İnsanlar yüzyıllardır birçok salgın, savaş, göç ve kayıplar görmüşlerdir. Ne kadar da acı çekseler, zorluklar yaşasalar yine de, yeni hayatlar, yeni yaşamlar kurmuşlar, yeni düzenlerini oluşturmuşlardır. Yeni hayatlarına devam edip eski hayatlarından; yani çok değil birkaç ay önceden anı diye bahsetmişler, sanki yılların  geçmişi onlar için çok yakınmış gibi... ve hiç  yaşanmış gibi. Çünkü herşey eskide kalmış ve yeni bir hayat yeni bir düzen başlamıştır ve artık uzun bir süre böyle devam edecektir. İnsanlar herşeye adapte olabiliyorlar. İstemesek de belli bir süre aynı şeyleri yapmak insanda alışkanlık oluşturup yaşam tarzı yadırganmayacak  bir durum oluyor.

Şimdi işte öylesine bir süreçten geçiyoruz. Dünyayı etkileyen ve herkesin yaşam tarzını değiştiren korona sayasinde evde kalma kararı alındığı zaman  herkes evde ne yapacağını nasıl vakit geçirecegini, canının çok sıkılacağını düşünüyordu. Ama öyle olmadı. Evlerimizdeyiz. Hergün kendimize farklı farklı uğraşlar buluyoruz. Sanki eskiden beri her günümüz hep bu şekilde geçiyormuş gibi. Sanırım hepimiz yeni düzenimize alıştık. Tabii ki dışarıya çıkmayı, işe gitmeyi, arkadaşlarımızla dostlarımızla buluşup, sohbet etmeyi özledik. Ama bundan sonra uzun bir süre yeni hayat tarzımız ev ağırlıklı olacak. Evde vakit geçirmenin de güzel ve zevkli olduğunu benimsedik. Aslında mutluluğun içimizde olduğunu, olduğumuz yeri cennete çevirebileceğimizi fark ettik. Yaşadığımız olumsuzluklardan ders çıkarmayı, almamız gereken mesajları almayı öğrendikçe hayatımızı daha iyi, güzel ve mutlu yapabiliriz.

Küçük şeylerden mutlu olmanın hazzını yaşamak mutlu olmak ne güzelmiş! Örneğin yeni denedigimiz bir pastanın ev halkı tarafından beğenilmesi gibi... İşte mutluluk bu kadar basit, hayat bu kadar basittir aslında.

Önemli olan sevdiklerimiz ve kendimizin  sağlıklı olması herşeyin başı sağlık. Sağlığımız yerindeyse her anımızın tadını çıkaralım mutlu olalım. Hırslarımıza yenik düşmeyelim. İstemenin, almanın sonu yok. İnsan aldıkça hep daha fazlasını ister. Herşeyin geçici olduğunu, bulunduğumuz ortamın mutlu veya mutsuzluğunun bize bağlı olduğunu bilmeliyiz. Herşey bizim elimizde ve tabii ki mutlu olmak hepimizin tercihi. O zaman mutluluklarımızı ertelemeyelim ve mutlu olalım. Hayatın sadeliğinden yararlanalım karmaşık hale getirmeyelim. Olaylara, kişilere olan bakış açılarımız ön yargısız ve olumlu olsun.

Herşeyin bir anda değişebileceğini, yok olabileceğini ve hicbirşeyin bir daha eskisi gibi olamayacağını bilerek yaşayalım, Yeter ki! huzur evimizden, gönlümüzden ve çevremizden eksik olmasın. Yaşamın öğrencileri olarak ömrümüze ömür katan dualarımızla ,penceremizden evimize  içeriye giren ışık sağlığımız olsun...