleştirdiğimiz Devletin kurumlarınıda bunun içine dahil etmek gerekiyor diye düşünüyorum.

Kötü örnekleri eleştirirken iyilerinide ödüllendirmeyi unutmamak adına.

Bugüne kadar yapıldımı yapılmadımı emin değilim ama hep şikayet ettiğimiz kurumlardaki hizmet kalitesini artırmanın bir

yolu olarak düşünülebilir.

Liyakat ve görev sorumluluğunun önemini. Dahalarınıda daha iyi hizmet için teşvik adına.

Halk tarafından ödüllendirilen bir kurum olması hizmette diğerlerinede örnek olur.

Makalemi kaleme alırken yılın en iyisi ödülünü tek bir kurumumuza değil 2 kurumumuza verilmesini önerme niyetindedim.

Onların topluma yapmış oldukları hizmetlerden tek tek bahsedecektim.

Bunlar Ombudsman ve Vakıflar İdaresiydi.

Fakat geçtiğimiz gün basına yansıyan Ombudsmanın Vakıfların bir kişinin haksız kazanç elde etmesine neden olduğu ve

Yönetim Kurulu yetkilerini Yasa’nın hükümlerinde belirtildiği şekilde amacına uygun bir şekilde kullanmayarak veya

yetkilerini aşarak Vakıflar İdaresinin zarara uğramasına neden olmuştur raporundan sonra hernekadar Vakıflara son

dönemde özellikle iyilik gönüllüleri projesi ile sempati duymaya başlamış olsamda bu ödülü Ombudsman artık tek başına

kimseyle paylaşmadan hak ettiğini gösterdi.

Bundan dolayıda makalemi değiştirerek bugün yalnızca Ombudsmandan bahsedeceğim.

Temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından önemli bir görev üstleniyor.

Hak arama kültürünü geliştirmek idarenin hukuka aykırı uygulamalarını asgariye indirmek ve kötü yönetimden doğan

haksızlıkları önleme adına bir düzen oluşturma görevi yürütüyor.

Peki bu görevi tam anlamı ile yerine getiriyormu.

Kesinlikle.

Popülizmden uzak. Liyakatın görev sorumluluğunu bilmenin en güzel örneklerinden.

Tabii Ombudsmanlık makamından ve Ombudsaman Sayın Emine Dizdarlıdan bahsediyorum. Kendisi Avrupa

Ombudsmanlar Enstitüsü’nün yönetim organlarının seçiminde “Kuzey Kıbrıs Ombudsmanı” olarak oy kullanan ilk

ombudsmanımız.

Bu kurumumumuzun birde Web sayfası var.Merak edenler varsa girip ne yaptığına bakmalarını salık veriririm.

Ben girdim.Yayınlanan raporlardan birçoğunu okudum.

Birçok konuda bilgi sahibi oluyorsunuz en baştada hep şikayet ettiğimiz idare karşısında hakkınızı nasıl arayacağınız konusunda.

Sayın Emine Dizdarlının Görevde bulunduğu bugüne kadar gelen başvuru sayısı 401 . Ombudsman’a 2012’de 17, 2013’te 4,

2014’te 2 başvuru yapıldığını düşünürseniz .Geçmişle kıyaslanamayacak bir sayı.

En fazla şikayet İçişleri Bakanlığı ve Belediyeler konusunda geliyor.

İyi idare yasasına göre vatandaşın yaptığı dilekçesine cevap vermeme 1.sırada.

Yönetim tarafından dikkate alınma oranımız %75-80 dolaylarında .Soruşturma aşamasında idare tarafından düzeltilen

işlemlerde hemen hemen yayınlanan rapor sayısına yakın diyor kendisi.

Oldukça iyi bir oran olduğu kanaatindeyim.

KKTC Anayasası’nda düzenlenmiş bir kurum olan Ombudsman, Anayasa’nın yürürlüğe girmesinden 11 yıl sonra, Temmuz

1996’da Meclis’te onaylanan Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası ile kurulabilmiş bu makam Şubat 2012’den

beri boş bulunuyordu.Denetçisi doğru dürüst yoktu.Yada vardıda görevini layıkı ile yerine getiremiyordu.

Cumhurbaşkanı tarafından atanan kişilerce yönetilen daha öncede var olan fakat adından başka birşeyi olmayan bu kurum

neden işletilmedi diyede biran durup düşünmeden edemiyor insan.

Günlük hayatımızda kullandığımız “AYNASI İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ” sözü aslında bizlere çok şey anlatır. Bir kişi için bu

kelimeleri söylerken fazlasını söylemeniz gerekmez.

Diyeceğim o ki kim verir nasıl verir bilemem ama yılın en iyisi ödülü Ombudsmanlık kurumuna ve onun başındaki Sayın Emine Dizdarlıya verilmeli.

Popülizmden uzak ,Devletin yükünü hafiflettiklerinden ve en önemliside Vatandaşın yaşamını iyileştirdikleri için.