Kıbrıs adası Akdeniz’de üçüncü büyük ada olarak stratejik konumundan gayrı yeşilada diye çok hikayede  ve şarkılarda söz edilendir. Örneğin ““Akdeniz akşamları bir başka oluyor, Hele bir de aylardan temmuz ise bambaşka, Sahilde insanlar kol kola sımsıcak” şarkısında olduğu gibi...

Yaşadığımız adamız şimdi Kuzey ve Güney olarak ayrılsada Kıbrıslı Türklerin vatanı  KKTC ‘de Lefkoşa merkezden kıyılara olan mesafenin az olması deniz,dağa  yakın olması ile cezbedici bir turizm diyarı olmamıza yardımcı olandır. Üzerinde yaşadığımız toprak doğası ile bir bütün olarak çok güzel bir yerdir. Gerek denizi, doğası, iklimiyle gerekse mesafelerin kısa olması sebebiyle birçok ülke arasında özellikle emeklilik hayatına geçişte yaşamak  için tercih edilen bir ülkeyiz.Deniz, kum ve güneşimiz dünyanın birçok yerinden daha güzel olduğunu ılıman havasınını da artı tercih diye koyarsak ne kadar şanslı olduğumuzu söyleyebilirim.Ülkemizde bir-çok yabancı kişiler ev alarak yaşamlarını KKTC ‘de sürdürüyorlar.

Özellikle Temmuz  ve Ağustos aylarının sıcağı dayanılmaz olsa dahi Haziran gecelerinin Yasemin kokusu bu ayların sıcaklığına serin nefes olur.

Ülkemize gelmek isteyen arkadaşlarıma  sonbahar aylarında gelmelerini tavsiye ederim. Bu aylar ülkemizin en güzel aylarıdır. Bu aylarda yani Eylül Ekim Kasım turistler rahat rahat ülkemizi gezebilir, deniz de bu mevsimde durgun bir güzellik taşır.

Meteoroloji bu yılın en sıcak günlerini yaşayacağımızı çeşitli uyarılar ile halkımıza duyurmuş ve sıcaklara dikkat etmemiz gerektiğini haberler ile anons etmiştir. Devletimiz önlem olarak dışarda çalışmak zorunda olan kişiler için öğlen saat 11.00 ile saat 16.00 arası çalışmamaları için karar aldı. Bu günlerde bol bol sıvı tüketilmeli,ağır yiyeceklerden uzak durulmalıdır ve en önemlisi öğle sıcaklarında dışarıya çıkmamaya özen gösterilmelidir.

Böyle güzel bir yerde yaşıyorsak ülkemizin tadını çıkarmalıyız. Denizimizin, güneşimizin kıymetini bilmeliyiz. Güneşli bir ülkedeyiz ama çoğumuzda  D Vitamin eksikliği var. Demek ki tam anlamıyla ülkemizin nimetlerinden faydalanamıyoruz.

Yoğun koşuşturma temposu içerisinde ülkemizin güzelliklerini göremiyor, denizinden, güneşinden faydalanamıyoruz. Hergün kendimize zaman ayırarak denize gitmeli, yürüyüş yapmalı, temiz hava almalıyız. Böylece ruhen ve bedenen sağlıklı ve mutlu olmalıyız.

Ülkemizin kıymetini bilelim, koruyalım, faydalanalım çünkü doğası çok güzel bir yerde yaşıyoruz.

Yaşadığımız KKTC sahip çıkıp yüceltelim, bizlerin, her bireyin görevi vatanının toprağındaki her taşın değerini bilmek ve toprağına, üretimine gereken özeni göstermek olsun. Turizmde ilerlemek için yaşam alanlarının temizliğinden tutun verilecek kaliteli hizmetin de önemi yatsınamaz  dolayısı ile her sektörün ekonomiye katkısı düşünülmelidir. Önce bizler kurallara uyalım sonra şikayet ederiz, doğru yol budur.